4261
"bir insanın üç karakteri vardır: belli ettiği karakter, sahip olduğu karakter ve sahip olduğunu sandığı karakter" - alphonse karr
yukarıdaki güzel sözün kendisine de uyduğu ya da tarafımızca uydurulduğu spor ünlüsüdür volkan demirel. volkan demirel suyun karşı yakasının efsanesidir. yaptıkları ile, kendi camiası adına başardıkları ile kendi taraftarı ile özdeşleşme çabası ile o tarafın efsanesidir. aynı cümleyi muslera için de kurabiliriz. yaptıkları, başardıkları, taraftarın ona sevgisi anlamında. ama sade ve sadece karşı camianın formasını giyerken yapılanları göz önüne alırsak bir fenerli muslera'nın elini bizdeki son maçından sonra sıkabilirken biz volkan'ın fenerbahçe'deki son maçından sonra elini sıkabilir bir durumda değildik. işte burada insanın karakteri dolayısı ile yaptıkları ortaya çıkıyor. volkan, kaleci volkan iken sahip olduğu karakteri aynı zamanda belli de etti. bu adam bizi sevmiyor. hiç bir zaman da sevmeyecek. eğri oturup doğru konuşmakta da fayda var. kayserispor'a karşı, başakşehir' karşı, hatta beşiktaş'a karşı asla bize karşı olduğu gibi bir konsantrasyonla sahaya çıkmayacak. çünkü bu adam bizi sevmiyor.
deprem zamanı çok ekstrem bir dönemdi. herkes isminin önüne koymuş olduğu ceketi çıkarıp öyle koşturdu, koşturmaya çalıştı. volkan demirel de hatayspor teknik direktörü olarak elinden geleni hatta fazlasını o bölge halkı için yaptı. sanırım sözlüğümüzde yazılmıştı. hatayspor teknik direktörü olan ve depremde koşuşturan volkan'ı kucaklar sarılırım. fenerbahçeli volkan'ın ise boğazına iki elimle sarılırım minvalinde bir yazı idi. çok doğru. o dönem herkes en doğal, saf, katıksız duygularını yansıtarak olaylara yaklaştı.
ama ne zamanki bir çok şey normale döndü, askıya asılan ceketler tekrar giyildi, işte o zaman işler de eskisine döndü. volkan her zaman bu volkan olacak. 10 sene sonra gösteri maçı yapılsa bile galatasaraylı bir oyuncudan gol yememek için uğraşacak, teknik direktör olarak oyuncularını her zaman galatasaray maçlarına daha ayrı hazırlayacak, teknik direktör olarak bizim rakibimiz olduğu maçların sonunda kaleci volkan ağzı ile açıklama yapacak (kazansa da kaybetse de).
nasıl ki bir fenerbahçeli felipe melo'yu sevmeyecekse, nasıl ki bir new york knicks taraftarı trae young'u sevmeyecekse, bizler onu o da bizi hiç bir zaman canı gönülden sevmeyecek. inşallah bir daha yaşanmaz ama yine ekstrem bir zaman olur, çıkartırız ceketlerimizi saygımızı gösteririz. fakat iş bitimi yine aynı pespaye ceket giyilir ise kaldığımız yerden de devam ederiz.
yukarıdaki güzel sözün kendisine de uyduğu ya da tarafımızca uydurulduğu spor ünlüsüdür volkan demirel. volkan demirel suyun karşı yakasının efsanesidir. yaptıkları ile, kendi camiası adına başardıkları ile kendi taraftarı ile özdeşleşme çabası ile o tarafın efsanesidir. aynı cümleyi muslera için de kurabiliriz. yaptıkları, başardıkları, taraftarın ona sevgisi anlamında. ama sade ve sadece karşı camianın formasını giyerken yapılanları göz önüne alırsak bir fenerli muslera'nın elini bizdeki son maçından sonra sıkabilirken biz volkan'ın fenerbahçe'deki son maçından sonra elini sıkabilir bir durumda değildik. işte burada insanın karakteri dolayısı ile yaptıkları ortaya çıkıyor. volkan, kaleci volkan iken sahip olduğu karakteri aynı zamanda belli de etti. bu adam bizi sevmiyor. hiç bir zaman da sevmeyecek. eğri oturup doğru konuşmakta da fayda var. kayserispor'a karşı, başakşehir' karşı, hatta beşiktaş'a karşı asla bize karşı olduğu gibi bir konsantrasyonla sahaya çıkmayacak. çünkü bu adam bizi sevmiyor.
deprem zamanı çok ekstrem bir dönemdi. herkes isminin önüne koymuş olduğu ceketi çıkarıp öyle koşturdu, koşturmaya çalıştı. volkan demirel de hatayspor teknik direktörü olarak elinden geleni hatta fazlasını o bölge halkı için yaptı. sanırım sözlüğümüzde yazılmıştı. hatayspor teknik direktörü olan ve depremde koşuşturan volkan'ı kucaklar sarılırım. fenerbahçeli volkan'ın ise boğazına iki elimle sarılırım minvalinde bir yazı idi. çok doğru. o dönem herkes en doğal, saf, katıksız duygularını yansıtarak olaylara yaklaştı.
ama ne zamanki bir çok şey normale döndü, askıya asılan ceketler tekrar giyildi, işte o zaman işler de eskisine döndü. volkan her zaman bu volkan olacak. 10 sene sonra gösteri maçı yapılsa bile galatasaraylı bir oyuncudan gol yememek için uğraşacak, teknik direktör olarak oyuncularını her zaman galatasaray maçlarına daha ayrı hazırlayacak, teknik direktör olarak bizim rakibimiz olduğu maçların sonunda kaleci volkan ağzı ile açıklama yapacak (kazansa da kaybetse de).
nasıl ki bir fenerbahçeli felipe melo'yu sevmeyecekse, nasıl ki bir new york knicks taraftarı trae young'u sevmeyecekse, bizler onu o da bizi hiç bir zaman canı gönülden sevmeyecek. inşallah bir daha yaşanmaz ama yine ekstrem bir zaman olur, çıkartırız ceketlerimizi saygımızı gösteririz. fakat iş bitimi yine aynı pespaye ceket giyilir ise kaldığımız yerden de devam ederiz.
