• 181
    iki senedir alınan tüm risklerin (hafiften düşüşe geçmiş ama etiketi ve potansiyeli top class’a yakın yıldız getirme riski) çok büyük bir oranda olumlu olarak karşılık verdiği politika. son 2-3 haftaya değil genele baktığımızda geçen sene şampiyon olmuş, bu sene zirveye ortak, şampiyonlar liginde de fena bir sezon geçirmemiş ve avrupa’da hala yoluna devam eden ve tüm taraftarın umutlu olduğu bir tablo var ortada. bu tablo asla başarısızlıkla ifade edilemez. her sınavdan yüz alamayız, bazen 80’le de tatmin olmalı ama altına düşmeyeceğimizden emin olmalıyız. bir düşünün, yukarıdaki risk tanımına uyan transferlerimizden sadece ndombele’den tam verim alamadık ve okan hocanın kendisinden de en iyi şekilde faydalanacağını düşünüyorum. oliviera bile zaman zaman çok önemli katkılar yaptı ve takımda geçirdiği süre ortalamanın üzerinde.

    (bkz: mauro icardi)
    (bkz: mertens)
    (bkz: ziyech)
    (bkz: zaha)
    (bkz: davinson sanchez)
    (bkz: lucas torreira)
    (bkz: zaniolo)
    (bkz: tete)
    (bkz: sergio oliviera)
    (bkz: angelino)

    bunlardan hangisine “ya bu çöpü niye aldık, hiç bir işe yaramıyor.” diyebiliriz ki bir çırpıda. bu risklerin ortak noktası kör gözle bile bile lades bir kumar olmamaları, başarılı olma ve olmama arasındaki ihtimalin olumlu yönde ağır bastığı bir ihtimal üzerinden alınmış olmaları. üstelik bir çoğundan minimum zararla çıkabileceğimiz anlaşmalarla yaptık.

    hata olarak gördüğüm tek kısım takımın önemli yedeklerini, yer yer emniyet sibobu olan berkan kutlu gibi oyuncuların bir çırpıda gönderilmesiydi.

    bir de kerem demirbay gerçeği var. transferi olmadan önce sokaktaki teyzeyi çevirip, durumu şöyle anlatıp sorsanız: “teyzecim cimbom’a orta saha lazım. ama türk de olmalı. yıllarca almanya’nın en üst takımlarından birinde banko oynamış, hatta almanya milli takımı apoletli birisi var. cimbom napmalı, onu almalı mı?” dese gözü kapalı “he kuzum alıversin” derdi. maalesef hepimiz için kötü bir sürpriz oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın