• 984
    otel odasında fransızca bir şeyler dönüyor, tv'den başka opsiyon yok, ben fransızca bilmiyorum, fakat rahatsız da olmuyorum, çünkü bugün hagi'nin doğum günü.

    aslında hagi de fransızca bilmiyor, çok saçma. sanırım galatasaray'a bağlıyorum, frankofon ya, o da sever gibi geliyor.

    gün içinde aradım, açamadı.
    sonra ben cevaplayamadım, iş seyahati, yoğun.
    herşey bitip otele gecince gördüm, wotws pasta alıp gitmiş, hayatta yapmaz aslında, fakat hagi baba olacak ya belki ondan. saat de geç oldu türkiye'de, arayamıyorum.

    kıskandım, yalan yok.
    arada diyorum, gurbette galatasaray yok, getirdiği kardeşleri de, benim işim ne, fakat hep bir atalet, belki ülkeden.

    anlamsız bir pasajda, korktuğum düğünümden hemen önce, galatasaray basket maçı çıkışı, yenibosna'da sahte alkol riskinin gerçeğinden daha fazla olduğu bir merdiven altında demlendikten sonra sohbetteyiz yine. bize çay ikram eden çocuk bitlis'ten gelmiş, gece sabaha yakın, metrobüs bize hazır. durup düşünüyorum, dost bulmuşum ahir zamanda, daha ne kadar şanslı olabilirim diye.

    kapattım televizyonu, mp3 alışkanlığım devam ediyor, bir vurgun bu sevda yazdım eski bir siteye.
    şunu biliyorum, en gerektiği anlarda yanında olamayıp yine de beni bu kadar seven başka bir adam yok bu dünyada.

    kardeş, sana söz yeğenimi omzunda bir barcelona maçına götüreceğim, sırf galatasaray şampiyonlar liginde deplasmana geldi diye.
    hem daha türkiye'ye baharlar da gelecek.

    keşke odada bir kadeh rakı olsa.
    ya da o yeşil kapaklı anis, iyi bildigin.
    zaman da, yol da, aman da galatasaray,
    bir de o dostluklar.

    hep böyle yaşlan be dost.
    yüreğin gibi güzel.
    sultan makamı gibi berrak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın