177
her şeyin hayatta bir misyonu vardır muhakkak. bizim yolda giderken varlığını bile fark etmediğimiz bir taş bir karıncanın sığınağı olabilir, hayatını kurtarabilir. yolda araçla giderken birden önümüze çıkan bir kediyi görüp aniden frene basarken kim bilir belki de sonradan başımıza gelebilecek bir kazadan korunuyoruzdur. bütün bu olanlar hayatımızdaki farkındalığımızın, zihnimizin sınırlarının belirlediği ölçülerde gerçekleşir. yani bir şey bize aşikâr olduğu ölçüde yakındır, yaşamımıza dahildir.
toplumda da bu böyledir. yaşananlar, sosyolojik-siyasal gelişmeler, felaketler bir durumu aşikâr kıldığı anda artık oradan dönüş yoktur. tıpkı bu olayda olduğu gibi. bu seferki "hükümet istifa" sesleri 5, 10 yıl önce söylenenlerden çok daha farklı anlamlar ve mesajlar taşımakta. bu seferki tepki siyasal bir tepkinin çok ötesinde bir derinliğe sahip. toplumsal psikolojideki çöküşün, sosyolojik-siyasal-ekonomik çürümenin her yeri sardığı ülkemizde son deprem felaketiyle beraber siyaset kurumu (özellikle siyasal iktidar) -tüm kurumlarıyla, organizasyonuyla, ilişki ağlarıyla, nepotizmin yarattığı korkunç tıkanmayla- sivil toplum karşısında iflas ettiğini ilan etmiştir.
zaten siyasal değişim gerçekleşecekse bile bu muhalefet kazandığı için olmayacak. iktidar ve onun organizasyonu kaybettiği için olacak. yani iktidar kaybetti. muhalefet kazanmadı. dolayısıyla bu "hükümet istifa" protestolarının kimseyi rahatsız etmemesi gerekir. tıpkı taş-karınca, araba-kedi örneklerinde olduğu gibi kim bilir belki de bu protestolar bizi çok daha büyük siyasi felaketlerden koruyordur!
toplumda da bu böyledir. yaşananlar, sosyolojik-siyasal gelişmeler, felaketler bir durumu aşikâr kıldığı anda artık oradan dönüş yoktur. tıpkı bu olayda olduğu gibi. bu seferki "hükümet istifa" sesleri 5, 10 yıl önce söylenenlerden çok daha farklı anlamlar ve mesajlar taşımakta. bu seferki tepki siyasal bir tepkinin çok ötesinde bir derinliğe sahip. toplumsal psikolojideki çöküşün, sosyolojik-siyasal-ekonomik çürümenin her yeri sardığı ülkemizde son deprem felaketiyle beraber siyaset kurumu (özellikle siyasal iktidar) -tüm kurumlarıyla, organizasyonuyla, ilişki ağlarıyla, nepotizmin yarattığı korkunç tıkanmayla- sivil toplum karşısında iflas ettiğini ilan etmiştir.
zaten siyasal değişim gerçekleşecekse bile bu muhalefet kazandığı için olmayacak. iktidar ve onun organizasyonu kaybettiği için olacak. yani iktidar kaybetti. muhalefet kazanmadı. dolayısıyla bu "hükümet istifa" protestolarının kimseyi rahatsız etmemesi gerekir. tıpkı taş-karınca, araba-kedi örneklerinde olduğu gibi kim bilir belki de bu protestolar bizi çok daha büyük siyasi felaketlerden koruyordur!