15785
twitter, instagram vb. sosyal medya platformlarda yapılan paylaşımlar gereksiz bir önem kazanmaya başladı son 4-5 yılda. 2015'ten sonra başlayan bir moda bu ama özellikle 2019'dan sonra türkiye'de herkes twitter'ın bağımlısı oldu. spor ve siyaset dünyası arasında bu noktada bir fark yok. hayatı, hayatın içerisinde olan her bir bileşeni twitter şekillendirir oldu. bu hayatta twitter'da olduğun kadarsın maalesef. twitter'da ne isen, o'sun. twitter'ın sanal bir ortam olduğunun unutulup gerçek hayatın ta kendisi imiş gibi davranılması, hatta büyük kitlelerin hayatı bu sanal gerçeklik zannetmesi uzun zamandır nefret ettiğim bir durum. dün akşam galatasaray yönetiminin biraz da "sanal dünyayı gerçek yaşam olarak görme" modasına kurban edildiğini düşünüyorum.
dün yaşananları twitter üzerinden değil, gerçek hayat üzerinden okumak lazım. dün öğlen saatlerinde federasyon'un davetiyle süper lig kulüplerinin başkanları bir araya geldiler ve bir toplantı yaptılar. o toplantıdan sonra da kulüpler birliği, bütün süper lig kulüpleri adına bir ortak metin yayımladı. ortak metin elektronik kopya olarak kulüpler birliğinin internet sitesinde ve twitter adresinde de duyuruldu. açıklama metninin mutlaka basılı bir kopyası da mevcuttur ve muhtemelen basılı kopyasında süper lig kulüplerini temsilen başkanların veya yöneticilerin imzası vardır. açıklama ortak bir deklarasyon metni olduğu için, mutabakat dahilinde oluşturulmuştur. gerçek dünya bu nokta işte. gerçek dünyada "kulüpler birliği" imzasıyla ve herhangi bir kulübün itiraz şerhi olmadan bu açıklama duyurulduğu anda, kulüpler açısından konu kapanmış oldu. o metin ne kadar galatasaray'ınsa, o kadar da fenerbahçe'nin. ne kadar trabzonspor'unsa, o kadar ümraniyespor'un. kulüp başkanlarının bir araya geldiği bir toplantı sonrası kulüper birliği adına yapılan açıklama bütün kulüplerin ortak açıklamasıdır ve bütünsel temsiliyetin yanı sıra her kulübün de ayrı ayrı açıklamasıdır aynı zamanda. bu konuda burada bulunan herkesin aynı noktada olduğunu düşünüyorum.
şimdi gelelim sanal dünyaya. aslında gerçek hayatta hiçbir karşılığı olmayan, olması da gerekmeyen kahramanlık hikayeleri burada başlıyor. dün saat 16.00 ile 19.00 arası burada ve twitter'da insanların işleri güçleri yokmuş gibi "galatasaray twitter sayfasından paylaşacak mı, paylaşmayacak mı?" sorusuna cevap araması ve paylaşım olmadan geçen her bir dakikadan yeni bir kahramanlık hikayesi türetmesi beni çok şaşırttı. anlam veremedim buna. gerçek dünyada süper lig'te yer alan kulüpler başkan düzeyinde toplantı gerçekleştirmiş; hiçbir kulübün itirazı olmadan bütün kulüplerin mutabık kaldığı bir metin hazırlanmış ve "kulüpler birliği" imzasıyla bir deklarasyon olarak kamuoyuna duyurulmuş. ali koç ve yönetimi ne kadar o metinden sorumlu ise; dursun özbek ve yönetimi de o metinden aynı derece sorumlu. sorumlulukları da metnin kulüplere ait resmi twitter sayfalarından paylaşılıp paylaşılmamasıyla bağlantılı değil. hiçbir ilgisi yok. toplantıda metin oluşturulup duyurulduğu anda, herkesin konuya dair yükümlülüğü oluştu. aynı saatte, aynı dakikada oluştu. fenebahçe saat 16.00'da, galatasaray saat 19.00'da twitter'dan bildirim yaptı diye, arada 3 saat fark var diye, onlar hain biz kahraman olmadık yani. çünkü ortada kahramanlık veya hainlik olup olmadığına dair konuşulacak ciddiyette veya önemde bir konu yok. "bizleri, stadyumları siyasi çıkışların konusu yapmayın. biz siyasi aktör olmak istemiyoruz" şeklinde özetlenebilecek ve aslında stadyumlara gelen kitleye yönelik bir rica içeren bir ortak deklarasyon var sadece. yandaşlık, yalakalık vs. yok içerikte. makul bir üslup var. normal bir istek ve beklenti var. sağduyuya davet ve kulüplerin sportif faaliyetlerine zarar verilmemesi yönünde çok basit ve sade bir istek sadece.
bu kadar düz bir metin oluşturulup hayatın akışı içerisinde bütün kulüpler adına fiilen açıklandıktan sonra; twitter üzerinden neden bir kahramanlık hikayesi oluşturma sevdasına kapınıldı veya neden metin galatasaray twitter sayfasında duyuruldu diye yönetimin istifası istendi? galatasaray'ı yönetenler 16.00-19.00 saatleri arası istiklal savaşı kahramanları değillerdi. saat 19.00'dan sonra da hain olmadılar. çünkü dediğim gibi, ortada ihanet veya kahramanlık gerektiren bir konu yok. tevfik fikret'in, ali sami yen'in vs. kemikleri de sızlamadı. tıpkı sanal dünyanın (twitter) gerçek hayatın yerini alması gibi; tevfik fikret'in şiiri ve bunun galatasaray'a dair uyarlamasını yapmak da bir moda oldu ama inanın dün yaşananların tevfik fikret'le de, şiiriyle de bir ilgisi yok. bu noktada da ben artık insanların, galatasaray'ın sportif başarısına odaklanması gerektiğine inanıyorum. twitter'ın, sosyal medyanın yarattığı sahte gerçekliği hakiki hayat sanma yanılgısına bari bizler burada düşmeyelim. burayı da, sadece ve sadece galatasaray için kullanalım. galatasaray'a da 1905'ten bugüne sahip olmadığı misyonları, görevleri, vazifeleri, sırf biz şahsen olsun diyoruz diye, yüklemeyelim. hayatın kendisiyle ve bu sözlük özelinde sportif kısmıyla ilgilenelim. gerisi elbette ki gündelik hayatta veya başka internet sayfalarında bizlerin konuları, bizlerin birer gündem maddesi. siyaset, ekonomi vb. konular hepimizin hayatında bir öncelik. galatasaray'dan da daha önemli bir gündem maddesidir türkiye'nin istikbali ve siyasi konjonktürü. ama burasının gündem maddesi değildir. burasının oluşma amacı değildir. galatasasaray'ın da bir spor kulübü olarak oluşma amacı değildir. bu farkı kafamızda oturtabilirsek, hepimiz açısından daha faydalı ve sağlıklı bir sözlük ortamı oluşacağını düşünüyorum.
dün yaşananları twitter üzerinden değil, gerçek hayat üzerinden okumak lazım. dün öğlen saatlerinde federasyon'un davetiyle süper lig kulüplerinin başkanları bir araya geldiler ve bir toplantı yaptılar. o toplantıdan sonra da kulüpler birliği, bütün süper lig kulüpleri adına bir ortak metin yayımladı. ortak metin elektronik kopya olarak kulüpler birliğinin internet sitesinde ve twitter adresinde de duyuruldu. açıklama metninin mutlaka basılı bir kopyası da mevcuttur ve muhtemelen basılı kopyasında süper lig kulüplerini temsilen başkanların veya yöneticilerin imzası vardır. açıklama ortak bir deklarasyon metni olduğu için, mutabakat dahilinde oluşturulmuştur. gerçek dünya bu nokta işte. gerçek dünyada "kulüpler birliği" imzasıyla ve herhangi bir kulübün itiraz şerhi olmadan bu açıklama duyurulduğu anda, kulüpler açısından konu kapanmış oldu. o metin ne kadar galatasaray'ınsa, o kadar da fenerbahçe'nin. ne kadar trabzonspor'unsa, o kadar ümraniyespor'un. kulüp başkanlarının bir araya geldiği bir toplantı sonrası kulüper birliği adına yapılan açıklama bütün kulüplerin ortak açıklamasıdır ve bütünsel temsiliyetin yanı sıra her kulübün de ayrı ayrı açıklamasıdır aynı zamanda. bu konuda burada bulunan herkesin aynı noktada olduğunu düşünüyorum.
şimdi gelelim sanal dünyaya. aslında gerçek hayatta hiçbir karşılığı olmayan, olması da gerekmeyen kahramanlık hikayeleri burada başlıyor. dün saat 16.00 ile 19.00 arası burada ve twitter'da insanların işleri güçleri yokmuş gibi "galatasaray twitter sayfasından paylaşacak mı, paylaşmayacak mı?" sorusuna cevap araması ve paylaşım olmadan geçen her bir dakikadan yeni bir kahramanlık hikayesi türetmesi beni çok şaşırttı. anlam veremedim buna. gerçek dünyada süper lig'te yer alan kulüpler başkan düzeyinde toplantı gerçekleştirmiş; hiçbir kulübün itirazı olmadan bütün kulüplerin mutabık kaldığı bir metin hazırlanmış ve "kulüpler birliği" imzasıyla bir deklarasyon olarak kamuoyuna duyurulmuş. ali koç ve yönetimi ne kadar o metinden sorumlu ise; dursun özbek ve yönetimi de o metinden aynı derece sorumlu. sorumlulukları da metnin kulüplere ait resmi twitter sayfalarından paylaşılıp paylaşılmamasıyla bağlantılı değil. hiçbir ilgisi yok. toplantıda metin oluşturulup duyurulduğu anda, herkesin konuya dair yükümlülüğü oluştu. aynı saatte, aynı dakikada oluştu. fenebahçe saat 16.00'da, galatasaray saat 19.00'da twitter'dan bildirim yaptı diye, arada 3 saat fark var diye, onlar hain biz kahraman olmadık yani. çünkü ortada kahramanlık veya hainlik olup olmadığına dair konuşulacak ciddiyette veya önemde bir konu yok. "bizleri, stadyumları siyasi çıkışların konusu yapmayın. biz siyasi aktör olmak istemiyoruz" şeklinde özetlenebilecek ve aslında stadyumlara gelen kitleye yönelik bir rica içeren bir ortak deklarasyon var sadece. yandaşlık, yalakalık vs. yok içerikte. makul bir üslup var. normal bir istek ve beklenti var. sağduyuya davet ve kulüplerin sportif faaliyetlerine zarar verilmemesi yönünde çok basit ve sade bir istek sadece.
bu kadar düz bir metin oluşturulup hayatın akışı içerisinde bütün kulüpler adına fiilen açıklandıktan sonra; twitter üzerinden neden bir kahramanlık hikayesi oluşturma sevdasına kapınıldı veya neden metin galatasaray twitter sayfasında duyuruldu diye yönetimin istifası istendi? galatasaray'ı yönetenler 16.00-19.00 saatleri arası istiklal savaşı kahramanları değillerdi. saat 19.00'dan sonra da hain olmadılar. çünkü dediğim gibi, ortada ihanet veya kahramanlık gerektiren bir konu yok. tevfik fikret'in, ali sami yen'in vs. kemikleri de sızlamadı. tıpkı sanal dünyanın (twitter) gerçek hayatın yerini alması gibi; tevfik fikret'in şiiri ve bunun galatasaray'a dair uyarlamasını yapmak da bir moda oldu ama inanın dün yaşananların tevfik fikret'le de, şiiriyle de bir ilgisi yok. bu noktada da ben artık insanların, galatasaray'ın sportif başarısına odaklanması gerektiğine inanıyorum. twitter'ın, sosyal medyanın yarattığı sahte gerçekliği hakiki hayat sanma yanılgısına bari bizler burada düşmeyelim. burayı da, sadece ve sadece galatasaray için kullanalım. galatasaray'a da 1905'ten bugüne sahip olmadığı misyonları, görevleri, vazifeleri, sırf biz şahsen olsun diyoruz diye, yüklemeyelim. hayatın kendisiyle ve bu sözlük özelinde sportif kısmıyla ilgilenelim. gerisi elbette ki gündelik hayatta veya başka internet sayfalarında bizlerin konuları, bizlerin birer gündem maddesi. siyaset, ekonomi vb. konular hepimizin hayatında bir öncelik. galatasaray'dan da daha önemli bir gündem maddesidir türkiye'nin istikbali ve siyasi konjonktürü. ama burasının gündem maddesi değildir. burasının oluşma amacı değildir. galatasasaray'ın da bir spor kulübü olarak oluşma amacı değildir. bu farkı kafamızda oturtabilirsek, hepimiz açısından daha faydalı ve sağlıklı bir sözlük ortamı oluşacağını düşünüyorum.