391
yazarlar aralarında selamlaşıyorlar, yazarlar aralarında konuşuyorlar, yazarlar aralarında mesajlaşıyorlar, yazarlar aralarında gülüşüyorlar; şu yazarların arasında biraz da dürüstlük olsun. "delikanlı olma" kavramı sadece tribünlerde takım desteklerken "delikanlı taraftar küfür etmez" anlayışıyla sınırlı kalmasın, dürüstlüğe de yansısın. 2050 yılında galatasaray sözlük hala durursa, "vefa istanbulda semt adıymış" der gibi "dürüstlük galatasaray sözlükte entry içeriğiymiş" denmesin, o kadar da abartamam ama dürüst olmak için biraz daha özveri gösterilmesi fena olmaz sanırım. sözlükte dürüstlüğü bozan şeyler deyince de, akla popülizm, karma ve geçen haftanın en beğenilenlerine entry sokmak geliyor.
kendimden örnek vermek gerekirse, sözlüğe ilk geldiğim zamanlar gerektiği yerde dikkat çekmiş olsam da, uzunca bir süre haftanın en beğenilenlerine entry sokamamıştım. bir hayli süre böyle devam ettikten sonra, saçma bir nick esprisi haftanın en beğenilen 20 entrysi arasına girmişti de biraz daha oy aldıktan sonra "böyle on numara mı olur len" deyip silmiştim. o günden sonra bazı haftalar kimi entrylerim beğenildi, kimi zaman da haftalarca entrylerim dikkat bile çekmedi. olsun, ne farkediyor böyle bir eksiklik olunca? sonuçta o en beğenilen listesine girecek 20 entry oluyor, yani en fazla 20 yazar orada adını gösterebiliyor. hoş, bazen mesela bir kaç yazar çok güzel yazıyor, haftanın 10 numara entryleri kısmını domine edince en fazla 10 yazar orada yer alıyor. ama olsun, sonuçta oradaki entrylere oy veren insanlar da senin yazdıklarına oy verecek insanlar. bu kadar haftanın en beğenilenlerine girmek istiyorsan, aç o entryleri tek tek oku, bak bakalım nasıl girmişler o listeye. (bu arada bu hafta 2 entry sokmuşum o listeye, hiç emek harcamamıştım halbuki. teessüf was here) ama orada bir hafta nickin görününce bir şey olmuyor, ben de bazen yaşadım onu. değişen bir şey olmadı hayatımda. önemli olan sırf orada kendini göstermek için dürüstlükten taviz verme. doğru bildiğini üzerinde düşünerek yaz, yaz ki; doğru bildiğinle ofsayt ol, dürüstlüğü bir kenara bırakıp da on numara olma.
dürüslük dürüstlük, neden bahsediyorum ben acaba? hayır, lafı eveleyip geveleyenlerden bahsetmiyorum. onlara yeri geldiği zaman herkes lafını söylüyor. benim bahsettiğim, açıkça hırsızlık yapanlar. bunun adı yök dilinde bilimsel hırsızlık. kimi entryler görüyorum, evet komik şeyler, evet herkes de beğenmiş ama ben bunun aynısının daha önce ekşi sözlükte yazıldığını gördüm. defalarca oldu aynı şey. ben görmediysem, "bak hacı, bizim sözlükte şöyle bir entry var, ben güldüm sen de bir bak" dediğim bir çok kişi * bana söz konusu entryleri daha önce başka bir yerde gördüğünü söyledi. ekşi sözlükte de hesabın olur, orada yazdığını buraya da yazarsın. tamam kendi fikrindir onlar, saygı duyarım ama ya oaradaki entry'nin altına "ben bunun aynısını galatasaray sözlükte de yazdım, bilginiz olsun" de, ya da burada "ekşi sözlükte bunu filanca nick ile yazmıştım, numarası da budur" de. sen alemi kör, milleti sağır mı sanıyorsun? orada alıntı diye bir tuş var, ona basarsın, insanların hoşuna giderse yine verirler sana oyunu. bu konuda aklımda bir kaç örnek elbette var, ama menfii örnekleri buraya yazıp kimseyi deşifre etmek istemiyorum, isim vermeden eleştiriyorum, umarım mesaj yerine gider. ama bu konuya olumlu bir örnek vermek gerekirse; #316014. adam dürüstlük yapmış, daha açık nasıl olurdu bilmem.
bunlar benim bir anda uydurduğum şeyler değil. paranoyaklık da değil. konuştuğum vakit benimle aynı görüşte olduğunu gördüğüm yazarlar var. sözlük anayasası var ya; oradan aklıma geldi. daha önce de okuduğum bu anayasayı dün tekrar okuyordum, herhalde yukarıda söylediklerimi yapanlar okumamış, orada bir madde var. sözlükten uçurulma nedenleri içinde c maddesi: "kaynak belirtilmeden, diğer sözlüklerden ya da herhangi bir yerden copy-paste yazarlığı yapan ki$iler saniyesinde sözlükten uçurulur. " evet, belki hagi'nin veya gs'nin zamanında bu çalıntı entrylerin asıl kaynağı gözünden kaçmış veya dikkatini çekmemiş ama, bir gün denk geliverir de çok fena toslarsınız, benden söylemesi.
kendimden örnek vermek gerekirse, sözlüğe ilk geldiğim zamanlar gerektiği yerde dikkat çekmiş olsam da, uzunca bir süre haftanın en beğenilenlerine entry sokamamıştım. bir hayli süre böyle devam ettikten sonra, saçma bir nick esprisi haftanın en beğenilen 20 entrysi arasına girmişti de biraz daha oy aldıktan sonra "böyle on numara mı olur len" deyip silmiştim. o günden sonra bazı haftalar kimi entrylerim beğenildi, kimi zaman da haftalarca entrylerim dikkat bile çekmedi. olsun, ne farkediyor böyle bir eksiklik olunca? sonuçta o en beğenilen listesine girecek 20 entry oluyor, yani en fazla 20 yazar orada adını gösterebiliyor. hoş, bazen mesela bir kaç yazar çok güzel yazıyor, haftanın 10 numara entryleri kısmını domine edince en fazla 10 yazar orada yer alıyor. ama olsun, sonuçta oradaki entrylere oy veren insanlar da senin yazdıklarına oy verecek insanlar. bu kadar haftanın en beğenilenlerine girmek istiyorsan, aç o entryleri tek tek oku, bak bakalım nasıl girmişler o listeye. (bu arada bu hafta 2 entry sokmuşum o listeye, hiç emek harcamamıştım halbuki. teessüf was here) ama orada bir hafta nickin görününce bir şey olmuyor, ben de bazen yaşadım onu. değişen bir şey olmadı hayatımda. önemli olan sırf orada kendini göstermek için dürüstlükten taviz verme. doğru bildiğini üzerinde düşünerek yaz, yaz ki; doğru bildiğinle ofsayt ol, dürüstlüğü bir kenara bırakıp da on numara olma.
dürüslük dürüstlük, neden bahsediyorum ben acaba? hayır, lafı eveleyip geveleyenlerden bahsetmiyorum. onlara yeri geldiği zaman herkes lafını söylüyor. benim bahsettiğim, açıkça hırsızlık yapanlar. bunun adı yök dilinde bilimsel hırsızlık. kimi entryler görüyorum, evet komik şeyler, evet herkes de beğenmiş ama ben bunun aynısının daha önce ekşi sözlükte yazıldığını gördüm. defalarca oldu aynı şey. ben görmediysem, "bak hacı, bizim sözlükte şöyle bir entry var, ben güldüm sen de bir bak" dediğim bir çok kişi * bana söz konusu entryleri daha önce başka bir yerde gördüğünü söyledi. ekşi sözlükte de hesabın olur, orada yazdığını buraya da yazarsın. tamam kendi fikrindir onlar, saygı duyarım ama ya oaradaki entry'nin altına "ben bunun aynısını galatasaray sözlükte de yazdım, bilginiz olsun" de, ya da burada "ekşi sözlükte bunu filanca nick ile yazmıştım, numarası da budur" de. sen alemi kör, milleti sağır mı sanıyorsun? orada alıntı diye bir tuş var, ona basarsın, insanların hoşuna giderse yine verirler sana oyunu. bu konuda aklımda bir kaç örnek elbette var, ama menfii örnekleri buraya yazıp kimseyi deşifre etmek istemiyorum, isim vermeden eleştiriyorum, umarım mesaj yerine gider. ama bu konuya olumlu bir örnek vermek gerekirse; #316014. adam dürüstlük yapmış, daha açık nasıl olurdu bilmem.
bunlar benim bir anda uydurduğum şeyler değil. paranoyaklık da değil. konuştuğum vakit benimle aynı görüşte olduğunu gördüğüm yazarlar var. sözlük anayasası var ya; oradan aklıma geldi. daha önce de okuduğum bu anayasayı dün tekrar okuyordum, herhalde yukarıda söylediklerimi yapanlar okumamış, orada bir madde var. sözlükten uçurulma nedenleri içinde c maddesi: "kaynak belirtilmeden, diğer sözlüklerden ya da herhangi bir yerden copy-paste yazarlığı yapan ki$iler saniyesinde sözlükten uçurulur. " evet, belki hagi'nin veya gs'nin zamanında bu çalıntı entrylerin asıl kaynağı gözünden kaçmış veya dikkatini çekmemiş ama, bir gün denk geliverir de çok fena toslarsınız, benden söylemesi.
