530
serdar aziz ile hatta daha öncesinde emre belözoğlu ile başlayan bu "operation lionheart" vb. kavramlar bir süre sonra ciddiye alınmaya başlandı ve maksadının dışına çıktı. makara yapmak, gülmek eğlenmek için ortaya atılan güzel bir şeydi zamanında ama şu an hiç güzel değil.
bülent korkmaz futbolculuğunda efsaneydi, galatasaray'ın en önemli kaptanlarından biriydi tarihteki. ancak teknik direktörlüğünde bir numarası yok maalesef. 55 yaşına geldi, bu saatten sonra vasatın ötesine geçmesi de mümkün değil. hikmet karaman ayarında; nereden teklif gelirse şartlarda anlaştığı takdirde gidip mesleğini icra edecek biridir artık bülent hoca. ayrıca adam işini yapıyor. derdi mesleğini icra edebilmek, para kazanmak. bülent korkmaz'ın mesleki seviyesi de zaten rize ayarında takımlar, daha fazlası değil. umurunda olur mu sanıyorsunuz galatasaray'ın günlük kavgaları, dövüşleri? "bana ne, ben işime bakarım" der geçer. örneğin bugün öğlen sivasspor rıza çalımbay ile yollarını ayırsa ve bülent hocaya teklif yapsa, bülent korkmaz akşam sivas'ta takımla ilk idmanına çıkar ve perşembe akşamı bize rakip olur. böyledir bu işler. bülent'in aklının ucuna bile gelmez mesleğini icra ederken galatasaray kulübünün ve taraftarının rize ile veya sivas ile ilgili ne düşündüğü. takmaz bile.
ümit davala'ya gelince. bülent hoca ile ilgili söylediklerim ümit hoca için de geçerli. hasan şaş gelmiş 47 yaşına, ümit davala gelmiş 50 yaşına. fatih hoca teknik adam yetiştiriyor yetiştirmiyor gibi tartışmalara hiç girmeden, bu iki isim aynanın karşısına geçip bir özeleştiri yapmalılar. kariyerleri terim'in galatasaray'a geliş ve gidişlerine endeksli, herhangi bir kulüpte 1 maç dahi teknik direktör sıfatına sahip olamadan bu yaşlarına kadar geldiler. ümit davala'nın, eğer teklif aldıysa, umrunda bile olmayacaktır mayıs 2019'da rize'de oynanan maç ve sonrası. hasan kartal, vedat muriqi, muslera, andone vs. bunlar bize ağır gelen; taraftarın kafasına taktığı konular. ümit davala o dönemlerde yardımcı antrenörümüzdü ama hadiseleri çoktan unutmuş gitmiştir. birileri hatırlatsa da, "benim problem mi, ben işime bakarım" diyecektir. zaten 50 yaşına gelmiş, teknik direktörlük kariyeri sıfır bir adama kim şans verecek, kim teklif yapacak? ac milan mı? ümit davala için rize'den teklif almak, o'nun teknik adamlık kariyeri ölçüsünde, iyi bir şey bile.
bülent de, ümit de, hatta muhtemelen hasan da gider çalıştırırlar rize'yi, sivas'ı vb. diğer takımları. öyle sanıldığı gibi galatasaray'ın intikamı için falan da yapmazlar bunu. kendi kariyerleri ve menfaatleri için yaparlar. bunda kızılacak bir şey de yok. adamların seçtikleri mesleğin gerektirdiği şey bu. biz taraftarız; onlar antrenör, teknik direktör. biz, bize doğru geleni yapıyoruz, söylüyoruz, düşünüyoruz vs. onlar da kendileri için doğru olanı yapıyor. bizim için her zaman odak noktası galatasaray ama onlar için öncelik mesleki kariyerleri. çok çok sonra sıra galatasaray'a gelir onların hayatlarında. bundan ötürü bizimle aynı yönde bakmalarını bekleyemeyiz, isteyemeyiz. içimize sinse de sinmese de kabul etmek zorundayız. hakikat bu.
bülent korkmaz futbolculuğunda efsaneydi, galatasaray'ın en önemli kaptanlarından biriydi tarihteki. ancak teknik direktörlüğünde bir numarası yok maalesef. 55 yaşına geldi, bu saatten sonra vasatın ötesine geçmesi de mümkün değil. hikmet karaman ayarında; nereden teklif gelirse şartlarda anlaştığı takdirde gidip mesleğini icra edecek biridir artık bülent hoca. ayrıca adam işini yapıyor. derdi mesleğini icra edebilmek, para kazanmak. bülent korkmaz'ın mesleki seviyesi de zaten rize ayarında takımlar, daha fazlası değil. umurunda olur mu sanıyorsunuz galatasaray'ın günlük kavgaları, dövüşleri? "bana ne, ben işime bakarım" der geçer. örneğin bugün öğlen sivasspor rıza çalımbay ile yollarını ayırsa ve bülent hocaya teklif yapsa, bülent korkmaz akşam sivas'ta takımla ilk idmanına çıkar ve perşembe akşamı bize rakip olur. böyledir bu işler. bülent'in aklının ucuna bile gelmez mesleğini icra ederken galatasaray kulübünün ve taraftarının rize ile veya sivas ile ilgili ne düşündüğü. takmaz bile.
ümit davala'ya gelince. bülent hoca ile ilgili söylediklerim ümit hoca için de geçerli. hasan şaş gelmiş 47 yaşına, ümit davala gelmiş 50 yaşına. fatih hoca teknik adam yetiştiriyor yetiştirmiyor gibi tartışmalara hiç girmeden, bu iki isim aynanın karşısına geçip bir özeleştiri yapmalılar. kariyerleri terim'in galatasaray'a geliş ve gidişlerine endeksli, herhangi bir kulüpte 1 maç dahi teknik direktör sıfatına sahip olamadan bu yaşlarına kadar geldiler. ümit davala'nın, eğer teklif aldıysa, umrunda bile olmayacaktır mayıs 2019'da rize'de oynanan maç ve sonrası. hasan kartal, vedat muriqi, muslera, andone vs. bunlar bize ağır gelen; taraftarın kafasına taktığı konular. ümit davala o dönemlerde yardımcı antrenörümüzdü ama hadiseleri çoktan unutmuş gitmiştir. birileri hatırlatsa da, "benim problem mi, ben işime bakarım" diyecektir. zaten 50 yaşına gelmiş, teknik direktörlük kariyeri sıfır bir adama kim şans verecek, kim teklif yapacak? ac milan mı? ümit davala için rize'den teklif almak, o'nun teknik adamlık kariyeri ölçüsünde, iyi bir şey bile.
bülent de, ümit de, hatta muhtemelen hasan da gider çalıştırırlar rize'yi, sivas'ı vb. diğer takımları. öyle sanıldığı gibi galatasaray'ın intikamı için falan da yapmazlar bunu. kendi kariyerleri ve menfaatleri için yaparlar. bunda kızılacak bir şey de yok. adamların seçtikleri mesleğin gerektirdiği şey bu. biz taraftarız; onlar antrenör, teknik direktör. biz, bize doğru geleni yapıyoruz, söylüyoruz, düşünüyoruz vs. onlar da kendileri için doğru olanı yapıyor. bizim için her zaman odak noktası galatasaray ama onlar için öncelik mesleki kariyerleri. çok çok sonra sıra galatasaray'a gelir onların hayatlarında. bundan ötürü bizimle aynı yönde bakmalarını bekleyemeyiz, isteyemeyiz. içimize sinse de sinmese de kabul etmek zorundayız. hakikat bu.