2351
saha dışı olaylarını ya da ithamlar hakkında bilgim yok. bu konuları ayrı tuttuğumuzda kesinlikle değerli ve çabuk harcanmaması gereken bir oyuncu olduğunu düşünüyorum.
2022-2023 sezonunun başında skor yapamamamızın bir çok sebebi vardı. yunus bunun sebeplerinden biri olarak gözükse bile sonuçlarından en fazla zarar görenlerden biri oldu.
yunus'un en büyük zararı ise icardi ile oynayamaması oldu. icardi yaptığı koşu ve alan boşaltmalarla hücum oyuncularının oynamak isteyeceği bir ileri uç oyuncusu. kerem'in de performansı icardi ile oynadıkça arttı. pasa doğru koşuya atmak ya da atılan pasla doğru yerde buluşmak o kadar önemli ki, gereksiz top kaybı yerini asiste bırakabilir. o yüzden genel performansı için formda bir icardi ile oynamasını beklemeliyiz. geçen sene balotelli ile olan uyumu, bana bu konuda ümit veriyor. yani oyun olarak bizim ihtiyacımız olan, gelişebilecek bir oyuncu olduğunu hala düşünüyorum.
yunus'u harcamamamız gerektiğini düşünmemim ikinci sebebi ise, yunus bizim alt yapımızdan çıktığı ilk günden beri alt yapımızın en iyi oyuncularından biriydi. günümüze baktığımızda kendisi kadar alt yapılarda takımlara fayda sağlamamış, onun kadar meşhur olmamış, bartuğ , emir, mustafa gibi, menajerinin oyuncağı değil, kulübünün oyuncusu olmuştur. alt lige git dedik, gitti, oynamamasına rağmen, küsmedi, savaştı. hala eksiğin var dedik, ikiletmeden kiralık gitmeyi kabul etti. gelişti, kendini milli takımda oynatacak performansı gösterdi ve gıkını çıkarmadan geri geldi. yunus bizim için örnektir. biz yunus'a ne kadar tolerans gösterirsek, ne kadar değerli hissettirirsek, futbolcu avcısı menajerlerin o kadar çok işini bozarız. yunus'u hemen iki asist yapamadı diye tefe koyarsak, menajerlerin eline koz veririz. burada pozitif bir ayrımcılık istediğimi düşünebilirsiniz ki bakıldığında biraz öyle. ama istediğim bu ayrımcılık, sahada alması gereken süre anlamında değil, bizim tepkilerimiz anlamında. ben bu ayrımcılığın takım arkadaşlarına ya da takıma zararının olacağını düşünmüyorum açıkçası. aynı şeyi emin için de düşünüyorum.
nasıl tff abdülkerim üzerinden yerli oyunculara mesaj gönderiyorsa bizde yunus- kerem gibi oyuncular üzerinden hem yerli oyunculara hem de alt yapı oyuncularımıza mesaj vermeliyiz. taraftar olarak sürekli yanlarında olup çalım attığında ıslıklayan, korkutan değil, cesaret veren, bir daha kaptırsa bile destekleyen bir konumda olmalıyız.
ünlü düşünür polat alemdar'ın da dediği gibi her çalım attığında kulübeye, tribüne bakarsa oynayamaz o oyunu. :)
2022-2023 sezonunun başında skor yapamamamızın bir çok sebebi vardı. yunus bunun sebeplerinden biri olarak gözükse bile sonuçlarından en fazla zarar görenlerden biri oldu.
yunus'un en büyük zararı ise icardi ile oynayamaması oldu. icardi yaptığı koşu ve alan boşaltmalarla hücum oyuncularının oynamak isteyeceği bir ileri uç oyuncusu. kerem'in de performansı icardi ile oynadıkça arttı. pasa doğru koşuya atmak ya da atılan pasla doğru yerde buluşmak o kadar önemli ki, gereksiz top kaybı yerini asiste bırakabilir. o yüzden genel performansı için formda bir icardi ile oynamasını beklemeliyiz. geçen sene balotelli ile olan uyumu, bana bu konuda ümit veriyor. yani oyun olarak bizim ihtiyacımız olan, gelişebilecek bir oyuncu olduğunu hala düşünüyorum.
yunus'u harcamamamız gerektiğini düşünmemim ikinci sebebi ise, yunus bizim alt yapımızdan çıktığı ilk günden beri alt yapımızın en iyi oyuncularından biriydi. günümüze baktığımızda kendisi kadar alt yapılarda takımlara fayda sağlamamış, onun kadar meşhur olmamış, bartuğ , emir, mustafa gibi, menajerinin oyuncağı değil, kulübünün oyuncusu olmuştur. alt lige git dedik, gitti, oynamamasına rağmen, küsmedi, savaştı. hala eksiğin var dedik, ikiletmeden kiralık gitmeyi kabul etti. gelişti, kendini milli takımda oynatacak performansı gösterdi ve gıkını çıkarmadan geri geldi. yunus bizim için örnektir. biz yunus'a ne kadar tolerans gösterirsek, ne kadar değerli hissettirirsek, futbolcu avcısı menajerlerin o kadar çok işini bozarız. yunus'u hemen iki asist yapamadı diye tefe koyarsak, menajerlerin eline koz veririz. burada pozitif bir ayrımcılık istediğimi düşünebilirsiniz ki bakıldığında biraz öyle. ama istediğim bu ayrımcılık, sahada alması gereken süre anlamında değil, bizim tepkilerimiz anlamında. ben bu ayrımcılığın takım arkadaşlarına ya da takıma zararının olacağını düşünmüyorum açıkçası. aynı şeyi emin için de düşünüyorum.
nasıl tff abdülkerim üzerinden yerli oyunculara mesaj gönderiyorsa bizde yunus- kerem gibi oyuncular üzerinden hem yerli oyunculara hem de alt yapı oyuncularımıza mesaj vermeliyiz. taraftar olarak sürekli yanlarında olup çalım attığında ıslıklayan, korkutan değil, cesaret veren, bir daha kaptırsa bile destekleyen bir konumda olmalıyız.
ünlü düşünür polat alemdar'ın da dediği gibi her çalım attığında kulübeye, tribüne bakarsa oynayamaz o oyunu. :)