okan buruk

neler yaşıyoruz artık anlamak mümkün değil. koyu bir okan taraftarı değilim. kolay kolay da zaten ölürcesine böyle takımın üstünde bir isim savunmam. kim olursa olsun galatasaray adı hep önde gelir. ancak şu adama da bir rahat çalışma fırsatı verelim. puan durumuna bakıyorsun hakem katliamları olmasa liderdik. bunu açık gönüllükle herkes söylüyor. rakiplerinin kan işediği takımlara karşı 1 dakika bile ümit vermeden yeniyorsun, üstüne takım oyununda her geçen gün ileri gidiyorsun. ne yapmak istediğini bilen bir takım var sahada şu an. bol pozisyon bulup çok gol kaçırıyorsun. son 3 senede ne zaman bu kadar dominant bir takım izledik? geriye düştüğümüz zaman biliyorduk ki o maç çıkmaz. 10 kişi kaldığımız zaman biliyorduk ki mağlup olacağız. şimdi sürekli arayan, pozisyon bulan en önemlisi heyecan yaratan bir takım var. 11 maç yapmışız 4 maç içerde gerisi deplasman. artık deplasman fobisinden bahseden var mı? eleştirildiği konuya bakıyorum ciddiyetten uzak nerden vursam diye didik didik edilmiş konular. bana ne cadılar bayramı kutlamasından mesela. merhaba televole zamanında kaldı bunlar artık. yıl 2022 her şey teknolojiye döndü. insanlar eğlenecek, gülecek, hüzünlenecek, ağlayacak. bu özel hayatı adamın. he rakipten fark yersin ertesi gün bunları yaparsa oturur konuşursun aga sen ne istiyorsun diye.
ortada ense karartacak bir şey yokken bu kadar yüklenilir mi adama? hep bunlar işte o sosyal medyanın gazlaması. mesela geçen haftalarda jorge jesus ve brezilya temalı haberler çıktı. kim ciddiye aldı bu kadar? ne kadar üstüne konuşuldu? cadılar bayramı kutlaması mı önemli yoksa jesus'un sambacılara dönme isteği mi?
bir de takıma 2 gün izin verildi diye adamı bir dövmedikleri kalıyor. zaten terim de günde 1 antrenman yaptırıyordu. gelsin oradan çaycı torrent bu takımın başına ancak o paklar bizi.