582
bu maç oynanırken 11 yaşındaydım. babamla birlikte tüm maçları 20-30 km mesafede köy kahvelerinde izledik. maç oynanırken avrupada kupa kazanmanın büyük bir şey olduğunu biliyordum ama anlamını anlamıyordum. ne zaman ki son penaltı atıldı, fatih hocanın gözyaşlarını, ömer üründülün haykırışını, levent özçelik’in ağlayan ses tonuyla ‘kupa bizim’ demesini duydum, o zaman anladım bunun ne kadar büyük bir şey olduğunu ve hiç bir zaman bu şekilde, bu anlam ve duygu yüküyle bir maç daha izleyemeyeceğimi. 98-99 sezonunda uefa ülke puanı sıralamasında 15. sırada bulunan ülkenin bir takımı gelecek, avrupada kupa 2’yi kazanacak. avrupa kupalarında bundan daha iyi bir başarı modern tarihte porto’nun ucl kazanması. 80’ler göteborg’u ve steau’sunun yaptıklarıyla beraber son romantik hikayelerden biriymiş.
