resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 35212
    96-2000 arası oynattığı futbol jurgen klopp'un gegenpressing futboluyla karşılaştırılıyor. bence daha iyisiydi. o dönemki kadroya baktığımızda akdeniz olimpiyatlarında şampiyon olmuş milli takım iskeletine, feldkamp'ın kurduğu kadrodan gelen bülent korkmaz, tugay kerimoğlu, okan buruk, hakan şükür, arif erdem gibi oyuncular ve saha içi liderliğini üstlenen taffarel, popescu ve hagi gibi tecrübeli dünya yıldızları dahil edilmişti. muhteşem bir kadro mühendisliği örneğidir.
    avrupa kupalarında veya ligte öyle özgüvenli bir galatasaray vardı ki kimle oynarsak oynayalım, tribünlerde şimdi golü buluruz ve maçı alırız havası esiyordu. bu durumu ercan taner muhteşem repliği ile özetliyordu. "alman, italyan, ispanyol, ingiliz hiç farketmez!"
    bu muhteşem kadroyu yöneten başarıya aç, kendinden emin, bahane kabul etmeyen ve futbolcuların saygı duyduğu bir komutan edası ile fatih terimdi. kadro gazetelerin manşetlerine "fatih'in aslanları" olarak taşınıyordu.

    terim'in oynattığı futbolun jurgen klopp veya dünyadaki elit antrenörlerle karşılaştırılması güzel ve tabiki gurur verici olsa gerek. dikkat çekmek istediğim bir nokta var. ego ve kibir insana bir noktada güç verirken kantarın topuzu kaçtığında kendine karşı en azılı düşmanı haline gelebiliyor. özelikle de yakın çevrelerinde şakşakçısı bol olan insanlar hatalarını görmezden gelebiliyor. türkiye gibi ye kürküm ye coğrafyasında da insanlar kendini geliştirmek yerine imajlarına makyaj yapmayı tercih edebiliyor.

    ben hiç jurgen klopp'un "yel kayadan toz alır" dediğini duymadım. veya guardiola'nın "bu saatten sonra ben ders almam ders veririm" dediğini. hiç duydunuz mu mancini'nin portofino'da restaurant bastığını. başkanı kanserle boğuşurken "yaşamak cesurların hakkı" dediğini duymadım ben. kulübün transfer listesini guardiola'nın basın toplantısında açıkladığını görmedim mesela veya ancelottti'nin elini öpenin takıma alındığına şahit olmadım. jurgen klopp mekanın sahibi biziz diye anfield road'ta gezindiğini bilen varsa söylesin. futbol, aynı hayat gibi çok uzun soluklu, inişleri ve çıkışları olan ama sonunda kendini geliştirenin ve yeri geldiğinde kendi evrimini gerçekleştirebilenlerin üst düzeyde devam edebildiği bir spor.

    kabul edelim fatih terim galatasaray'ın alex ferguson'u olabilirdi ama karakter zaafiyetleri buna engel oldu.
    astını mükemmel yönetirken üstüyle hep problem yaşadı. yıldız oyuncuları olmayan kadrolarla da başarı sağlayamadı. şapkadan tavşan çıkaracak hagi'si yoksa sneijder'i, sergen'i selçuğu ve melo'su veya rui costa'sı yoksa sahada futbolcuları motive eden ama futbol namına çok ender iyi performanslar sergileyen ve sürekli bahaneler üreten sıradan bir teknik direktöre dönüştü. iyi futbol iyi futbolcularla oynanır. bu değişmez bir gerçek.

    halen de geçerli olan bir başka gerçek varsa o da iyi bir kadro eline verildiğinde galatasaray futbol takımını kendisinden daha iyi yönetecek biri yok. kadro kalitesi hafife alınmaması gereken bir durum arkadaşlar. galatasaray taraftarının büyük bir bölümünde kadro ne olursa olsun kenarda terim varsa başarı gelir algısı var. bu algıyı yaratan da terimin ta kendisi ama son 3 sezonda veya daha önceki özhan canaydın döneminde bunun doğru olmadığını pusulası sadece galatasaray olmuş taraftar daha net görebiliyor.

    (bkz: #3381486)
App Store'dan indirin Google Play'den alın