1710
maç önü maç sonu sürekli bir "rakip analizi" mevzusunda. her maç böyle. vay efendim rakibimizi şu kadar izledik, bu kadar takip ettik vs vs. ne demek istediği çok basit aslında. her maçı "rakibe göre" oynuyoruz. adamın rakip analizinden anladığı bu çünkü. rakibi analiz ettikten sonra rakibe göre oynamazsın, rakibe artı ve eksilerine göre önlemler alırsın. senin oyunun değişmez, senin prensiplerin değişmez. sen oyununu rakibe dikte ettirmeye çalışırsın. yenersin, yenilsin o mevzu değil ama rakibin 1-2 tane artısı, 1-2 tane eksisi vardır, onları işlemeye çalışırsın. bu adam böyle yapmıyor çünkü öyle bir vizyonu yok. korkuyor, kaybetmekten korkuyor, rakibe yenilmekten korkuyor. o yüzden kafayı bu kadar rakip analiziyle bozmuş durumda. yav pep'le yıllarını geçirmişsin, adamın bir günden bir güne rakibe göre oynadığını gördün mü kardeşim? hiç mi feyz almadın? hiç mi kimse sana bizim mottomuz "hepiniz metin gibi oynayın, yenilmekten sakın korkmayın'"dır demiyor? bu nedir arkadaş ya, bu adamın bu camiada ne işi var? bu adamın bu camiada hocalık yapmasını kim nasıl içine sindirebiliyor?