• 545
    ben mühendisim ama babam hem şair hem edebiyat öğretmeniydi. şiir defterleriyle, antolojilerle büyüdüm. bu gece sözlük mayhoşluk duvarına yazacaktım ama burayı öne çıkarmayı görev addettim kendime. çok uzakta bir dostumla konuşurken “o belde” dedim başladı şiiri okumaya sizler de hatırlayın istedim;

    denizlerden
    esen bu ince hava saçlarınla eğlensin.
    bilsen
    melal-i hasret ü gurbetle ufk-ı şama bakan
    bu gözlerinle, bu hüznünle sen ne dilbersin!

    ne sen,
    ne ben,
    ne de hüsnünde toplanan bu mesa,
    ne de alam-fikre bir mersa,
    olan bu mai deniz
    melali anlamayan nesle aşina değiliz.
    sana yalnız bir ince taze kadın
    bana yalnızca eski bir budala
    diyen bugünkü beşer
    bu sefil iştiha, bu kirli nazar,
    bulamaz sende bende bir mana,
    ne bu akşamda bir gam-ı nermin
    ne de durgun denizde bir muğber
    lerze-i istitar ü istigna.

    sen ve ben
    ve deniz
    ve bu akşam ki lerzesiz sessiz
    topluyor bu-yı ruhunu guya,
    uzak
    ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak
    bu nefy ü hicre müebbed bu yerde mahkumuz..

    o belde?
    durur menatık-ı düşize-i tahayyülde;
    mai bir akşam
    eder üstünde daima aram;
    eteklerinde deniz
    döker ervaha bir sükun-ı menam.
    kadınlar orda güzel, ince, saf, leylidir,
    hepsinin gözlerinde hüznün var
    hepsi hemşiredir veyahut yar;
    dilde tenvim-i ıztırabı bilir
    dudaklarındaki giryende buseler, yahut,
    o gözlerindeki nili sükut-ı istifham.
    onların ruhu şam-ı muğberden
    mütekasif menekşelerdir ki
    mütemadi sükun u samtı arar;
    şu'le-i biziya-yı hüzn-i kamer
    mülteci sanki sade ellerine.
    o kadar natuvan ki, ah, onlar,
    onların hüzn-i lal ü müştereki,
    sonra dalgın mesa, o hasta deniz
    hepsi benzer o yerde birbirine..
    o belde
    hangi bir kıt'a-i muhayyelde?
    hangi bir nehr-i dür ile mahdüd?
    bir yalan yer midir veya mevcud
    fakat bulunmayacak bir mela-ı hülya mı?
    bilmem. yalnız
    bildiğim sen ve ben ve mai deniz
    ve bu akşam ki eyliyor tehziz
    bende evtar-ı hüzn ü ilhamı,
    uzak
    ve mai gölgeli bir beldeden cüda kalarak,
    bu nefy ü hicre müebbed, bu yerde mahkumuz.

    ahmet haşim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın