• 188
    bazen mümkün olur, evet. mesela al city'yi liverpool'u falan, koy türkiye ligi'ne, ne kadar doğranılarsa doğransınlar hakemler tarafından muhtemelen namağlup falan bitirirler ligi, evet.

    hocanın da yendiği zamanlar oldu, bu da doğru. mesela elinde drogba, sneijder, burak yılmaz, prime selçuk inan, melo falan varken. çünkü o durumda hakemlerin seni doğraması en fazla rakibi sana biraz yaklaştırabiliyordu zaten.

    ama bugünkü durumda mümkün değil. üstelik böyle alenen, göz göre göre yapıldığında ve senin bu kadar genç, tecrübesiz bir kadron olduğunda mümkün değilin bile ötesinde. futbolcu dediğin şey robot değil, insan bu adamlar. sen her hafta böyle doğranırsan, hocana anlamsız anlamsız cezalar verilirse, kaç sezondur durmaksızın sahada hakkın yenirse yaşayacağın psikolojinin farkında mısın? itiraza bile gidemiyor galatasaray futbol takımı. böyle bariz yapa yapa futbolcuları bile sindiriyor adamlar. sen de gelmiş burda oyun konuşuyorsun.

    evet, galatasaray'ın henüz güçlü oyunu yok. avrupa maçlarına baktığımızda gelecek için umutla doluyoruz, coşkumuz var, mutluyuz. ama türkiye ligi'nde oyuncuların maç içi yüzlerine baksanız bile anlarsınız nasıl bir psikolojide olduklarını. her hafta, istisnasız her hafta mücadeleni, emeğini çalıyorlar. ne kadar uğraşırsan uğraş, sana düşmanlıklarını en üst perdeden gösteriyorlar, her hafta ya, her maçta. ilk yarı salla geç, üç tane bas demek kolay. elinde pjanic'i, teixeira'sı, ghezzal'ı falan olan takım, üstelik tüm kollamalara rağmen basıp geçemiyor üç tane. gencecik çocukları sahaya atıp, üstüne bir de her hafta onları hakemlerinle ezip, sonra da "ama ağbi biz de bi şey oynamıyoruz yaaağ" diye gezmek neyin kafası? fifa mı oynuyoruz, pes mi?

    neyse.
App Store'dan indirin Google Play'den alın