31128
mustafa cengiz yönetimi eleştirilirken kendisi neden finansal tablolar sebebiyle eleştirilmiyor gibi tepkiler oluyor.
bir kere kendisi buraya ben galatasaray'ın maliyetlerini azaltacağım, mali disiplin getireceğim diyerek gelmedi. başarı için geldi;
kendisinin bizle 3.5 senesi; 2 şampiyonluğu, bir türkiye kupasi, bir süper kupası var. avrupa'da ise facia...
ama kendisi ne sponsor bulmakla ne futbolcu satmakla ne futbolculara verilen maaşla ne gelir gider dengelemekle ne de bütçeye 30 milyon euro avrupa geliri 20 milyon euro bonservis geliri yazmakla ne hisseleri rehinlemek/binalari ipoteklemek ne bankalar birliği ile anlaşmak hiçbiri ile alakası yok.
son iki senesi başarısız ama 3.5 senelik kariyeri normal bir teknik adamdır.
burada yazıyorum; hocayı da eleştirdim mustafa cengiz yönetimini de savundum.
ama hocanın ekonomik durumu düzeltmek gibi bir görevi yok. sen adama elimizde 10 milyon euro para var, 40 milyon da maaş verebiliriz dersin adam da ona göre davranır. ama sen hoca istedi diye gidip bütün herkese 2-3 milyon euro dağıtırsan böyle olur (ki ne falcao ne diagne ne etebo ne mitroglou hoca tarafından istenmedi.)
burak elmas yönetimi bilmiyor mu ghezzal'a 3 milyon euro vermeyi?
neyse yani, artık sahada yaptıkları konusulmalı. kulüp başarısız olunca 400 milyon lira borç yazıyorsak orada kulübün sürdürülebilir bir ekonomisi olmaması konuşulmalı, bütçelemenin başarıya göre yapılması konuşulmalı. çünkü her sene sampiyon olamayız.
şampiyon olduğu dönemler, avrupa'dan gelir gelen dönemlerde kimse hocaya "allah razı olsun hocam ekonomimizi düzelttin" demiyorsa, mustafa cengiz yönetimi ortamlarda "kar ettik kar! nasıl yönettik kulübü" diye dolaşırken "hocamız sagolsun, biz hiçbir şey yapmadik. o olmasa yapamazdik çünkü bu kulübün başarı dışında yapabildiği ne sponsor ne reklam ne maliyet düşürme yok, varsa yoksa başarı geliri" demedigine göre hocanın ekonomiyi düzeltmek gibi bir görevi olmadığı konusunda anlaşabiliriz.
bir kere kendisi buraya ben galatasaray'ın maliyetlerini azaltacağım, mali disiplin getireceğim diyerek gelmedi. başarı için geldi;
kendisinin bizle 3.5 senesi; 2 şampiyonluğu, bir türkiye kupasi, bir süper kupası var. avrupa'da ise facia...
ama kendisi ne sponsor bulmakla ne futbolcu satmakla ne futbolculara verilen maaşla ne gelir gider dengelemekle ne de bütçeye 30 milyon euro avrupa geliri 20 milyon euro bonservis geliri yazmakla ne hisseleri rehinlemek/binalari ipoteklemek ne bankalar birliği ile anlaşmak hiçbiri ile alakası yok.
son iki senesi başarısız ama 3.5 senelik kariyeri normal bir teknik adamdır.
burada yazıyorum; hocayı da eleştirdim mustafa cengiz yönetimini de savundum.
ama hocanın ekonomik durumu düzeltmek gibi bir görevi yok. sen adama elimizde 10 milyon euro para var, 40 milyon da maaş verebiliriz dersin adam da ona göre davranır. ama sen hoca istedi diye gidip bütün herkese 2-3 milyon euro dağıtırsan böyle olur (ki ne falcao ne diagne ne etebo ne mitroglou hoca tarafından istenmedi.)
burak elmas yönetimi bilmiyor mu ghezzal'a 3 milyon euro vermeyi?
neyse yani, artık sahada yaptıkları konusulmalı. kulüp başarısız olunca 400 milyon lira borç yazıyorsak orada kulübün sürdürülebilir bir ekonomisi olmaması konuşulmalı, bütçelemenin başarıya göre yapılması konuşulmalı. çünkü her sene sampiyon olamayız.
şampiyon olduğu dönemler, avrupa'dan gelir gelen dönemlerde kimse hocaya "allah razı olsun hocam ekonomimizi düzelttin" demiyorsa, mustafa cengiz yönetimi ortamlarda "kar ettik kar! nasıl yönettik kulübü" diye dolaşırken "hocamız sagolsun, biz hiçbir şey yapmadik. o olmasa yapamazdik çünkü bu kulübün başarı dışında yapabildiği ne sponsor ne reklam ne maliyet düşürme yok, varsa yoksa başarı geliri" demedigine göre hocanın ekonomiyi düzeltmek gibi bir görevi olmadığı konusunda anlaşabiliriz.