30843
kimi taraftar 3.5 senedir takimin basinda oldugundan terim'i herseyden sorumlu tutmayi tercih ediyor. kimisi de terim'i hic bir seyden sorumlu tutmamayi. gercek tabi ki, her zamanki gibi, ikisinin ortasinda bir yerde. ama iki turlusunde de 140 karakterde kesin yargiya ulasmak en kolayi. isin uzucu yani da bu: sesini dunyaya twitter'dan duyurabilenler 140 karakteri asan dusunceler olusturmakta da zorlaniyorlar dogal olarak. hersey siyah beyaz: bir taraf "terim yaslandi artik vakti gecti", "terim'in antremanlari sadece ayak tenisi" muhabbeti yaparken, diger taraf "terim'le olume gideriz" "allah kerim fatih terim" gibi basi sonu belirsiz, gercek bir kritik bulundurmayan, ama keskin olmaktan kacinmayan ifadeler yaziyor. taraftarlar galatasaray kamuoyuna bir fikir, bir yorum katmaktan cok twitter coplugunde daha cok bagiran horoz olmaya calismakla mesgul. terim ozelinde isin en garibi ise 50 yillik galatasaray gecmisi olan bir insanin hala bu kadar taninmiyor olmasi. simdi de burak elmas da bu sigligin icine cekiliyor haliyle, "belmas sirtini terim'e yaslamis" tarzi cahil muhabbetleri girla gidiyor.
hayatinda yoneticilik yapmamis insanlarin hayali bir organizasyonu basariya goturmek icin o organizasyonu kaskati bir disiplin icinde herkesi kaliba dokerek makina gibi olmalarini saglamaktir... gercek ise cok farklidir. organizasyonlari ayakta tutan, sasirtici derecede az sayida insandir. bir cok basarili yonetici de bu insanlarin etrafina dogru yapi kurarak onlarin maksimum verime ulasmasini saglamak uzerine hamleler yapar. fatih terim de galatasaray'in superstar'i. ve galatasaray fatih terim'in etrafina dogru yapiyi koyabildigi her donem, terim'siz donemlerinden 1-2 gomlek daha ustun bir sinifa gecti avrupa'da. burak elmas'i da "terim'in sirtina yaslandi yae" diye elestirenlerin buyuk profesyonel yapilarda yer almadiklarini anlamak zor degil.
burak elmas galatasaray'in rekabet avantajinin terim'den gectiginin farkinda, ve stratejisini bunun uzerine kurmus. fakat nedense galatasaray taraftari bu avantajin dezavantaj oldugunu iddia etmekte birbiriyle yarisiyor, malesef. fenerbahce ve besiktas taraftari bile terim'in x-faktor oldugunu kabul ediyorlar, ve hatta onlar da buna karsi strateji guduyorlar ve surekli terim'i surekli hor gormeye, kucuk dusurmeye calisiyorlar. malesef bir grup galatasaray taraftari de buna inaniyor, kapiliyor, ve canak tutuyor. 90'lardan beri terim'i taniyan, gunahiyla sevabiyla anlayanlar ise bazi seylerin bu sefer farkli ilerlediginin farkindalar, zira burak elmas terim'i tekrar aktif hale getirmeyi ilk icraati yapmaya calisiyor.
cok zor bir sezona giriyoruz, cunku bu sezon rakiplerimizle yarismayacagimiz ilk mactan belli oldu. bu sezon galatasaray kendiyle yarisacak. taraftariyla, yonetimiyle ve teknik ekibiyle galatasaray, sezon icinde er ya da gec, bir kirilma noktasiyla karsilasacak. o noktada "terim istifa"cilar sabretmek yerine olayi "terim ve burak elmas istifa" noktasina dahi itebilirler. rakipler bu ortam icin dunden razi. dilegim, o kritik gunler geldiginde, galatasaray'in yonetimi, taraftari, futbolcusu ve teknik ekibiyle bir yumruk olmasi ve zorluklara birlikte gogus germesi. zira artik ucurumun kenarindayiz, ve aksinin cok yikici olacagindan suphem yok.
hayatinda yoneticilik yapmamis insanlarin hayali bir organizasyonu basariya goturmek icin o organizasyonu kaskati bir disiplin icinde herkesi kaliba dokerek makina gibi olmalarini saglamaktir... gercek ise cok farklidir. organizasyonlari ayakta tutan, sasirtici derecede az sayida insandir. bir cok basarili yonetici de bu insanlarin etrafina dogru yapi kurarak onlarin maksimum verime ulasmasini saglamak uzerine hamleler yapar. fatih terim de galatasaray'in superstar'i. ve galatasaray fatih terim'in etrafina dogru yapiyi koyabildigi her donem, terim'siz donemlerinden 1-2 gomlek daha ustun bir sinifa gecti avrupa'da. burak elmas'i da "terim'in sirtina yaslandi yae" diye elestirenlerin buyuk profesyonel yapilarda yer almadiklarini anlamak zor degil.
burak elmas galatasaray'in rekabet avantajinin terim'den gectiginin farkinda, ve stratejisini bunun uzerine kurmus. fakat nedense galatasaray taraftari bu avantajin dezavantaj oldugunu iddia etmekte birbiriyle yarisiyor, malesef. fenerbahce ve besiktas taraftari bile terim'in x-faktor oldugunu kabul ediyorlar, ve hatta onlar da buna karsi strateji guduyorlar ve surekli terim'i surekli hor gormeye, kucuk dusurmeye calisiyorlar. malesef bir grup galatasaray taraftari de buna inaniyor, kapiliyor, ve canak tutuyor. 90'lardan beri terim'i taniyan, gunahiyla sevabiyla anlayanlar ise bazi seylerin bu sefer farkli ilerlediginin farkindalar, zira burak elmas terim'i tekrar aktif hale getirmeyi ilk icraati yapmaya calisiyor.
cok zor bir sezona giriyoruz, cunku bu sezon rakiplerimizle yarismayacagimiz ilk mactan belli oldu. bu sezon galatasaray kendiyle yarisacak. taraftariyla, yonetimiyle ve teknik ekibiyle galatasaray, sezon icinde er ya da gec, bir kirilma noktasiyla karsilasacak. o noktada "terim istifa"cilar sabretmek yerine olayi "terim ve burak elmas istifa" noktasina dahi itebilirler. rakipler bu ortam icin dunden razi. dilegim, o kritik gunler geldiginde, galatasaray'in yonetimi, taraftari, futbolcusu ve teknik ekibiyle bir yumruk olmasi ve zorluklara birlikte gogus germesi. zira artik ucurumun kenarindayiz, ve aksinin cok yikici olacagindan suphem yok.