30791
fark yediğimiz avrupa maçlarında sık sık ekşi mi ekşi bir suratla küfürler savururken kameralara yansıyan teknik direktörümüz.
fatih hoca'nın dördüncü döneminin ilk sezonunda sözlükte yazar olma şerefine nail olmuştum. kendisi için o zamanlar "futbola konsantre olmuş fatih terim", "futbol dünyasındaki en büyük baba figürü", " egosunu dizginlemiş" gibi ifadeler kullanmışım. 3 yıl sonra geriye dönüp bakınca hayal kırıklığımı ve ne kadar yanıldığımı görüyorum.
tudor sonrası yarattığı hava ile şampiyon olmuştuk ve gerçekten de kamera karşısına fazla çıkmayan, yerinde ve mütevazi konuşan bir terim vardı. ama bazı inatları yaşıyla birlikte daha da taşlaşmış maalesef. arda'nın ligde kopmuş maçlarda veya ilerde top tutarak rakibin temposunu kesmemiz gerektiği zamanlarda az buçuk işe yarayacağını; avrupa'dan herhangi rakip karşısında paspas olacağını kendisi görmüyor mu? sanmıyorum görmediğini.
taraftar sabredecek diye akıl verir gibi üstten üstten konuşup 3 buçuk yılda takımı tudor zamanının fersah fersah gerisine düşürdüğünü görmüyor mu? muhakkak görüyor.
3 yıl zaman isterken bu isteğinin ne kadar saçma ve hatta taraftarı aptal yerine koyan bir istek olduğunu görmuyor mu? bunu da görüyordur.
herkes sormuş ben de soruyorum: hocam 3 yılda ne yapacaksın? 3 yıl sabır isterken bu zamanı nasıl değerlendireceğini neden anlatmıyorsun bize? "futbolcuların geleceğine yatırım" yapmadığını gördük. sözünü tutmuyorsun. üç buçuk yıldır öyle ya da böyle tam yetkiyle calışıyorsun. burak elmas dönemine de sınırsız yetkiyle başladın. peki 3 yıl zamanı ne için istiyorsun? artık bir bildiğin olduğuna inanmıyorum. varsa anlat da bilelim.
fatih hoca'nın dördüncü döneminin ilk sezonunda sözlükte yazar olma şerefine nail olmuştum. kendisi için o zamanlar "futbola konsantre olmuş fatih terim", "futbol dünyasındaki en büyük baba figürü", " egosunu dizginlemiş" gibi ifadeler kullanmışım. 3 yıl sonra geriye dönüp bakınca hayal kırıklığımı ve ne kadar yanıldığımı görüyorum.
tudor sonrası yarattığı hava ile şampiyon olmuştuk ve gerçekten de kamera karşısına fazla çıkmayan, yerinde ve mütevazi konuşan bir terim vardı. ama bazı inatları yaşıyla birlikte daha da taşlaşmış maalesef. arda'nın ligde kopmuş maçlarda veya ilerde top tutarak rakibin temposunu kesmemiz gerektiği zamanlarda az buçuk işe yarayacağını; avrupa'dan herhangi rakip karşısında paspas olacağını kendisi görmüyor mu? sanmıyorum görmediğini.
taraftar sabredecek diye akıl verir gibi üstten üstten konuşup 3 buçuk yılda takımı tudor zamanının fersah fersah gerisine düşürdüğünü görmüyor mu? muhakkak görüyor.
3 yıl zaman isterken bu isteğinin ne kadar saçma ve hatta taraftarı aptal yerine koyan bir istek olduğunu görmuyor mu? bunu da görüyordur.
herkes sormuş ben de soruyorum: hocam 3 yılda ne yapacaksın? 3 yıl sabır isterken bu zamanı nasıl değerlendireceğini neden anlatmıyorsun bize? "futbolcuların geleceğine yatırım" yapmadığını gördük. sözünü tutmuyorsun. üç buçuk yıldır öyle ya da böyle tam yetkiyle calışıyorsun. burak elmas dönemine de sınırsız yetkiyle başladın. peki 3 yıl zamanı ne için istiyorsun? artık bir bildiğin olduğuna inanmıyorum. varsa anlat da bilelim.
