6405
bir günahı affettirmenin en kısa ve en etkili yolu o günahla yüzleşmek ve eski deyimle kefaretini ödemektir. aksi halde o günah zaman içinde büyür ve yıkımı daha fazla olur.
mahkemenin verdiği kararın şike ile ilgisi yoktur. şike sportif bir cezadır ve kararı da pfdk ve tahkim verir. üst kurullar da uefa disiplin komitesi ve cas’dır. sportif yargılama ile genel yargı birbirlerinden tamamen bağımsızdır. genel mahkemelerin verdiği kararlar spor yargı mercilerini bağ-la-maz.
spor yargısı yıllar önce kararını vermiştir. pfdk ve tahkim, fenerbahçeli yöneticiler ilhan ekşioğlu ve şekip mosturoğlu ile birlikte iki üç kişiye daha şike nedeniyle ceza vermiş ve bu cezalar kesinleşmiştir. fenerbahçe kulübüne ise, şike sahaya yansımamıştır gibi kargaları bile güldüren komik bir gerekçe ile ceza verilmemiştir. uefa disiplin komitesi, cas ve itiraz üzerine gidilen isviçre federal mahkemesi ise kendi organizasyonları açısından şike vardır kararı vermiş ve fenerbahçe’yi sanırım iki yıl uefa organizasyonlarından men etmiştir.
bir kere daha tekrar edelim. spor yargısı ile genel (ceza) yargısı birbirinden tamamen bağımsızdır ve kararları da bağımsızdır. spor yargısında deliller her şekilde toplanabilir. yani deliller nasıl toplanırsa toplansın, şike vardır kanaati oluşmuşsa spor yargısı kararını verir. nitekim tff ve uefa bu kararları vermiş ve kararlar kesinleşmiş hatta infaz edilmiştir. dolayısıyla ceza mahkemesinin 4 haziran 2021 tarihli kararının sportif bakımdan hiçbir geçerliliği ve sonucu olmaz olmayacaktır. yani fenerbahçe başkanı ali koç’un zararlarımızın tazmini vesair açıklamaları taraftarın gazını almaya yöneliktir.
fenerbahçe tff’den de uefa’dan da tek kuruş tazminat talep edemez. ederse sonuç kesinlikle aleyhlerine olur ve iyice perişan olurlar.
gelelim asıl konuya. giriş cümlemizde dediğimiz gibi, günahlardan ve ilahi gazaptan kurtulmanın en kısa yolu, o günahla yüzleşmek ve kefaretini ödemektir. fenerbahçe yönetimi ve camianın ileri gelenleri ise günahlarıyla yüzleşmek yerine inkar rolü yapıyorlar. çünkü taraftarlarını ancak bu şekilde ikna edebileceklerini düşünüyorlar ama yanılıyorlar. 2010/2011 sezonunu en güzel özetleyen cümleyi bizzat o dönemde fenerbahçe teknik direktörü olan aykut kocaman sarf etmiştir. ne demişti; “herkes hız yaptı ama radara biz yakalandık.” başka söze gerek var mı? bu cümleyi sarf eden alelade birisi değil bizzat o dönemin fenerbahçe teknik direktörü.
kanaatimce fenerbahçe ileri gelenleri şunu demek istiyor. türkiye’de her takım şike yapmıştır ama onlar ceza görmezken bizim ceza görmemiz adaletsizdir. türkiye’de kanaatimce şike yapılmıştır ve yapılmaya da devam etmektedir. hele bu son 2020/2021 sezonu en kirli sezonlardan biridir. ancak fenerbahçe yöneticilerinin yaptıkları delilli ispatlı ve bu nedenle de ceza aldılar ve spordan uzun bir süre men edildiler. diğer kulüpler için söylenti vardır ama ortaya delil konulamamıştır. sadece bu sezon billong ve aboubacar için bazı delillerin olduğu iddia ediliyor. bakalım bu olay da nasıl sonuçlanacak.
kim ne derse desin, allah imhal eder ama asla ihmal etmez. her günahın cezasını sonunda mutlaka verir. ne kadar çok zaman geçerse sonuç ve ceza da o kadar büyük olur. gidip bir papaz bulsunlar ve günah çıkarsınlar.:) ya da islami usullerdeki gibi kupayı kurban etsinler.:) kanaatimce başka kurtuluş yolları yok. allah fenerbahçe’ye sportif ceza kesmeye devam edecek.:)
mahkemenin verdiği kararın şike ile ilgisi yoktur. şike sportif bir cezadır ve kararı da pfdk ve tahkim verir. üst kurullar da uefa disiplin komitesi ve cas’dır. sportif yargılama ile genel yargı birbirlerinden tamamen bağımsızdır. genel mahkemelerin verdiği kararlar spor yargı mercilerini bağ-la-maz.
spor yargısı yıllar önce kararını vermiştir. pfdk ve tahkim, fenerbahçeli yöneticiler ilhan ekşioğlu ve şekip mosturoğlu ile birlikte iki üç kişiye daha şike nedeniyle ceza vermiş ve bu cezalar kesinleşmiştir. fenerbahçe kulübüne ise, şike sahaya yansımamıştır gibi kargaları bile güldüren komik bir gerekçe ile ceza verilmemiştir. uefa disiplin komitesi, cas ve itiraz üzerine gidilen isviçre federal mahkemesi ise kendi organizasyonları açısından şike vardır kararı vermiş ve fenerbahçe’yi sanırım iki yıl uefa organizasyonlarından men etmiştir.
bir kere daha tekrar edelim. spor yargısı ile genel (ceza) yargısı birbirinden tamamen bağımsızdır ve kararları da bağımsızdır. spor yargısında deliller her şekilde toplanabilir. yani deliller nasıl toplanırsa toplansın, şike vardır kanaati oluşmuşsa spor yargısı kararını verir. nitekim tff ve uefa bu kararları vermiş ve kararlar kesinleşmiş hatta infaz edilmiştir. dolayısıyla ceza mahkemesinin 4 haziran 2021 tarihli kararının sportif bakımdan hiçbir geçerliliği ve sonucu olmaz olmayacaktır. yani fenerbahçe başkanı ali koç’un zararlarımızın tazmini vesair açıklamaları taraftarın gazını almaya yöneliktir.
fenerbahçe tff’den de uefa’dan da tek kuruş tazminat talep edemez. ederse sonuç kesinlikle aleyhlerine olur ve iyice perişan olurlar.
gelelim asıl konuya. giriş cümlemizde dediğimiz gibi, günahlardan ve ilahi gazaptan kurtulmanın en kısa yolu, o günahla yüzleşmek ve kefaretini ödemektir. fenerbahçe yönetimi ve camianın ileri gelenleri ise günahlarıyla yüzleşmek yerine inkar rolü yapıyorlar. çünkü taraftarlarını ancak bu şekilde ikna edebileceklerini düşünüyorlar ama yanılıyorlar. 2010/2011 sezonunu en güzel özetleyen cümleyi bizzat o dönemde fenerbahçe teknik direktörü olan aykut kocaman sarf etmiştir. ne demişti; “herkes hız yaptı ama radara biz yakalandık.” başka söze gerek var mı? bu cümleyi sarf eden alelade birisi değil bizzat o dönemin fenerbahçe teknik direktörü.
kanaatimce fenerbahçe ileri gelenleri şunu demek istiyor. türkiye’de her takım şike yapmıştır ama onlar ceza görmezken bizim ceza görmemiz adaletsizdir. türkiye’de kanaatimce şike yapılmıştır ve yapılmaya da devam etmektedir. hele bu son 2020/2021 sezonu en kirli sezonlardan biridir. ancak fenerbahçe yöneticilerinin yaptıkları delilli ispatlı ve bu nedenle de ceza aldılar ve spordan uzun bir süre men edildiler. diğer kulüpler için söylenti vardır ama ortaya delil konulamamıştır. sadece bu sezon billong ve aboubacar için bazı delillerin olduğu iddia ediliyor. bakalım bu olay da nasıl sonuçlanacak.
kim ne derse desin, allah imhal eder ama asla ihmal etmez. her günahın cezasını sonunda mutlaka verir. ne kadar çok zaman geçerse sonuç ve ceza da o kadar büyük olur. gidip bir papaz bulsunlar ve günah çıkarsınlar.:) ya da islami usullerdeki gibi kupayı kurban etsinler.:) kanaatimce başka kurtuluş yolları yok. allah fenerbahçe’ye sportif ceza kesmeye devam edecek.:)