7798
adaletsizliği hayatımın her yanında yaşayan bir galatasaray taraftarıyım. farkındayım bazı arkadaşlar diyor ki suçu başkasında bulmak yerine kendi önümüze bakalım. fakat görünen köy kılavuz ne zaman gerektirdi?
o köye adil bir yönetici, adil bir hakem heyeti lazım. güç lazım, emek lazım, hakkaniyet lazım...kılavuz gerekmez belki ama bunlar lazım!
şimdi edebiyat kısmına girelim işin: 'adamımız yok diye tabi bizi bu hale sokuyorlar!' evet, ne sosyal hayatımızda ne de taraftarı olan takımın; galatasaray'ın, aşkımızın hakkını savunacak adam, adamlar yok! oysa tek arzumuz adalet, hakkaniyet değil mi? herkesin böyle düşünmesi gerektiği bir ömür de aksine herkes öne geçmek, başarılı gözükmek adına araya adamlar sokup duruyor.
küçücük yaşından beri kendi çapında bir şeylere karalayan bir adamım. ilk yazdığım şiirlerden birinde torpil üzerine bir şiir yazmıştım. torpilin, kibar deyimiyle referansın üzerine çocuk aklımla bir şeyler karalamıştım. bir şey biliyorum ki bu hayattan, bu hayat bana bir şey öğretmişse, o da hakkaniyetli olunca ezilen bile olsan içindeki gönül rahatlığı..
kızgın mıyız? elmecbur ama gönlümüz rahat. baskılar, cezalar, kayırmalar, şikeler her bir yanımızda. bugünleri bir başka zaman hayat her şeyi tersine çevirdiği an intikam olarak değil daha hakkaniyetli olmak adına ayakta durmak için, o gönül rahatlığından bir an olsun uzaklaşmamak adına yanımızda bulundurmalıyız.
bir gün diye diye ömür geçiyor elbet. yine de deriz: ' bir gün daha geçti ömürden ama bir gün gelecek, daha adil bir memlekette yaşayacağız.'
o köye adil bir yönetici, adil bir hakem heyeti lazım. güç lazım, emek lazım, hakkaniyet lazım...kılavuz gerekmez belki ama bunlar lazım!
şimdi edebiyat kısmına girelim işin: 'adamımız yok diye tabi bizi bu hale sokuyorlar!' evet, ne sosyal hayatımızda ne de taraftarı olan takımın; galatasaray'ın, aşkımızın hakkını savunacak adam, adamlar yok! oysa tek arzumuz adalet, hakkaniyet değil mi? herkesin böyle düşünmesi gerektiği bir ömür de aksine herkes öne geçmek, başarılı gözükmek adına araya adamlar sokup duruyor.
küçücük yaşından beri kendi çapında bir şeylere karalayan bir adamım. ilk yazdığım şiirlerden birinde torpil üzerine bir şiir yazmıştım. torpilin, kibar deyimiyle referansın üzerine çocuk aklımla bir şeyler karalamıştım. bir şey biliyorum ki bu hayattan, bu hayat bana bir şey öğretmişse, o da hakkaniyetli olunca ezilen bile olsan içindeki gönül rahatlığı..
kızgın mıyız? elmecbur ama gönlümüz rahat. baskılar, cezalar, kayırmalar, şikeler her bir yanımızda. bugünleri bir başka zaman hayat her şeyi tersine çevirdiği an intikam olarak değil daha hakkaniyetli olmak adına ayakta durmak için, o gönül rahatlığından bir an olsun uzaklaşmamak adına yanımızda bulundurmalıyız.
bir gün diye diye ömür geçiyor elbet. yine de deriz: ' bir gün daha geçti ömürden ama bir gün gelecek, daha adil bir memlekette yaşayacağız.'