1205
türk futbolu yanlış yönetiliyor. bu yanlışlıkları maddeler halinde saymak gerek. çünkü aksi halde alışılmış rutinlerden çıkıp başarıyı yakalamak mümkün değil.
1-öncelikle federasyona da mhk’ya da tahkim’e de adaleti getirmek şart. adil bir yönetim başarılı olmanın giriş kapısıdır. adaletsiz bir lig, takımların şevk, heyecen ve motivasyonunu yok eder ve başarı gelmez. bizde olan siyasetin dizayn edip atadığı bir başkan ve kurullar. bunlardan adalet beklemek hayal olduğu gibi isteseler de adil olamazlar. çünkü siyasetçinin iki dudağı arasına sıkışmış başkan da kurul üyeleri de vicdanlarının sesini dinleyemez. bu dertten kurtulmanın yolu, gerçekten vicdanlarıyla karar verecek bir yönetim ve kurullar oluşturmak.
2-kulüpler arasında bir sorun çıktığında araya girip uzlaştırma sağlanıyor. bu da yanlış. uzlaşma ancak maddi konularda olur. bunun dışında kim haklıysa o’nun hakkı teslim edilmeli. böylece haksızlık yapanların cezalandırıldığını gören diğer kulüp ve kulüp yöneticileri ayaklarını denk alacaklar ve daha adil bir lig oluşacak.
3-harcama limitleri çok ciddi bir şekilde belirlenip denetlenecek. böylece kulüpler hazır transfer yerine çaresiz altyapıya yönelecekler ve bu da daha kaliteli genç futbolcuların yetişmesine olanak sağlayacak. daha geçen yıl çıkarılan harcama limitleri kuralını hangi kulübün çiğneyip geçtiğini herkes biliyor? işte adaletle bu kulüp cezalandırılabilseydi bundan sonra hiçbir kulüp böyle bir şeye cesaret edemezdi. peki şimdi ne oldu? önüne gelen kulüp hile ile limitleri aşacak ama hiç kimse laf edemeyecek. işte buna azgınlık denir.
4-kulüpler birliği nezdinde kurulacak bir etik kurulu ile, sahtekarlık yapıp yere yatan, zamandan çalıp futbolseverlerin sinirlerini bozan, hakkını gaspeden, hakemi aldatıp yanlış karar vermesine neden olan futbolcular ile futbolcularını bu yola teşvik eden sahtekar teknik direktörlere ceza verilmelidir. (ingiltere’de var şu anda)
5-kulüp yöneticilerinin maç sonu açıklamaları yasaklanmalı. açıklamanın maçtan 24 saat sonra ve sadece yazılı olarak yapılmasına izin verilmeli. bu yasağı ihlal eden yöneticilerin takımlarına para cezası ve puan silmeye varan cezalar verilmeli. böylece ortamı geren açıklamaların önüne geçilmeli.
6-spor yazarı ve yorumcularının nefret barındıran yazıları ve sözleri için kendilerine açılacak tazminat davalarından gazete ve tvler de sorumlu olmalı. ancak gazete ve tvlere o yazar ya da yorumcuyla sözleşmesini feshetme süresi tanınmalı. (15 gün olabilir) böylece nefret kusan konuşmalara gazete ve tvlerde yer verilemeyecek ve gerginlik katsayısı düşecektir. ceza alan yazar ya da yorumcuya tekrar iş veren gazete ve tvlere ise bu imkan tanınmamalı.
7-futbolculara, teknik direktörlere, kulüp ve kulüp yöneticilerine küfür halinde; küfrü yapan kesin tespit edilmişse en az bir ay hapis cezası verilmeli, maddi ve manevi tazminat hakkı da saklı tutulmalı. tribünlerden topluca küfürlerde ise o kulübe bir, iki ya da daha fazla puan silme cezası verilmeli. para cezası ile o küfürleri engelleyemezsiniz. ya da para cezası verecekseniz asgari bir milyon dolardan başlatacaksınız ki kulüp yöneticileri ve amigoların tekrara cesareti olmasın.
8-hakemlerin notunu dijital ortamda yine hakemler vermeli. düşük puan alan hakemlerin cezası altı aydan başlamak üzere düdük çalamamak olmalı.
bu yanlışlıklardan kurtulur ve kulüpleri birbirini denetler duruma sokarsak, türk futbolu aşama kaydeder ve gelişir. aksi taktirde ahbap-çavuş ilişkileriyle bir adım bile atamayız. ya yerimizde çakılır kalır ya da geri gideriz. tıpkı şampiyon olan kulüplerimizin 2022/23 sezonunda şampiyonlar ligine direkt katılamaması gibi.
1-öncelikle federasyona da mhk’ya da tahkim’e de adaleti getirmek şart. adil bir yönetim başarılı olmanın giriş kapısıdır. adaletsiz bir lig, takımların şevk, heyecen ve motivasyonunu yok eder ve başarı gelmez. bizde olan siyasetin dizayn edip atadığı bir başkan ve kurullar. bunlardan adalet beklemek hayal olduğu gibi isteseler de adil olamazlar. çünkü siyasetçinin iki dudağı arasına sıkışmış başkan da kurul üyeleri de vicdanlarının sesini dinleyemez. bu dertten kurtulmanın yolu, gerçekten vicdanlarıyla karar verecek bir yönetim ve kurullar oluşturmak.
2-kulüpler arasında bir sorun çıktığında araya girip uzlaştırma sağlanıyor. bu da yanlış. uzlaşma ancak maddi konularda olur. bunun dışında kim haklıysa o’nun hakkı teslim edilmeli. böylece haksızlık yapanların cezalandırıldığını gören diğer kulüp ve kulüp yöneticileri ayaklarını denk alacaklar ve daha adil bir lig oluşacak.
3-harcama limitleri çok ciddi bir şekilde belirlenip denetlenecek. böylece kulüpler hazır transfer yerine çaresiz altyapıya yönelecekler ve bu da daha kaliteli genç futbolcuların yetişmesine olanak sağlayacak. daha geçen yıl çıkarılan harcama limitleri kuralını hangi kulübün çiğneyip geçtiğini herkes biliyor? işte adaletle bu kulüp cezalandırılabilseydi bundan sonra hiçbir kulüp böyle bir şeye cesaret edemezdi. peki şimdi ne oldu? önüne gelen kulüp hile ile limitleri aşacak ama hiç kimse laf edemeyecek. işte buna azgınlık denir.
4-kulüpler birliği nezdinde kurulacak bir etik kurulu ile, sahtekarlık yapıp yere yatan, zamandan çalıp futbolseverlerin sinirlerini bozan, hakkını gaspeden, hakemi aldatıp yanlış karar vermesine neden olan futbolcular ile futbolcularını bu yola teşvik eden sahtekar teknik direktörlere ceza verilmelidir. (ingiltere’de var şu anda)
5-kulüp yöneticilerinin maç sonu açıklamaları yasaklanmalı. açıklamanın maçtan 24 saat sonra ve sadece yazılı olarak yapılmasına izin verilmeli. bu yasağı ihlal eden yöneticilerin takımlarına para cezası ve puan silmeye varan cezalar verilmeli. böylece ortamı geren açıklamaların önüne geçilmeli.
6-spor yazarı ve yorumcularının nefret barındıran yazıları ve sözleri için kendilerine açılacak tazminat davalarından gazete ve tvler de sorumlu olmalı. ancak gazete ve tvlere o yazar ya da yorumcuyla sözleşmesini feshetme süresi tanınmalı. (15 gün olabilir) böylece nefret kusan konuşmalara gazete ve tvlerde yer verilemeyecek ve gerginlik katsayısı düşecektir. ceza alan yazar ya da yorumcuya tekrar iş veren gazete ve tvlere ise bu imkan tanınmamalı.
7-futbolculara, teknik direktörlere, kulüp ve kulüp yöneticilerine küfür halinde; küfrü yapan kesin tespit edilmişse en az bir ay hapis cezası verilmeli, maddi ve manevi tazminat hakkı da saklı tutulmalı. tribünlerden topluca küfürlerde ise o kulübe bir, iki ya da daha fazla puan silme cezası verilmeli. para cezası ile o küfürleri engelleyemezsiniz. ya da para cezası verecekseniz asgari bir milyon dolardan başlatacaksınız ki kulüp yöneticileri ve amigoların tekrara cesareti olmasın.
8-hakemlerin notunu dijital ortamda yine hakemler vermeli. düşük puan alan hakemlerin cezası altı aydan başlamak üzere düdük çalamamak olmalı.
bu yanlışlıklardan kurtulur ve kulüpleri birbirini denetler duruma sokarsak, türk futbolu aşama kaydeder ve gelişir. aksi taktirde ahbap-çavuş ilişkileriyle bir adım bile atamayız. ya yerimizde çakılır kalır ya da geri gideriz. tıpkı şampiyon olan kulüplerimizin 2022/23 sezonunda şampiyonlar ligine direkt katılamaması gibi.