• 433
    12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı sabahına uyandığımda gördüğüm rüyaydı.

    stat dolmuş, fenerbahçe taraftarı ise öfkeyle ve pişkin pişkin tribünlerden sahaya girercesine tezahürat yapıyordu. ben ise sahadaydım. al ver yapıyorum, kaleye gitmeye çalışıyorum derken maç sonlarına yaklaşmıştık. bir pozisyona girdim yine ceza sahası dışında. müsait bir açıdan topu kaleye göndermek, bu işi tamamen bitirmek istiyordum derken ayağım kaydı ve yere kapaklandım. işte tam da bu pozisyondan sonra her şey karardı, ortalık cümbüşe döndü. tribünden sahaya insanlar atlamaya başladı. ben de can havliyle yerden kalkıp soyunma odasına doğru koşarken bir el sırtımdan yakaladı. işte o ümit davala idi. beni sırtımdan yakaladı ve şöyle tatlı bir gülümseme ile ne olup bittiğini sordu. ben de kendimce konuyu izah etmeye çalışırken bir anda durdu ve dedi ki 'sen hiç merak etme, bu pozisyonu da unut. yarın akşam al atkını ve bayrağını koşa koşa florya'ya gel.' uyandığımda bu rüyayı maç* bitene kadar kimseye anlatmadım. sonuç ise malmunuz üzere, ben atkımı alıp floryaya koşarken, malum tribün bir süre sahaya girdikten sonra karanlığa gömüldü.
App Store'dan indirin Google Play'den alın