4177
--- alıntı ---
"keşke kerem aktürkoğlu, oğulcan çağlayan ya da ali yavuz kol gibi gençlerimizle mücadele edip de yenilseydik"
"radamel falcao gelecek, goller atacak, 500 bin forma satacak dediler. sattığımız forma sayısı 30 bin.."
“bu pandemi, milli maç araları hiç yaramıyor bize. galatasaray dinleniyor sadece. sonuçlar ortada.''
“iki yılda 38 futbolcu aldım, 52 futbolcuyu gönderdim. 7 deve dişi transferimiz var. transfer harcamalarında 19 milyon euro kara geçtik. futbol, basketbol, voleybol bütün takımlarımızla 28 kupa aldık. iki süper lig şampiyonluğumuz var.''
''dursun özbek’in alacağını tahsil etme hamlesiyle galatasaray 157 milyon euro zarara girdi. insanlar bunu dikkate almalı.”
--- alıntı ---
vecizelerini sarfetmiş.
başkanlığını 2018 yılının başından bugüne kadar desteklediğim, ancak artık bayrağı halefine devretmesini bir an evvel istediğim galatasaray'ın 37. başkanı. 2020 yılının mart-nisan aylarında yaşadığı ağır hastalıkların sebebiyle hem mental hem fiziken epey yıpranmış gözüküyor. ameliyatlar sonrası epey kilo da vermiş, bitkin bir hale bürünmüş. bunu nasıl diyeceğimi bilmiyorum, yazarken epey çekiniyorum ancak galiba bu hastalıklar başkanın sinir sistemine ve duygusal haline de etki vurmuş. tanıdığımız, bildiğimiz mustafa cengiz bir kez konuşmadan bin kez tartan insandı. mayıs ayından sonra yönetimden bağımsız olarak -ki başını albayrak ve günay'ın çektiği kitle saçmalıkta sınır tanımıyorlar- şahsi açıklamaları epey garipleşti. kendisi hakkında asla olumsuz bir yorumda bulunmayacağım, yaşadığı sıkıntıları her bünye kaldıramaz çünkü. fakat o kadar garip açıklamalar geliyor ki, anlamlandırmak mümkün değil. bir anormallik var.
her şeye rağmen en kısa sürede seçime gidilmesine ön ayak olursa ben kendisini her ne olursa olsun kötü anmayacağım. şu son birkaç ayda yaşanılan durumu yok sayabilirim. evet galatasaray her daim en iyisine layık, ancak bu ilk kötü dönemimiz değil. özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal'ın son dönemi, dursun özbek gibi her biri bayağılıkta birbiriyle yarışan başkan ve yönetimlerimiz oldu. mustafa cengiz'in 2 şampiyonluk yaşanılan dönemi hatrına yok sayabiliriz. virüs, ameliyat, kanser gibi her biri tek başına vücudu ve psikolojiyi alt etmeye yeterli bu vahim olayları arka arkaya yaşayarak tahmin edilmesi güç bir duruma düştü. allah yardımcısı olsun, ne yaşadığını, hissettiğini bilmemiz mümkün değil.
bu saatten sonra tek isteğim mümkün olduğu kadar az gündeme gelmesi. zaten transfer dönemine kadar pek aktif olmasını gerektirecek durum yok. yılbaşına kadar idare ederiz, sonrası allah kerim.
"keşke kerem aktürkoğlu, oğulcan çağlayan ya da ali yavuz kol gibi gençlerimizle mücadele edip de yenilseydik"
"radamel falcao gelecek, goller atacak, 500 bin forma satacak dediler. sattığımız forma sayısı 30 bin.."
“bu pandemi, milli maç araları hiç yaramıyor bize. galatasaray dinleniyor sadece. sonuçlar ortada.''
“iki yılda 38 futbolcu aldım, 52 futbolcuyu gönderdim. 7 deve dişi transferimiz var. transfer harcamalarında 19 milyon euro kara geçtik. futbol, basketbol, voleybol bütün takımlarımızla 28 kupa aldık. iki süper lig şampiyonluğumuz var.''
''dursun özbek’in alacağını tahsil etme hamlesiyle galatasaray 157 milyon euro zarara girdi. insanlar bunu dikkate almalı.”
--- alıntı ---
vecizelerini sarfetmiş.
başkanlığını 2018 yılının başından bugüne kadar desteklediğim, ancak artık bayrağı halefine devretmesini bir an evvel istediğim galatasaray'ın 37. başkanı. 2020 yılının mart-nisan aylarında yaşadığı ağır hastalıkların sebebiyle hem mental hem fiziken epey yıpranmış gözüküyor. ameliyatlar sonrası epey kilo da vermiş, bitkin bir hale bürünmüş. bunu nasıl diyeceğimi bilmiyorum, yazarken epey çekiniyorum ancak galiba bu hastalıklar başkanın sinir sistemine ve duygusal haline de etki vurmuş. tanıdığımız, bildiğimiz mustafa cengiz bir kez konuşmadan bin kez tartan insandı. mayıs ayından sonra yönetimden bağımsız olarak -ki başını albayrak ve günay'ın çektiği kitle saçmalıkta sınır tanımıyorlar- şahsi açıklamaları epey garipleşti. kendisi hakkında asla olumsuz bir yorumda bulunmayacağım, yaşadığı sıkıntıları her bünye kaldıramaz çünkü. fakat o kadar garip açıklamalar geliyor ki, anlamlandırmak mümkün değil. bir anormallik var.
her şeye rağmen en kısa sürede seçime gidilmesine ön ayak olursa ben kendisini her ne olursa olsun kötü anmayacağım. şu son birkaç ayda yaşanılan durumu yok sayabilirim. evet galatasaray her daim en iyisine layık, ancak bu ilk kötü dönemimiz değil. özhan canaydın, adnan polat, ünal aysal'ın son dönemi, dursun özbek gibi her biri bayağılıkta birbiriyle yarışan başkan ve yönetimlerimiz oldu. mustafa cengiz'in 2 şampiyonluk yaşanılan dönemi hatrına yok sayabiliriz. virüs, ameliyat, kanser gibi her biri tek başına vücudu ve psikolojiyi alt etmeye yeterli bu vahim olayları arka arkaya yaşayarak tahmin edilmesi güç bir duruma düştü. allah yardımcısı olsun, ne yaşadığını, hissettiğini bilmemiz mümkün değil.
bu saatten sonra tek isteğim mümkün olduğu kadar az gündeme gelmesi. zaten transfer dönemine kadar pek aktif olmasını gerektirecek durum yok. yılbaşına kadar idare ederiz, sonrası allah kerim.