82
sözlükte herkesin bildiği bir anekdot vardır, bir maç sonunda mourinho'ya soru yöneltilir:
- takım yorgun muydu?
+ yorgun? günde 15 saat çalışıp, ayda birkaç yüz euro kazanıp evine dönen baba yorgun olur, biz değil!
aynen öyle işte. bundan önceki maçlarda yok bizim takım yorgundu, yok elimiz ayağımız tutmuyordu, yok dilimiz dışarı sarktı, yok belimiz tutuldu falan.. yazıktır.. profesyonel futbol oynamak için milyon dolarlar kazanan adamların kendilerini hazır tutmayıp yorgun olma bahanesine siginmasini ben kabul etmiyorum. maç kaybedebiliriz, sakatlanabiliriz, ama yorgunluğu bahane edip, konsantrasyon kaybını buna bağlayıp rezil oyunun, isteksizliğin, isyansizligin üstünü kapatamayiz. ben işimi yapamıyorum çünkü çok maç oynuyoruz diyen bir oyuncu grubunu kabul edemeyiz. 2000 yılında lig-uefa-turkiye kupası üçgeninde 3 günde bir maç yapan takımın defansının bel kemiği popescu bir röportaj vermişti: "galatasaray'da üç günde bir maç yaptığımız için herkes delirmek üzere, hepimizin bahamalar'da üç haftalik tatile ihtiyacı var." ama bu cümleleri kullandığında galatasaray leeds ile kanlı maçlar oynuyor, ligde fırtına gibi esiyor uefa'da namaglup şampiyonluğa yürüyerek dünya tarihinde bir ilki basariyordu. bu cümleler sarf edilmesine rağmen takım, kendi oyununu oynamaya devam ediyordu, mücadele etmeye devam ediyordu. bugunse oyuncular kalkmış yorgunluktan dem vuruyor. yazık hem de çok yazık. biz formasında kanıyla terini karıştıran oyuncuların bu noktalara getirdiği bir takımız. bir his takimiyiz. milyon dolarlık kırılgan, ağlak, bahaneci futbolcumsularla hiçbir yere varamadik, varamayacagiz. birkac gün önce emekliliğim geldi emekli olduğumda futbolculugumda yaşadıklarımı anlatacak.bir rap albümü hazırlıyorum diye demeçler veren babel'in karşı karşıya atamadığı goller bizim kalemize gol olarak dönmeye devam ettikçe daha çok bahaneye sığınırız.
ha bu akşamki maç mi? zerre ümidim yok, daha çok koşması gerektiğini, daha çok cabalamasi gerektiğini, istemesi ve mücadele etmesi gerektiğini, yeteneğin tek başına hiçbir şey ifade etmediğini bilmeyen içi geçmiş oyuncu grubuyla, son dört maçta dört galibiyet aldığımız alanyaspor'a bu akşam kendi sahamızda yenilsek sasirmayacak durumdayız.
her şeye rağmen umarım kazanırız, vurdugumuz gol, yediğimiz ofsayt olsun!
- takım yorgun muydu?
+ yorgun? günde 15 saat çalışıp, ayda birkaç yüz euro kazanıp evine dönen baba yorgun olur, biz değil!
aynen öyle işte. bundan önceki maçlarda yok bizim takım yorgundu, yok elimiz ayağımız tutmuyordu, yok dilimiz dışarı sarktı, yok belimiz tutuldu falan.. yazıktır.. profesyonel futbol oynamak için milyon dolarlar kazanan adamların kendilerini hazır tutmayıp yorgun olma bahanesine siginmasini ben kabul etmiyorum. maç kaybedebiliriz, sakatlanabiliriz, ama yorgunluğu bahane edip, konsantrasyon kaybını buna bağlayıp rezil oyunun, isteksizliğin, isyansizligin üstünü kapatamayiz. ben işimi yapamıyorum çünkü çok maç oynuyoruz diyen bir oyuncu grubunu kabul edemeyiz. 2000 yılında lig-uefa-turkiye kupası üçgeninde 3 günde bir maç yapan takımın defansının bel kemiği popescu bir röportaj vermişti: "galatasaray'da üç günde bir maç yaptığımız için herkes delirmek üzere, hepimizin bahamalar'da üç haftalik tatile ihtiyacı var." ama bu cümleleri kullandığında galatasaray leeds ile kanlı maçlar oynuyor, ligde fırtına gibi esiyor uefa'da namaglup şampiyonluğa yürüyerek dünya tarihinde bir ilki basariyordu. bu cümleler sarf edilmesine rağmen takım, kendi oyununu oynamaya devam ediyordu, mücadele etmeye devam ediyordu. bugunse oyuncular kalkmış yorgunluktan dem vuruyor. yazık hem de çok yazık. biz formasında kanıyla terini karıştıran oyuncuların bu noktalara getirdiği bir takımız. bir his takimiyiz. milyon dolarlık kırılgan, ağlak, bahaneci futbolcumsularla hiçbir yere varamadik, varamayacagiz. birkac gün önce emekliliğim geldi emekli olduğumda futbolculugumda yaşadıklarımı anlatacak.bir rap albümü hazırlıyorum diye demeçler veren babel'in karşı karşıya atamadığı goller bizim kalemize gol olarak dönmeye devam ettikçe daha çok bahaneye sığınırız.
ha bu akşamki maç mi? zerre ümidim yok, daha çok koşması gerektiğini, daha çok cabalamasi gerektiğini, istemesi ve mücadele etmesi gerektiğini, yeteneğin tek başına hiçbir şey ifade etmediğini bilmeyen içi geçmiş oyuncu grubuyla, son dört maçta dört galibiyet aldığımız alanyaspor'a bu akşam kendi sahamızda yenilsek sasirmayacak durumdayız.
her şeye rağmen umarım kazanırız, vurdugumuz gol, yediğimiz ofsayt olsun!
