4273
https://www.youtube.com/watch?v=Ti2u2ZxURhs
linkte gol kralı olurken attığı goller var.
beşinci golde yaptığı bencillik ve takım arkadaşlarının golden sonraki vücut dillerine dikkat edin.
on dördüncü golde yine benzerini yapıyor. bence tam bir şımarıklık.
yirmi beşinci golde net bir şekilde emre akbabanın attığı golde, hemen ben attım havasına girmesi. önce git arkadaşını tebrik et, ki emre biraz bozulur gibi oluyor yanlış algılamıyorsam.
kaç penaltı golü var saymaya üşendim. tamam iyi penaltı atmak da bir meziyettir ama hiçbir golcü için tercih sebebi olduğunu ben henüz işitmedim. videoyu izlerken penaltı gollerinin çokluğundan sıkıldım.
yine bütün bu gollerin içerisinde diagneyle ilgili söyleyebileceğim en olumlu şey bir kaç golde ceza sahasında iyi pozisyon alması ve kafa vuruşlarındaki başarı. takımımızda oynadığı dönemde bu meziyetlerini de çok göremedik, çünkü fizik olarak iyi değildi. kasımpaşada aldığı ceza, maç eksikliği filan tamam da o yarım sezonun hepsinde ayağında pranga varmış gibi oynadı.
o dönemde fizik kalitesini arttırmak için bir çaba gösterdiğini sanmıyorum. halbuki galatasarayda forvet oynamak için ya fizik gücünüzle ya da oyun zekanızla sıkı markajdan kurtulabilmeniz lazım. sözlükte bununla ilgili olarak adamı yeterince besleyemediğimiz yazıldı, söylendi. doğru ama adam da beslenmek için pek çaba sarfetmedi.
ayrıca bir futbolcunun ki- diagne bence bunu kendi istatistiklerini geliştirmek için yapıyor- sahada çakal gibi penaltı araması, aldığı penaltı haklı bile olsa, bana göre tam bir futbol ahlaksızlığıdır. ben florin andone gibi darbe almasına rağmen pozisyona devam eden, hep ayakta kalmaya çalışan futbolcuları görmek istiyorum takımımda. takım puan kaybetse bile bu prensibinden ödün vermeyen futbolcuları...
yine de adam öyle ya da böyle otuz gol atmayı başardı diyen arkadaşlara da futbolun her anlamda bir takım oyunu olduğunu hatırlatmak isterim. özellikle bizim gibi ligde daha çok kapalı oynayan takımlara karşı mücadele veren bir takımın santrforu, gol vuruşu yapmak ve penaltı kazanmaktan başka becerilere de sahip olmalıdır. hele hele kendi gol istatistiğinin artmasını, takımın kazanmasından daha önemli tutmamalıdır.
bu adamı kasımpaşa bir güzel parlattı ve bizde belki biraz o dönem sıkışıklıktan üstüne atladık. evet bir beceriksizlik söz konusu ve yönetimin bugüne kadar yaptığı en büyük hata bu adamı almaktır. ama hatanın da neresinden dönülse kardır denilmiş. diagneyle ilgili bundan sonraki en güzel senaryo, bence beş altı milyon euro ve üstü bir rakama satılmasıdır. eğer o rakamlar söz konusu değilse yedek forvet olarak kalması da hiç kabul edilemeyecek bir senaryo değil.
linkte gol kralı olurken attığı goller var.
beşinci golde yaptığı bencillik ve takım arkadaşlarının golden sonraki vücut dillerine dikkat edin.
on dördüncü golde yine benzerini yapıyor. bence tam bir şımarıklık.
yirmi beşinci golde net bir şekilde emre akbabanın attığı golde, hemen ben attım havasına girmesi. önce git arkadaşını tebrik et, ki emre biraz bozulur gibi oluyor yanlış algılamıyorsam.
kaç penaltı golü var saymaya üşendim. tamam iyi penaltı atmak da bir meziyettir ama hiçbir golcü için tercih sebebi olduğunu ben henüz işitmedim. videoyu izlerken penaltı gollerinin çokluğundan sıkıldım.
yine bütün bu gollerin içerisinde diagneyle ilgili söyleyebileceğim en olumlu şey bir kaç golde ceza sahasında iyi pozisyon alması ve kafa vuruşlarındaki başarı. takımımızda oynadığı dönemde bu meziyetlerini de çok göremedik, çünkü fizik olarak iyi değildi. kasımpaşada aldığı ceza, maç eksikliği filan tamam da o yarım sezonun hepsinde ayağında pranga varmış gibi oynadı.
o dönemde fizik kalitesini arttırmak için bir çaba gösterdiğini sanmıyorum. halbuki galatasarayda forvet oynamak için ya fizik gücünüzle ya da oyun zekanızla sıkı markajdan kurtulabilmeniz lazım. sözlükte bununla ilgili olarak adamı yeterince besleyemediğimiz yazıldı, söylendi. doğru ama adam da beslenmek için pek çaba sarfetmedi.
ayrıca bir futbolcunun ki- diagne bence bunu kendi istatistiklerini geliştirmek için yapıyor- sahada çakal gibi penaltı araması, aldığı penaltı haklı bile olsa, bana göre tam bir futbol ahlaksızlığıdır. ben florin andone gibi darbe almasına rağmen pozisyona devam eden, hep ayakta kalmaya çalışan futbolcuları görmek istiyorum takımımda. takım puan kaybetse bile bu prensibinden ödün vermeyen futbolcuları...
yine de adam öyle ya da böyle otuz gol atmayı başardı diyen arkadaşlara da futbolun her anlamda bir takım oyunu olduğunu hatırlatmak isterim. özellikle bizim gibi ligde daha çok kapalı oynayan takımlara karşı mücadele veren bir takımın santrforu, gol vuruşu yapmak ve penaltı kazanmaktan başka becerilere de sahip olmalıdır. hele hele kendi gol istatistiğinin artmasını, takımın kazanmasından daha önemli tutmamalıdır.
bu adamı kasımpaşa bir güzel parlattı ve bizde belki biraz o dönem sıkışıklıktan üstüne atladık. evet bir beceriksizlik söz konusu ve yönetimin bugüne kadar yaptığı en büyük hata bu adamı almaktır. ama hatanın da neresinden dönülse kardır denilmiş. diagneyle ilgili bundan sonraki en güzel senaryo, bence beş altı milyon euro ve üstü bir rakama satılmasıdır. eğer o rakamlar söz konusu değilse yedek forvet olarak kalması da hiç kabul edilemeyecek bir senaryo değil.