8
fatih terim 4. dönemine kadar oyunu yüksek enerjili, tempo yapan ve oyunu rakip yarı sahaya yıkan veya presle rakibe ilerde basan bir oyun planı ile oynadığı için pırpır kanatlara ihtiyacı olmamıştır. bu oyunda iyi bir pivot santrafor ve daha çok orta saha özellikli kanatlar kullanmış, takım da rakip sahaya bu santrafor ve kanat tipi ile yerleşebilmistir. biz oyunu eskiden oynadigimizda da baya pas yaptığımız maçlar olurdu, ancak rakibi döve döve, vura vura yüklendiğimiz, tempo ve güç konusunda çok da sorun yaşamadığımız kadrolarımız sayesinde gol pozisyonu ve skoru buluyorduk. topu kaybettiği yerde rakibin üstüne çullanan bir takım vardı hep. zaten rakip bunu aştı mı çok tehlikeli ataklar yiyorduk (en coşkulu oynadığımız dönemde bile fark yediğimiz maçlar var) forvetler duvar olabildiği, top tutabildiği veya orta sahaya yaklaşabildiği için takım komple ileri gidebiliyordu. ancak 4. dönem ve ozellikle bu sezonun ilk yarisi dusuk tempolu ve gucsuz bir takım olusturuldu. santrafor yokluğu ile rakip sahaya yerleşmekte zorlanmamız, yeterli pres yapamamamız sebebiyle topu kapmakta çok gecikmiş ve en önemlisi atak sonlandiramamiz sebebiyle sürekli geriye koşmamız yüzünden hep sıkıntı yaşamıştık. ileriye çıkamayan takım icin tek alternatif de zaten kontratak kalıyor. onu da ancak pırpır kanat oyuncusu ile aşabiliyorsunuz.
