2403
bu kuralın yabancı sayısından ziyade stabil olmaması en büyük problem. 15 yıl boyunca değişmeyecek şekilde “takımlar kadrolarında 1 yabancı kullanabilir” şeklinde bile karar verilmiş olsaydı, son 20 yılda, yaşadığımız yabancı kural değişikliklerinin sonunda aldığımızdan daha iyi sonuç alacağımıza eminim. belki daha güçlü takımlar olmazdı ancak en azından türk futbolunda bir karakter oturmuş olurdu. örneğin futbolcu yetiştiren bir ülke olurduk gibi... kuraldaki bu dengesizlik ve değişkenlik dolayısıyla planlamalar istenilse de yapılamaz hale geliyor ve en nihayetinde hasbelkader oluşabilecek bir ekolün bile önüne geçilmil olunuyor.
kulüpler, 2-3 yılda bir değişen yönetimleriyle de birlikte, yeni yabancı kurallarina adapte olamadan yepyeni bir yabancı kuralı geliyor ve senaryoyu baştan yazmak gerekiyor. hoop sil baştan zorlu bir silsileye girişiliyor...
türkiye ligi 2 sezondur en rekabetçi sezonlarını yaşarken * kural oturmuş, rekabet seviyesi artmışken değiştirmek bacağına sıkmaktan başka birşey değil.
gerçi türk futbolunun bacağına sıkarlar ama sıkanların eline silahı kim verdi iyi bakmak gerekiyor...
galatasaray’ımıza gelince;
sezon boyunca yunus akgün ve atalay babacan’ı kadroda deneseydik belki de hiçbir sorun yaşamayacağımız kural olacaktı. şu son birkaç maçta emin bayram’ı da yanlarına koyarak gelişimlerinin önünü açalım. yetenekli futbolcular bunlar ya, trabzonspor’da gençler şans buldukça * * * yeni çıkan gençlerin * * daha da hazır bir şekilde takıma geldikleri göze çarpıyor. biraz şans verilirse gelişim göstereceklerini bilmemiz gerekiyor artık. şu yıldızla vermiş olduğum oyunculardan kaç tanesi galatasaray’da oynamış olsa bu kadar forma şansı bulacaktı?
ben artık belhanda’yı mariano’yu babel’i izlemek istemiyorum. daha doğrusu onların nazını çekmek istemiyorum. oynayacaksanız oynayın! şeklinde maç izlemek istemiyorum. sörloth, emin bayram’ı yok etsin ama sonraki maça daha güçlenerek çıksın istiyorum. bunun için üzülür hiç değilse. vallahi bıktık ya...
yeni yabancı kuralını * hiç ama hiç tasvip etmiyorum ve amacının menajer şirketlerini zengin etmek ve fenerbahçe’yi “artık” şampiyon yapmak olduğunu düşünüyorum. ancak işin sonunda bize faydası dokunursa şaşırmayacağım kuraldır. zira en nihayetinde gençleri oynatmak zorunda kalacağız.
kulüpler, 2-3 yılda bir değişen yönetimleriyle de birlikte, yeni yabancı kurallarina adapte olamadan yepyeni bir yabancı kuralı geliyor ve senaryoyu baştan yazmak gerekiyor. hoop sil baştan zorlu bir silsileye girişiliyor...
türkiye ligi 2 sezondur en rekabetçi sezonlarını yaşarken * kural oturmuş, rekabet seviyesi artmışken değiştirmek bacağına sıkmaktan başka birşey değil.
gerçi türk futbolunun bacağına sıkarlar ama sıkanların eline silahı kim verdi iyi bakmak gerekiyor...
galatasaray’ımıza gelince;
sezon boyunca yunus akgün ve atalay babacan’ı kadroda deneseydik belki de hiçbir sorun yaşamayacağımız kural olacaktı. şu son birkaç maçta emin bayram’ı da yanlarına koyarak gelişimlerinin önünü açalım. yetenekli futbolcular bunlar ya, trabzonspor’da gençler şans buldukça * * * yeni çıkan gençlerin * * daha da hazır bir şekilde takıma geldikleri göze çarpıyor. biraz şans verilirse gelişim göstereceklerini bilmemiz gerekiyor artık. şu yıldızla vermiş olduğum oyunculardan kaç tanesi galatasaray’da oynamış olsa bu kadar forma şansı bulacaktı?
ben artık belhanda’yı mariano’yu babel’i izlemek istemiyorum. daha doğrusu onların nazını çekmek istemiyorum. oynayacaksanız oynayın! şeklinde maç izlemek istemiyorum. sörloth, emin bayram’ı yok etsin ama sonraki maça daha güçlenerek çıksın istiyorum. bunun için üzülür hiç değilse. vallahi bıktık ya...
yeni yabancı kuralını * hiç ama hiç tasvip etmiyorum ve amacının menajer şirketlerini zengin etmek ve fenerbahçe’yi “artık” şampiyon yapmak olduğunu düşünüyorum. ancak işin sonunda bize faydası dokunursa şaşırmayacağım kuraldır. zira en nihayetinde gençleri oynatmak zorunda kalacağız.