• 492
    ne acayip gün
    hisarüstünde sessiz bir telaş
    boylu boyunca uzanmış
    taş kesilmiş hayat
    ve bir naaş
    kaldıranı yok yatıyor
    gözleri açık,
    bir kaç metre toprağa ve
    kar gibi beyaz kirece hasret
    son bir öksürük
    son bir nefes değil

    zamanın içinde donmuş
    yatıyor...

    selası yankılanır her gün
    gri akşam semalarında
    yüzleri kapalı
    ürkek bir kalabalık koşuşturur
    kaçmaya çalıştıkları şeyden
    kaçış olmadığını bile bile
    bir şehir boyundaki naaş için kalkar eller
    dualar ile
    güçsüzce kavrar kürekleri
    gözlerde korku
    havada korku
    toprakta ölüm kokusu

    ne acayip gün
    hisarüstünde
    hiç duyulmamış bir melodi var
    çalmayan okul zillerinde
    sokaklarda bitkin bir ordu gibi
    uygun adım gezer ölüm
    perdelerden sızar
    eşiklerden girer
    bitmez bu sessiz zulüm
App Store'dan indirin Google Play'den alın