390
kadro dışı kalması ile ilgili kulübümüzden yapılan açıklama, gerekçe ne olursa olsun galatasaray'a yakışmamıştır. 17 yaşındaki bir çocuk sözleşme imzalamıyorsa imzalamasın, ama onu taraftarın önüne atmak doğru değil. emek ve değer ya da yatacak yer verdik diye ömrünün sonuna kadar bize şükran duymasını mı bekliyoruz? bunlar zaten her kulübün altyapısında verilen şeyler değil mi? aç bırakıp süründürse miydik?
kaldı ki ozan kabak dışında forma verdiğimiz ve parlattığımız altyapı oyuncumuz yıllardır yok. 10 yılda bir tane a takım seviyesi altyapı oyuncusu çıkartabiliyoruz. takım kötü giderken veya kupada üçüncü lig takımlarına karşı oynarken dahi atalay babacan yerine selçuk inan'ın ya da yunus akgün yerine emre mor'un tercih edilmesi karşısında ben altyapı oyuncusu olsam, ben de hollanda'da, belçika'da veya merih demiral'ın yaptığı gibi portekiz'de bir kulübün altyapısında şansımı denemeyi tercih ederim.
25 yaşındaki taylan'ın genç diye tribünlerin önüne atılmak istemediği bir ortamda altyapı oyuncumuz sözleşme uzatmak istemiyorsa ben kendisine kızamam. sözleşme uzatan atalay, yunus gibilere şükran duyarım, ama uzatmayan mustafa'ya kızamam. bu şekilde diğer altyapı oyuncularına sözleşme uzatma baskısı yapılması da bence üzüntü verici. halbuki biz gençlere şans veren bir kulüp olsak zaten hepsi koşa koşa sözleşme imzalar. ama 3-0 öndeyken bile oyuna selçuk'u alıyor, anlamsız kupa maçlarında dedelerle sahaya çıkıyoruz.
bence biraz sakin kalıp iyi düşünürsek sorunun mustafa kapı'nın fenerli ya da menajerinin paragöz olmasında yatmadığını görürüz. bizi biz yapan değerlerden uzaklaşmayalım, yanlışa yanlış demeyi bilelim.
kaldı ki ozan kabak dışında forma verdiğimiz ve parlattığımız altyapı oyuncumuz yıllardır yok. 10 yılda bir tane a takım seviyesi altyapı oyuncusu çıkartabiliyoruz. takım kötü giderken veya kupada üçüncü lig takımlarına karşı oynarken dahi atalay babacan yerine selçuk inan'ın ya da yunus akgün yerine emre mor'un tercih edilmesi karşısında ben altyapı oyuncusu olsam, ben de hollanda'da, belçika'da veya merih demiral'ın yaptığı gibi portekiz'de bir kulübün altyapısında şansımı denemeyi tercih ederim.
25 yaşındaki taylan'ın genç diye tribünlerin önüne atılmak istemediği bir ortamda altyapı oyuncumuz sözleşme uzatmak istemiyorsa ben kendisine kızamam. sözleşme uzatan atalay, yunus gibilere şükran duyarım, ama uzatmayan mustafa'ya kızamam. bu şekilde diğer altyapı oyuncularına sözleşme uzatma baskısı yapılması da bence üzüntü verici. halbuki biz gençlere şans veren bir kulüp olsak zaten hepsi koşa koşa sözleşme imzalar. ama 3-0 öndeyken bile oyuna selçuk'u alıyor, anlamsız kupa maçlarında dedelerle sahaya çıkıyoruz.
bence biraz sakin kalıp iyi düşünürsek sorunun mustafa kapı'nın fenerli ya da menajerinin paragöz olmasında yatmadığını görürüz. bizi biz yapan değerlerden uzaklaşmayalım, yanlışa yanlış demeyi bilelim.