1966
futbol namına herhangi bir vasfı olmayan kurum.
zira bir ülke düşünün ki patlayan şike soruşturması sonrasında görevdeki federasyon başkanı "tarihe kulübünü küme düşüren başkan olarak geçemezdim" deyip istifa etsin,
yerine şike soruşturmasının "at şikesi" kısmından hüküm giyen asbaşkana sahip kulubün başkanı gelsin, ve ilk iş olarak bir gece yarısı gözlerimizin içine baka baka, insanların akıllarıyla dalga geçercesine 58 no'lu şike ile ilgili olan maddeyi "sahaya yansıdı-yansımadı" diye sulandırarak değiştirmek suretiyle asıl geliş amacını, hedefini direk gerçekleştirmiş olsun,
yetmesin, bu arkadaşın eski kulübünden, ifade edilenlere göre, o ülkenin para birimi ile 100 milyon civarı alacağı olsun ve o kulüp 2 kere sağlam hakem ittirmesiyle şampiyon olsun,
o da yetmesin, bu arkadaş gittiğinde, yerine asıl şike hükümlüsü şahsın kulübünde yıllardır asbaşkanlık yapan bir şahıs gelsin, hakem kurulunun başına da o ülkenin büyük! kulüplerinden birinin başkanıyla ticari ilişkisi olan eski bir futbolcu gelsin,
sonra o büyük! kulübün başkanı, asbaşkanı, federasyon başkanı ve hakem kurulu başkanı federasyon dışında bir yerde gizli kapaklı bir görüşme yapsın,
o sıralarda o ülkenin yargıtayı 3 temmuz 2011 şike sürecinde usule uyulmadığı gerekçesiyle şike davasının yeniden görülmesi yönünde karar almış olsun,
ve nihayetinde davası tekrar görülecek olan tüm şahıslar hala utanmadan, arlanmadan koltuklarında oturmaya devam etsinler...
hakikaten nev-i şahsına munhasır bir ülkeyiz vesselam.
her geçen gün daha fazla hak veriyorum; "bu üllede herşey olabilirsin ama rezil olamazsın" sözlerine...
yahu zaman zaman düşünüyorum da, böyle bir ortamda, böyle bir düzenin içinde galatasaray olarak yine iyi şampiyon olabilmişiz/olabiliyoruz.
sanırım adamların çıldırma, kudurma, fıttırma.....vs nedeni tam olarak da bu...
zira bir ülke düşünün ki patlayan şike soruşturması sonrasında görevdeki federasyon başkanı "tarihe kulübünü küme düşüren başkan olarak geçemezdim" deyip istifa etsin,
yerine şike soruşturmasının "at şikesi" kısmından hüküm giyen asbaşkana sahip kulubün başkanı gelsin, ve ilk iş olarak bir gece yarısı gözlerimizin içine baka baka, insanların akıllarıyla dalga geçercesine 58 no'lu şike ile ilgili olan maddeyi "sahaya yansıdı-yansımadı" diye sulandırarak değiştirmek suretiyle asıl geliş amacını, hedefini direk gerçekleştirmiş olsun,
yetmesin, bu arkadaşın eski kulübünden, ifade edilenlere göre, o ülkenin para birimi ile 100 milyon civarı alacağı olsun ve o kulüp 2 kere sağlam hakem ittirmesiyle şampiyon olsun,
o da yetmesin, bu arkadaş gittiğinde, yerine asıl şike hükümlüsü şahsın kulübünde yıllardır asbaşkanlık yapan bir şahıs gelsin, hakem kurulunun başına da o ülkenin büyük! kulüplerinden birinin başkanıyla ticari ilişkisi olan eski bir futbolcu gelsin,
sonra o büyük! kulübün başkanı, asbaşkanı, federasyon başkanı ve hakem kurulu başkanı federasyon dışında bir yerde gizli kapaklı bir görüşme yapsın,
o sıralarda o ülkenin yargıtayı 3 temmuz 2011 şike sürecinde usule uyulmadığı gerekçesiyle şike davasının yeniden görülmesi yönünde karar almış olsun,
ve nihayetinde davası tekrar görülecek olan tüm şahıslar hala utanmadan, arlanmadan koltuklarında oturmaya devam etsinler...
hakikaten nev-i şahsına munhasır bir ülkeyiz vesselam.
her geçen gün daha fazla hak veriyorum; "bu üllede herşey olabilirsin ama rezil olamazsın" sözlerine...
yahu zaman zaman düşünüyorum da, böyle bir ortamda, böyle bir düzenin içinde galatasaray olarak yine iyi şampiyon olabilmişiz/olabiliyoruz.
sanırım adamların çıldırma, kudurma, fıttırma.....vs nedeni tam olarak da bu...