21
hicbirini sahsen tanimam ama kimisini ismen biliyorum. maalesef turkiye’de bir suredir uygulanan “angaje muhabirlik” sisteminin bir parcasidirlar. soyle ki eskiden gazeteler ve tv’ler muhabirleri belirlerken hangi takimli olduguna bakmazdi, ornegin yillarin galatasaray muhabiri halil ozer iyi bir fenerbahcelidir. gun geldi bu sistem tamamen terk edildi, artik her takimin “resmî muhabirleri” var. bunlar kimi zaman takim icerisindeki bir kligin, baskanin veya hocanin destekcisi olabilirken, kulubun birlik halinde hareket ettigi zamanlarda tamamen resmî temsilciye donuyorlar.
isimleri bir yana birakirsak, bugun icin galatasaray muhabirleri icin de durum aynidir. cogu saksakcidir, bu durumdan patronlari da sikayetci degildir cunku saksagi keserlerse haber kaynaklari da suratlarina kapiyi kapayabilir. gerci ortada haber niteliginde dogru durust birsey de yok, bu kardeslerimiz cogu zaman ilk 11’i bile tutturamaz. iclerinden bazisi sosyal medya kusu olmustur, “alex bacak bacak ustune atmis, elinde tweet” halinde yasarlar. habire sosyal medyada birseyler paylasip begeni ve takipci toplama pesindedirler. mesleklerinin kendilerinin de katkilariyla ölmekte oldugunu gorduklerinden, yarin obur gun dijital platformlardan ekmek yer miyiz dusuncesindeler.
turkiye’de gazetecilik can cekisirken, spor gazeteciligi icin de ayni seyi soyleyebiliriz. bu nedenle galatasaray’i yakindan takip etmekle gorevli bu emekci arkadaslarimiza gazeteciden cok “angaje muhabir” demek daha yerinde olur. maalesef sistem onlari bu duruma getirmistir. durumun vahametini anlamak icin tum sene boyunca tek tek butun gs muhabirlerinin haberlerini incelemeye gerek yoktur. ornegin fatih hoca’nin basin toplantilarinda sorulan sorulardan guzel bir akademik arastirma malzemesi cikabilir. sorular elestiri icermez, takim kotu gidiyor olsa bile tarihteki basarilara vurgu yapar, dibe vurdugumuz anda fatih terim’e konuyla alakasiz bir sekilde “hocam klopp’un bugun yaptiklarini 20 sene once siz yaptiniz ama kimse hakkinizi vermedi” tarzinda golluk paslar atilir. hafif bir elestiri yapmak gerekiyorsa o da kivranilarak ve ucuncu agizdan yapilir: “hocam takimin fiziginde genel bir dusus oldugu soyleniyor”. kim soyluyor, valla biz soylemiyoruz. sahi bu sene takimin basinda ornegin tudor veya baska bir yabanci olsa hali nice olurdu acaba, basin toplantilari nasil seyrederdi?
isin en ilginc yani ise bu kadar angaje olmalarina ragmen dogru durust haber de alamamalaridir. aldiklarini da mesleklerine degil kuluplerine bagli olduklari icin kendilerine sakliyor olacaklar ki, ortaya hicbir zaman “vay anasini” dedirtecek bir haber cikmiyor. tabi futbolda haber deyince akla hemen en cok ragbet edilen “transfer haberleri” geliyor. ben transferleri de kulubun sitesinden takip etmeyi tercih ediyorum, cunku galatasaray muhabirlerinde bu konuda da tweet bol ama icerik bos.
bir de yayinci kurulusun galatasaray muhabirleri var. ornegin pinar argun 10 sene boyunca mac basinda ve mac sonunda ayni sorulari sorulari, kimse yav bu ne is demedi. « hocam bugun nasil bir mac olacak » ve « hocam tebrikler, bugun nasil bir mac oldu ? ». herhalde sirketin talimati da bu sekilde, cunku pinar hanim degisti, sirketin sahipleri degisti ama sorular yine ayni tekduzelikte. herhangi bir yaratici soru olmayacaksa bu isi robotlar da yapabilir pekala.
iclerinde illa ki hala bagimsiz kalmaya ve gazetecilik yapmaya calisanlar vardir. erhan telli, evren goz bir nebze iyiydi mesela ama onlar da geleneksel medyadan ayrilmak zorunda kaldilar. daha eskilerden ise yine halil ozer’i anacagim. genel profil ise maalesef bahsettigimiz gibidir. kendilerini suclamak ne kadar dogrudur bilemiyorum, sistem ve ekmek parasi derdi onlari bu hale getirmistir. yine de daha fazla haber beklemek herhalde hakkimiz, bir de hocalara veya yonetimlere gore sekil degistirmemeleri.
isimleri bir yana birakirsak, bugun icin galatasaray muhabirleri icin de durum aynidir. cogu saksakcidir, bu durumdan patronlari da sikayetci degildir cunku saksagi keserlerse haber kaynaklari da suratlarina kapiyi kapayabilir. gerci ortada haber niteliginde dogru durust birsey de yok, bu kardeslerimiz cogu zaman ilk 11’i bile tutturamaz. iclerinden bazisi sosyal medya kusu olmustur, “alex bacak bacak ustune atmis, elinde tweet” halinde yasarlar. habire sosyal medyada birseyler paylasip begeni ve takipci toplama pesindedirler. mesleklerinin kendilerinin de katkilariyla ölmekte oldugunu gorduklerinden, yarin obur gun dijital platformlardan ekmek yer miyiz dusuncesindeler.
turkiye’de gazetecilik can cekisirken, spor gazeteciligi icin de ayni seyi soyleyebiliriz. bu nedenle galatasaray’i yakindan takip etmekle gorevli bu emekci arkadaslarimiza gazeteciden cok “angaje muhabir” demek daha yerinde olur. maalesef sistem onlari bu duruma getirmistir. durumun vahametini anlamak icin tum sene boyunca tek tek butun gs muhabirlerinin haberlerini incelemeye gerek yoktur. ornegin fatih hoca’nin basin toplantilarinda sorulan sorulardan guzel bir akademik arastirma malzemesi cikabilir. sorular elestiri icermez, takim kotu gidiyor olsa bile tarihteki basarilara vurgu yapar, dibe vurdugumuz anda fatih terim’e konuyla alakasiz bir sekilde “hocam klopp’un bugun yaptiklarini 20 sene once siz yaptiniz ama kimse hakkinizi vermedi” tarzinda golluk paslar atilir. hafif bir elestiri yapmak gerekiyorsa o da kivranilarak ve ucuncu agizdan yapilir: “hocam takimin fiziginde genel bir dusus oldugu soyleniyor”. kim soyluyor, valla biz soylemiyoruz. sahi bu sene takimin basinda ornegin tudor veya baska bir yabanci olsa hali nice olurdu acaba, basin toplantilari nasil seyrederdi?
isin en ilginc yani ise bu kadar angaje olmalarina ragmen dogru durust haber de alamamalaridir. aldiklarini da mesleklerine degil kuluplerine bagli olduklari icin kendilerine sakliyor olacaklar ki, ortaya hicbir zaman “vay anasini” dedirtecek bir haber cikmiyor. tabi futbolda haber deyince akla hemen en cok ragbet edilen “transfer haberleri” geliyor. ben transferleri de kulubun sitesinden takip etmeyi tercih ediyorum, cunku galatasaray muhabirlerinde bu konuda da tweet bol ama icerik bos.
bir de yayinci kurulusun galatasaray muhabirleri var. ornegin pinar argun 10 sene boyunca mac basinda ve mac sonunda ayni sorulari sorulari, kimse yav bu ne is demedi. « hocam bugun nasil bir mac olacak » ve « hocam tebrikler, bugun nasil bir mac oldu ? ». herhalde sirketin talimati da bu sekilde, cunku pinar hanim degisti, sirketin sahipleri degisti ama sorular yine ayni tekduzelikte. herhangi bir yaratici soru olmayacaksa bu isi robotlar da yapabilir pekala.
iclerinde illa ki hala bagimsiz kalmaya ve gazetecilik yapmaya calisanlar vardir. erhan telli, evren goz bir nebze iyiydi mesela ama onlar da geleneksel medyadan ayrilmak zorunda kaldilar. daha eskilerden ise yine halil ozer’i anacagim. genel profil ise maalesef bahsettigimiz gibidir. kendilerini suclamak ne kadar dogrudur bilemiyorum, sistem ve ekmek parasi derdi onlari bu hale getirmistir. yine de daha fazla haber beklemek herhalde hakkimiz, bir de hocalara veya yonetimlere gore sekil degistirmemeleri.