• 586
    kulübümüzün yuvası.

    başta şu anki yönetimimize karşı tutumları olmak üzere pek çok gerekçeyle, galatasaray lisesi’nin kulüp yönetimindeki ağırlığına kuşkuyla yaklaşıyorum. bununla birlikte, lisenin kulüpteki ağırlığının en az üç noktada galatasaray’ı diğer kulüplerden olumlu anlamda ayırdığı kanaatindeyim.

    öncelikle, aziz yıldırım örneğinde gördüğümüz durumun aksine, galatasaray lisesi, kulübün bir kişinin şeffaf olmayan, yeterince denetlenmeyen, yer yer kirli ilişkilere bulaşan yönetimine uzun süre bırakılmasına engel oluyor. yönetim daha sık değişiyor ve daha iyi denetleniyor.

    ikincisi, bir dönem öne çıkan futbolcularımızın bulaştığı cemaat yapısının kulübün yönetimine bulaşmasına br ölçüde lise engel oldu. bunun bir karşı örneğini de beşiktaş yönetiminde uzun süre bulunan ihsan kalkavan‘da görebiliriz. yanılıyorsam düzeltin, kulübümüzde buna benzer bir örnek yok. bu oluşumun türkiye’de gözde olduğu dönemlerde bile yoktu.

    üçüncüsü, kulübümüzde şu anki politik yönelimin uygunsuz yönlendirme ve baskılarına tamamen boyun eğmesi olası bir lider yönetimi yerine, kişileri aşan, geleneği olan bir tüzel kişilik yönetimi öne çıkıyor. bunun karşı örneği olarak da nihat özdemir verilebilir. köprüyü geçene dek itiraz edilmese de, bizde böyle bir örneğin öne çıkmamış olmasını lisenin ağırlığına bağlıyorum. aksi taktirde, futbolla ilgili etkinliklerini şu an başka adreslerde yürüten kişilerin (bkz: göksel gümüşdağ) kulübü ele geçirmelerinin önünde bir engel olmayabilirdi.

    sonuç olarak, galatasaray lisesi, şu anki olumsuz durumu kabul etmekle birlikte, yalnızca galatasaray’ı özgün kılan yapı değil, aynı zamanda kulübün pek çok badire sırasında özgün kalmasına neden olan etkendir de.
App Store'dan indirin Google Play'den alın