58
kendi ülkesinde rezil falan olmamış takımdır. nfl sezonu açıldığında iş dışındaki saatlerde evimde sürekli amerikan kanalları açık olur ve inanın neredeyse hiçbir ama hiçbir spor kanalında bizde basına yansıdığı kadar "rezil oldular" tatavası yok. varsa yoksa amerikan futbolu.
muhtemelen 2019 dünya basketbol şampiyonasına madalyasız veda etmeler koç gregg popovic ve donovan mitchell dışında oyuncuların da pek umrunda değildir. elendikleri fransa maçı sonrasında popovic şu oyuncu bu oyuncu gelmedi diyip bizi yenen fransa'ya haksızlık edemezsiniz diye basın mensubu azarladı. mitchell da "gelmedilerse gelmediler, biz ordaydık, uğraştık, çabaladık ama olmadı. başkası umrumda değil" şeklinde konuştu.
abd takımı bu turnuvayı zaten kazanamayacaktı. bize karşı bile çok da yetenekli olmayan uzunlarımız karşısında bile ezildiler. fransa maçında rudy gobert sahada olan oyuncuların açık ara en iyisiydi ve neredeyse tek başına abd takımını ezdi. önceki sezonun draftında 8. sıradan seçilen ve bir bust olarak görülüp takımında süre dahi alamayan frank ntilikina süper yıldız kemba walker'ı yedi bitirdi. bu takım bireysel yetenekleriyle en iyi takım görünümünde olan sırbistan'ın uzunları karşısında da bir varlık gösteremezdi. ispanya karşısında marc gasol, arjantin karşısında 40'lık dede luis scola da bunları madara ederdi. o şeref gobert'e gitti.
popovic'in elindeki malzeme buydu. uzun rotasyonuna turner ve lopez dışında kimseyi getiremedi değil, kimse gelmedi. 40 günlük hazırlık aşamasında nasıl bir kimya oturtabilirdi ki? gelen oyuncu kümesi bile milli bilinçle pek hareket etti denemez. ne olursa olsun bireysel yetenek anlamında bu kadar üst düzey olan bir takım bir maçın son 7 dakikasında 22-5'lik seri yiyorsa bunun altında çok başka şeyler de vardır. üstelik bu şeylerin arasında koç popovic yok, olamaz.
ama 2020 tokyo olimpiyatlarına gelmiyorum diyen tek bir oyuncu olmayacaktır muhtemelen.
ah şu olimpiyat evleri...
muhtemelen 2019 dünya basketbol şampiyonasına madalyasız veda etmeler koç gregg popovic ve donovan mitchell dışında oyuncuların da pek umrunda değildir. elendikleri fransa maçı sonrasında popovic şu oyuncu bu oyuncu gelmedi diyip bizi yenen fransa'ya haksızlık edemezsiniz diye basın mensubu azarladı. mitchell da "gelmedilerse gelmediler, biz ordaydık, uğraştık, çabaladık ama olmadı. başkası umrumda değil" şeklinde konuştu.
abd takımı bu turnuvayı zaten kazanamayacaktı. bize karşı bile çok da yetenekli olmayan uzunlarımız karşısında bile ezildiler. fransa maçında rudy gobert sahada olan oyuncuların açık ara en iyisiydi ve neredeyse tek başına abd takımını ezdi. önceki sezonun draftında 8. sıradan seçilen ve bir bust olarak görülüp takımında süre dahi alamayan frank ntilikina süper yıldız kemba walker'ı yedi bitirdi. bu takım bireysel yetenekleriyle en iyi takım görünümünde olan sırbistan'ın uzunları karşısında da bir varlık gösteremezdi. ispanya karşısında marc gasol, arjantin karşısında 40'lık dede luis scola da bunları madara ederdi. o şeref gobert'e gitti.
popovic'in elindeki malzeme buydu. uzun rotasyonuna turner ve lopez dışında kimseyi getiremedi değil, kimse gelmedi. 40 günlük hazırlık aşamasında nasıl bir kimya oturtabilirdi ki? gelen oyuncu kümesi bile milli bilinçle pek hareket etti denemez. ne olursa olsun bireysel yetenek anlamında bu kadar üst düzey olan bir takım bir maçın son 7 dakikasında 22-5'lik seri yiyorsa bunun altında çok başka şeyler de vardır. üstelik bu şeylerin arasında koç popovic yok, olamaz.
ama 2020 tokyo olimpiyatlarına gelmiyorum diyen tek bir oyuncu olmayacaktır muhtemelen.
ah şu olimpiyat evleri...