Kariyer Sonu6485
iyi futbolcu, dahası müthiş önemli bir figür ama günümüz çağında 5 sene sonra mazide kalacaktır. bunu şu yüzden belirtiyorum; gereksiz bir kahraman yaratma peşindeyiz, fazla duygusalız. en son seri transferinin drogba etkisiyle olduğunu düşünüyorduk ama bugün seri'nin açıklamalarını görünce anladık ki drogba'nın hiçbir etkisi olmamış transfere. drogba 5 yıl sonra da sözü geçen -kendi ülkesi dışında yani- biri olmak istiyorsa, böyle bir amacı varsa bir şeyler yapmak zorunda. şunu demeye çalışıyorum; bugün bülent korkmaz gibi bir türk futbolu efsanesinin geldiği nokta nedir ülkemizde? 2. sınıf bir teknik direktör ve 2. sııf bir yorumcu. teknik direktörlükte ülke sınırları içerisinden belki 1. sınıf olabilir ama yorumculukta o şansı da yok. buna itiraz eden çıkmaz sanıyorum. bülent korkmaz'ı galatasaray tarihinden, bizim kalbimizden kimse silemez o ayrı. ama bugün bülent korkmaz'ın mustafa kapı üzerinde hiçbir etkisi yoktur. mustafa kapı, bülent korkmaz'ı görse ona saygı duyar, onunla konuşur, fotoğraf çektirir belki de bir imza alır ondan ki bu son ikisi bile bir iki sene sonra mustafa'nın karakteriyle alakalı olarak olabilecek şeyler sadece. ancak mustafa kapı, bülent korkmaz'ın kendisini aramasıyla falan kariyerini şekillendirmez. diyeceksiniz ki bülent korkmaz ile drogba bir mi? tabii ki bir değil ama drogba dünya için neyse bülent korkmaz da galatasaray için ondan daha fazlasıdır.
yanlış anlaşılmak istemem. drogba ile hiçbir sorunum yok. iyi ki geldi, 1.5 sezonun ilk 6 ayında da çok iyi katkı verdi ama bitti gitti. bakın bugün hagi gibi gelmiş geçmiş en büyük galatasaray efsanelerindne birinin fotoğrafının altına falcao yazıyor galatasraylılar sosyal medyada. doğru bulduğumdan değil ama artık çağ bu. her şey çok hızlı. drogba ileride galatasaray'a, chelsea'ya ya da başka bir takıma çok faydalı olabilir. ancak bunu futbolculuğuna dayanarak kolay kolay yapamaz artık, 5 yıl sonra ise futbolculuğuna dayanarak hiç yapamaz. seri kariyerine sahip bir futbolcu da drogba'ya saygı duyar, gerekirse ona türkiye'yi sorar ama öyle drogba'nın bir telefonuyla, bir cümlesiyle oynayacağı takımı falan seçmez, o sizin hayaliniz sadece. çünkü hayat değişir ve artık teknoloji sayesine çok hızlı değişir. inan özdemir yazıhane yıllık'ta şöyle demişti;
belki 2000 smaç yarışması, ıverson ile düellosu ya da weis' in üzerinden uçtuğu an gibi görkemli bir şey yapmamıştı ama son saniye basketi ile sporun nasıl bir çembere benzediğini hatırlatmıştı. aslında yükseliş, düşüş, dibe vuruş olarak gördüğün, bir çemberdir ve başladığın yere dönersin. çoğu zaman. bir çaylak olarak geldiğin ve pas almak için köşede sabit beklediğin ana 17 sene sonra yeniden döner, bir kez daha orada o pası almak için bekler durursun. (sf: 142 – inan özdemir – vince carter' ın son perdesi)
önüne çıkan adamın üzerinden geçip de smaç vurabilen vince carter'ı, köşede eline top gelmesi için bekleyen adama döndürür zaman ve ona hala saygı duyulsa da yeni neslin odalarını carter'ın değil yeni yıldızların posterleri süsler günümüzde. drogba'ya çok büyük saygı duyuyorum, onun oyunculuğuna tanık olabildiğim için de çok mutluyum ama bugün hadi neyse de, bundan 5 yıl sonra drogba'nın bir telefonunun herhangi bir afrikalı oyuncunun takım seçiminde etkili olacağına inanmıyorum.
yanlış anlaşılmak istemem. drogba ile hiçbir sorunum yok. iyi ki geldi, 1.5 sezonun ilk 6 ayında da çok iyi katkı verdi ama bitti gitti. bakın bugün hagi gibi gelmiş geçmiş en büyük galatasaray efsanelerindne birinin fotoğrafının altına falcao yazıyor galatasraylılar sosyal medyada. doğru bulduğumdan değil ama artık çağ bu. her şey çok hızlı. drogba ileride galatasaray'a, chelsea'ya ya da başka bir takıma çok faydalı olabilir. ancak bunu futbolculuğuna dayanarak kolay kolay yapamaz artık, 5 yıl sonra ise futbolculuğuna dayanarak hiç yapamaz. seri kariyerine sahip bir futbolcu da drogba'ya saygı duyar, gerekirse ona türkiye'yi sorar ama öyle drogba'nın bir telefonuyla, bir cümlesiyle oynayacağı takımı falan seçmez, o sizin hayaliniz sadece. çünkü hayat değişir ve artık teknoloji sayesine çok hızlı değişir. inan özdemir yazıhane yıllık'ta şöyle demişti;
belki 2000 smaç yarışması, ıverson ile düellosu ya da weis' in üzerinden uçtuğu an gibi görkemli bir şey yapmamıştı ama son saniye basketi ile sporun nasıl bir çembere benzediğini hatırlatmıştı. aslında yükseliş, düşüş, dibe vuruş olarak gördüğün, bir çemberdir ve başladığın yere dönersin. çoğu zaman. bir çaylak olarak geldiğin ve pas almak için köşede sabit beklediğin ana 17 sene sonra yeniden döner, bir kez daha orada o pası almak için bekler durursun. (sf: 142 – inan özdemir – vince carter' ın son perdesi)
önüne çıkan adamın üzerinden geçip de smaç vurabilen vince carter'ı, köşede eline top gelmesi için bekleyen adama döndürür zaman ve ona hala saygı duyulsa da yeni neslin odalarını carter'ın değil yeni yıldızların posterleri süsler günümüzde. drogba'ya çok büyük saygı duyuyorum, onun oyunculuğuna tanık olabildiğim için de çok mutluyum ama bugün hadi neyse de, bundan 5 yıl sonra drogba'nın bir telefonunun herhangi bir afrikalı oyuncunun takım seçiminde etkili olacağına inanmıyorum.
