200
eğer ironi yapmıyorlarsa ibrahim tatlıses kadar rapten anlayan yorumcularımızı pistten dışarı almak istediğim dinleyici grubu. *
bu arada ibrahim tatlıses rap ilişkisi için:
https://youtu.be/OUtsvq1Jz6c
efendim içinde bulunduğum gruptur. nefret, silahsız kuvvet, kuvvet mira, kadıköy acil gibi gruplarda ceza sagopa kajmer(dj mic check) dj funky c, sahtiyan, fuat ergin, fuchs gibi sanatçılar sayesinde cartel’den sonra ülkemize duyurup popüler hale getirdiler.
hepsi sağ olsun. şimdikileri takip etmiyorum, ben en son ceza’nın yerli plaka albümünde yenileri dinlemeyi bıraktım.
hey gidi günler. yıl 2005 veya 2006. şarkıları ne yapıp ne edip cd’ye toplatmıştım. hatırlarsınız o yıllarda d&r falan değil köşe başı küçük dükkanlarda müzik cd’si yapan, bilimum tüm fimleri satan dükkanlar vardı. müzikleri buldurup indirtene kadar canın çıkmıştı. evde internet yok. telefonda internet zaten yok. vcd player’a cd’leri takıp müziği durdura sözlerini çıkartıp ezberlerdim.
örneğin ceza’da laf sokma sanatları- ki underground’dan gelen bir lakaptır- öğrenirken, sagopa ile bir şarkıya bir hikaye nasıl sığdırılır onu öğreniyordum. işin ilginç yanı aradan kaç yıl geçmiş hala sözler aklımda. şimdi twitter’da diss falan diyorlar da onların sagopa’nın disstortion ep’sinden, ceza’nın acı biberinden mürekkebi doldurdumdan habersizlerdir.
her tarz müzik dinlesem de her zaman sıralama bellidir. türk sanat müziği, türk halk müziği ve sonrasında da rap gelir. o nasıl sıralama demeyin, ilk ikisi babamdan bana geçen ve üçüncüsü de kendim daha yok zamanlarında peşinden koştuğum ve gerçekten sanat icra ettiğimi düşündüğüm müzik türleridir.
not: evet amatör olarak beat yapıp, yine amatör seviyede konser vermişliğim var. * peşinen söyliyeyim, lise 2’ye kadardı. *
bu arada ibrahim tatlıses rap ilişkisi için:
https://youtu.be/OUtsvq1Jz6c
efendim içinde bulunduğum gruptur. nefret, silahsız kuvvet, kuvvet mira, kadıköy acil gibi gruplarda ceza sagopa kajmer(dj mic check) dj funky c, sahtiyan, fuat ergin, fuchs gibi sanatçılar sayesinde cartel’den sonra ülkemize duyurup popüler hale getirdiler.
hepsi sağ olsun. şimdikileri takip etmiyorum, ben en son ceza’nın yerli plaka albümünde yenileri dinlemeyi bıraktım.
hey gidi günler. yıl 2005 veya 2006. şarkıları ne yapıp ne edip cd’ye toplatmıştım. hatırlarsınız o yıllarda d&r falan değil köşe başı küçük dükkanlarda müzik cd’si yapan, bilimum tüm fimleri satan dükkanlar vardı. müzikleri buldurup indirtene kadar canın çıkmıştı. evde internet yok. telefonda internet zaten yok. vcd player’a cd’leri takıp müziği durdura sözlerini çıkartıp ezberlerdim.
örneğin ceza’da laf sokma sanatları- ki underground’dan gelen bir lakaptır- öğrenirken, sagopa ile bir şarkıya bir hikaye nasıl sığdırılır onu öğreniyordum. işin ilginç yanı aradan kaç yıl geçmiş hala sözler aklımda. şimdi twitter’da diss falan diyorlar da onların sagopa’nın disstortion ep’sinden, ceza’nın acı biberinden mürekkebi doldurdumdan habersizlerdir.
her tarz müzik dinlesem de her zaman sıralama bellidir. türk sanat müziği, türk halk müziği ve sonrasında da rap gelir. o nasıl sıralama demeyin, ilk ikisi babamdan bana geçen ve üçüncüsü de kendim daha yok zamanlarında peşinden koştuğum ve gerçekten sanat icra ettiğimi düşündüğüm müzik türleridir.
not: evet amatör olarak beat yapıp, yine amatör seviyede konser vermişliğim var. * peşinen söyliyeyim, lise 2’ye kadardı. *