70
bu başlığı, ilk kez gördüm; çok utandım ve daha önce görsem daha önce yazardım. başlıkta bahsedilen aslında şu uzlaşmaya değil sadece haklı çıkmaya çalışan rakip taraftara karşı tartışmalarda eğri bükük olmayarak, objektif davranan insanların tartışmadan yenik çıkarak ezilmesi. bu başlıkta incelenen namerde karşı mertçe göğüs gerene sen niye namert olmuyorsun diye sorgulamaktır!
çoğu taraftar gibi ben de galatasaray'ın başarıları, omzu çıkmasına karşı sahada savaşmaya devam eden bülent korkmaz, karpatların maradona'sı fenomen hagi gibi etkenlerden galatasaraylı oldum. ama belli bir süre sonra bir kuruma kayıtsız şartsız bağlanmayı sorgulamaya başladım. galatasaray'ı neden tutuyorum diye sorguladım. çünkü ilk bu renklere gönül verme sebebim somut değerlerden kaynaklanıyordu ve bu yeterli değildi. bu somut değerler sürekli devam etmezse çünkü bu bağım anlamsız oluyordu.
sonrasında tarihi öğrendim, aydınlama dönemini, özgürlük, eşitlik ve birey kavramlarını öğrendim. sorgulamayı ve asla biat etmemeyi öğrendim. pozitif bilimleri, hukukun üstünlüğünü ve bunun gibi pek çok değerleri öğrendim.
sonrasında da bu değerlerin hepsini türkiye'de galatasaray'ın temsil ettiğini anlayınca bu somut değerlerden daha değerli bir şeyi buldum galatasaray'da. benim inandığım değerlerin türkiye'de ki temsilcisi galatasaray'dı. hatta bu değerlerin türkiye'de oluşmasını sağlayan kurumdu da galatasaray. bu yüzden varsın 10 sene varsın 20 sene bile şampiyon olmasın galatasaray, yukarıda bahsettiğim değerleri sürdürdüğü sürece ölene kadar galatasaray taraftarı olacağım.
galatasaray'da ki kişilerin bir yanlışı olursa söylerim bundan da gocunmam. sırf benim bağlı olduğum değer diye yanlışı varsa 3 maymunu oynamam. rakip takım taraftarılarına hoş görünmek değildir objektif olurken benim amacım, benim amacım akşam gözlerimi kapattığım zaman vicdanım rahat bir şekilde uyuyabilmektir!
objektif olarak davrandığım hiç bir ortamda da çok şükür galatasaray'ı ezdirmedim. çünkü doğru olanın yolu da doğru olur.
inanmadığım bir şeyi savunmam!
amaca giden her yolu mübah gören, tartışmalarda ağzından köpükler saçarak düşünmeden, sorgulamadan kuluz köpeğiz şeklinde olanların yeri malum kulüptür!
çoğu taraftar gibi ben de galatasaray'ın başarıları, omzu çıkmasına karşı sahada savaşmaya devam eden bülent korkmaz, karpatların maradona'sı fenomen hagi gibi etkenlerden galatasaraylı oldum. ama belli bir süre sonra bir kuruma kayıtsız şartsız bağlanmayı sorgulamaya başladım. galatasaray'ı neden tutuyorum diye sorguladım. çünkü ilk bu renklere gönül verme sebebim somut değerlerden kaynaklanıyordu ve bu yeterli değildi. bu somut değerler sürekli devam etmezse çünkü bu bağım anlamsız oluyordu.
sonrasında tarihi öğrendim, aydınlama dönemini, özgürlük, eşitlik ve birey kavramlarını öğrendim. sorgulamayı ve asla biat etmemeyi öğrendim. pozitif bilimleri, hukukun üstünlüğünü ve bunun gibi pek çok değerleri öğrendim.
sonrasında da bu değerlerin hepsini türkiye'de galatasaray'ın temsil ettiğini anlayınca bu somut değerlerden daha değerli bir şeyi buldum galatasaray'da. benim inandığım değerlerin türkiye'de ki temsilcisi galatasaray'dı. hatta bu değerlerin türkiye'de oluşmasını sağlayan kurumdu da galatasaray. bu yüzden varsın 10 sene varsın 20 sene bile şampiyon olmasın galatasaray, yukarıda bahsettiğim değerleri sürdürdüğü sürece ölene kadar galatasaray taraftarı olacağım.
galatasaray'da ki kişilerin bir yanlışı olursa söylerim bundan da gocunmam. sırf benim bağlı olduğum değer diye yanlışı varsa 3 maymunu oynamam. rakip takım taraftarılarına hoş görünmek değildir objektif olurken benim amacım, benim amacım akşam gözlerimi kapattığım zaman vicdanım rahat bir şekilde uyuyabilmektir!
objektif olarak davrandığım hiç bir ortamda da çok şükür galatasaray'ı ezdirmedim. çünkü doğru olanın yolu da doğru olur.
inanmadığım bir şeyi savunmam!
amaca giden her yolu mübah gören, tartışmalarda ağzından köpükler saçarak düşünmeden, sorgulamadan kuluz köpeğiz şeklinde olanların yeri malum kulüptür!