320
klasik anadolu kulübü futbolcusu. değil mi?
klasik anadolu kulübü futbolcusu;
ekmeğini taştan çıkarır,
para önemlidir ama sevilmek daha önemlidir,
küçük yaştan beri zorluk nedir bilir,
tek gecede zengin olmaktan haberi yoktur,
en iyi yaptığı işi yapmayı seçer,
yaptığı işi daha iyi yapmak için daha çok çabalar,
daha önce kimse yüzüne bakmazken birden göz önüne gelince vururlar, kırarlar, boynu eğik özür diler,
engelleri bilir, sığınılacak en doğru şeye sığınır,
süreklilik arz etmeye çalışır,
haddini bilir,
anadolu saflığını taşır,
ihanetle pek işi olmaz,
takım arasında ayrılık çıkarmaz,
taraftarını,arkadaşlarını,kulübünü sever.
bu galatasaraylı klasik anadolu kulübü futbolcusu tanımıdır.
diğerlerini saymaya gerek yok ama hatırlatayım;
kulüpleri tek tek gezer, alkollü araç kullanır, ilk parayla lamborghini nin üstüne zıplar, barlarda diskolarda gezer, gazetecilere trip yapar, üslup bilmez, rakip taraftarı hor görür, küçümser, geldiği yeri unutur falan.
zaten iyi olanlarının adı köprülere, geçitlere falan verilir (bkz: ergün penbe),
diğerlerinin... ya neyse ben bişey demiyorum.
karakteri çok sağlamdır mustafamızın. maç sonunda en sinirli haliyle bile yaptığı açıklamaların efendiliği dikkat çeker.
klasik anadolu kulübü futbolcusu;
ekmeğini taştan çıkarır,
para önemlidir ama sevilmek daha önemlidir,
küçük yaştan beri zorluk nedir bilir,
tek gecede zengin olmaktan haberi yoktur,
en iyi yaptığı işi yapmayı seçer,
yaptığı işi daha iyi yapmak için daha çok çabalar,
daha önce kimse yüzüne bakmazken birden göz önüne gelince vururlar, kırarlar, boynu eğik özür diler,
engelleri bilir, sığınılacak en doğru şeye sığınır,
süreklilik arz etmeye çalışır,
haddini bilir,
anadolu saflığını taşır,
ihanetle pek işi olmaz,
takım arasında ayrılık çıkarmaz,
taraftarını,arkadaşlarını,kulübünü sever.
bu galatasaraylı klasik anadolu kulübü futbolcusu tanımıdır.
diğerlerini saymaya gerek yok ama hatırlatayım;
kulüpleri tek tek gezer, alkollü araç kullanır, ilk parayla lamborghini nin üstüne zıplar, barlarda diskolarda gezer, gazetecilere trip yapar, üslup bilmez, rakip taraftarı hor görür, küçümser, geldiği yeri unutur falan.
zaten iyi olanlarının adı köprülere, geçitlere falan verilir (bkz: ergün penbe),
diğerlerinin... ya neyse ben bişey demiyorum.
karakteri çok sağlamdır mustafamızın. maç sonunda en sinirli haliyle bile yaptığı açıklamaların efendiliği dikkat çeker.