561
video hakemin bizde uygulaması bir felaket. nedenlerini 15 ocak 2019 kayserispor akhisarspor maçından bir örnekle açıklamaya çalışayım.
maçın 75. dakikasında akhisar ceza alanı içinde şamil ile vrsajevic arasında bir pozisyon oldu. pozisyonu ben anlatayım:
top havalandı. şamil top yere düşmeden önce rakibine baktı ve gelerek sırtını rakibine dayadı. top tam kafasına geldiğinde de vrsajevic itmiş gibi kendisini yere bıraktı. bu pozisyonda topun düşeceği noktada önceden yer tutan vrsajevic. dolayısıyla pozisyon onun lehine. şamil ona bakarak sırtı dönük ona yapıştı ve top tam kafasına geldiğinde de itilmiş numarası yaparak kendini yere attı.
peki bu halis ne yaptı. önce devam kararı verdi ki doğruydu. uyarı üzerine (uyarıyı yapanlar da üşütük) gitti iki dakika pozisyonu izledi ve penaltı kararı verdi. şimdi burada kasten penaltı verdi demek yanlış olur. bu adam hakemliği bilmiyor. pozisyon yavaş ve normal akışta tekrar oynatıldığında pozisyonda hile yapanın şamil olduğu çok net görülüyor ama bu adam göremiyor onu. çünkü pozisyon bilgisi sıfır.
bizde var’ın iyi işlememesinin iki ana nedeni var. birincisi inceleme çok ama çok uzun sürüyor. her pozisyon yaklaşık 3 dakika sürüyor ki bu çok soğutuyor oyunu. hele her golden sonra uzun süre ofsayt incelemesi yapılması iyice çığrından çıkarıyor işi. ikincisi pozisyonu önce yavaş sonra normal akışta oynatılmasına rağmen futbolcuların yaptığı hileleri süzemiyor hakemler.
genellikle yapılan yanlışlar şunlar:
1-ayakla oynama mesafesindeki toplara kafa ile, kafa ile oynama mesafesindeki toplara ayakla müdahalelerde her halukarda faul çalıyorlar. halbuki ayakla oynama mesafesindeki topa kafayla müdahale eden futbolcu rakibinin ayağıyla karşılaştığında taban gösterme yoksa tehlikeli hareketten serbest atış verilemez. kafa mesafesindeki toplara ayakla müdahale ederken de rakip için tehlike teşkil ediyorsa değmesine gerek olmaksızın tehlikeli hareketten fauldür, rakibin oyuncunun kafası için tehlike teşkil etmeyecek kadar uzaksa devam kararı verilir.
2-omuz omuza şarj ile arkadan itmeler iyi ayırt edilemiyor. omuz omuza şarjlarda bir futbolcunun topu kaybedeceğini anladığı anda kendini itilmiş gibi yere atması hakemleri aldattığı gibi önüne geçmiş rakibine arkadan yapışarak omuz omuza mücadele süsü vererek iten futbolculara da aldanıyorlar.
3-hava topuna çıkan futbolcuların mücadelesinde ilk önce topun düştüğü yere göre avantajı elinde bulunduran futbolcuya bakılır. sonradan o noktaya gelen ve rakibine sürtünen ya da iten futbolcu faul yapmış demektir. eğer futbolculardan birisi bu sürtünme ya da itmeden önce ellerini çok net kullanmış ise elleriyle iten futbolcu faul yapmış demektir.
4-topa havalanırken kollarını, dirseklerini ve ellerini kullanan futbolcularda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, müdahaleye maruz kalan futbolcunun o dirseğin ya da kolun altına girip girmediğidir. eğer eşit pozisyonda topa soçrarken bir oyuncu diğerine kolu, dirseği ya da eliyle müdahale etmiş ise müdahalenin şiddetine göre faul, sarı kart ya da kırmızı kart verilir. müdahaleye maruz kalmış futbolcu saliselerle olsa da sonradan kafasını kol ya da dirseğin altına sokmuş ise devam kararı verilir.
5-penaltı pozisyonlarında en çok hata yapılan konu ise rakibin koşu yolunu kapatma hali. ceza alanı içinde bir kaleci ya da futbolcu rakibn koşu yoluna yatmış ise, ayağını ya da kolunu koşu yoluna sokmuş ise rakibin onun üzerinden atlama zorunluluğu yoktur. normal koşusunu yaparken takılırsa penaltıdır ancak henüz takılmadan önce kendisini yere bırakırsa aldatmadır.
6-ceza alanında topun ele ya da kola çarpması durumlarında üç noktaya dikkat edilir.
-elin doğal konumda olup olmadığına
-vücuttan sekme olup olmadığına
-şut çekilen nokta ile çarpmanın arasındaki mesafeye. mesafe uzaksa ellerin ve kolun vücuttan ayrık olması halinde penaltı kararı verilir. çünkü bu durumlarda futbolcunun ellerini ya da kollarını vücuduna yapıştırması için zaman vardır diye kabul edilir. ancak kolların vücuda yapışık olması yeterlidir bir de arkadan bağlama zorunluluğu yoktur. bizde çarpma olayları genellikle yanlış değelendiriliyor, özellikle penaltı vermemek için hakemler kendilerini zorluyorlar. halbuki penaltı futbolun en önemli renklerinden ve de zevklerinden biridir.
7-arkadan müdahalelerde ille de rakibin ayağına vurmak, çelme takmak getekmez. koşu alanını daraltmak da fauldür ve de sarı karttır. ancak bu daraltma rakibin normal adım atmasına engel olacak düzeyde olmalı. her daraltma faul değildir.
bu konuda hakemlerin yaptığı hataları gördükçe yazmaya devam edeceğim. şimdilik bu kadar.
maçın 75. dakikasında akhisar ceza alanı içinde şamil ile vrsajevic arasında bir pozisyon oldu. pozisyonu ben anlatayım:
top havalandı. şamil top yere düşmeden önce rakibine baktı ve gelerek sırtını rakibine dayadı. top tam kafasına geldiğinde de vrsajevic itmiş gibi kendisini yere bıraktı. bu pozisyonda topun düşeceği noktada önceden yer tutan vrsajevic. dolayısıyla pozisyon onun lehine. şamil ona bakarak sırtı dönük ona yapıştı ve top tam kafasına geldiğinde de itilmiş numarası yaparak kendini yere attı.
peki bu halis ne yaptı. önce devam kararı verdi ki doğruydu. uyarı üzerine (uyarıyı yapanlar da üşütük) gitti iki dakika pozisyonu izledi ve penaltı kararı verdi. şimdi burada kasten penaltı verdi demek yanlış olur. bu adam hakemliği bilmiyor. pozisyon yavaş ve normal akışta tekrar oynatıldığında pozisyonda hile yapanın şamil olduğu çok net görülüyor ama bu adam göremiyor onu. çünkü pozisyon bilgisi sıfır.
bizde var’ın iyi işlememesinin iki ana nedeni var. birincisi inceleme çok ama çok uzun sürüyor. her pozisyon yaklaşık 3 dakika sürüyor ki bu çok soğutuyor oyunu. hele her golden sonra uzun süre ofsayt incelemesi yapılması iyice çığrından çıkarıyor işi. ikincisi pozisyonu önce yavaş sonra normal akışta oynatılmasına rağmen futbolcuların yaptığı hileleri süzemiyor hakemler.
genellikle yapılan yanlışlar şunlar:
1-ayakla oynama mesafesindeki toplara kafa ile, kafa ile oynama mesafesindeki toplara ayakla müdahalelerde her halukarda faul çalıyorlar. halbuki ayakla oynama mesafesindeki topa kafayla müdahale eden futbolcu rakibinin ayağıyla karşılaştığında taban gösterme yoksa tehlikeli hareketten serbest atış verilemez. kafa mesafesindeki toplara ayakla müdahale ederken de rakip için tehlike teşkil ediyorsa değmesine gerek olmaksızın tehlikeli hareketten fauldür, rakibin oyuncunun kafası için tehlike teşkil etmeyecek kadar uzaksa devam kararı verilir.
2-omuz omuza şarj ile arkadan itmeler iyi ayırt edilemiyor. omuz omuza şarjlarda bir futbolcunun topu kaybedeceğini anladığı anda kendini itilmiş gibi yere atması hakemleri aldattığı gibi önüne geçmiş rakibine arkadan yapışarak omuz omuza mücadele süsü vererek iten futbolculara da aldanıyorlar.
3-hava topuna çıkan futbolcuların mücadelesinde ilk önce topun düştüğü yere göre avantajı elinde bulunduran futbolcuya bakılır. sonradan o noktaya gelen ve rakibine sürtünen ya da iten futbolcu faul yapmış demektir. eğer futbolculardan birisi bu sürtünme ya da itmeden önce ellerini çok net kullanmış ise elleriyle iten futbolcu faul yapmış demektir.
4-topa havalanırken kollarını, dirseklerini ve ellerini kullanan futbolcularda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, müdahaleye maruz kalan futbolcunun o dirseğin ya da kolun altına girip girmediğidir. eğer eşit pozisyonda topa soçrarken bir oyuncu diğerine kolu, dirseği ya da eliyle müdahale etmiş ise müdahalenin şiddetine göre faul, sarı kart ya da kırmızı kart verilir. müdahaleye maruz kalmış futbolcu saliselerle olsa da sonradan kafasını kol ya da dirseğin altına sokmuş ise devam kararı verilir.
5-penaltı pozisyonlarında en çok hata yapılan konu ise rakibin koşu yolunu kapatma hali. ceza alanı içinde bir kaleci ya da futbolcu rakibn koşu yoluna yatmış ise, ayağını ya da kolunu koşu yoluna sokmuş ise rakibin onun üzerinden atlama zorunluluğu yoktur. normal koşusunu yaparken takılırsa penaltıdır ancak henüz takılmadan önce kendisini yere bırakırsa aldatmadır.
6-ceza alanında topun ele ya da kola çarpması durumlarında üç noktaya dikkat edilir.
-elin doğal konumda olup olmadığına
-vücuttan sekme olup olmadığına
-şut çekilen nokta ile çarpmanın arasındaki mesafeye. mesafe uzaksa ellerin ve kolun vücuttan ayrık olması halinde penaltı kararı verilir. çünkü bu durumlarda futbolcunun ellerini ya da kollarını vücuduna yapıştırması için zaman vardır diye kabul edilir. ancak kolların vücuda yapışık olması yeterlidir bir de arkadan bağlama zorunluluğu yoktur. bizde çarpma olayları genellikle yanlış değelendiriliyor, özellikle penaltı vermemek için hakemler kendilerini zorluyorlar. halbuki penaltı futbolun en önemli renklerinden ve de zevklerinden biridir.
7-arkadan müdahalelerde ille de rakibin ayağına vurmak, çelme takmak getekmez. koşu alanını daraltmak da fauldür ve de sarı karttır. ancak bu daraltma rakibin normal adım atmasına engel olacak düzeyde olmalı. her daraltma faul değildir.
bu konuda hakemlerin yaptığı hataları gördükçe yazmaya devam edeceğim. şimdilik bu kadar.