15486
berkay'la olan kavgası nedeniyle kafamda kimi uc uca kimi kopuk kopuk düşünceler var... onları biraz paylaşayım. konu bütünlüğü içeren bir entry olacağını sanmam.
yaşanan taciz, silah çekme, burun kırma olayı nedeniyle berkay'a türkiye cumhuriyeti'nin gördüğü en büyük tazminat davasını açacakmış.
daha olayın üzerinden gün geçmeden hatırlanacağı gibi başakşehir kulübü arda turan'a 2,5 milyon tl ceza vermişti. bu iki bilgiyi birleştirince arda'nın açacağı davanın maddi tazminata ilişkin olduğunu kestirmek zor değil. bir miktar da manevi tazminat talep edecektir elbet.
dolayısıyla başakşehir ile arda arasındaki olay belki de danışıklı dövüş mü diye fikirler sokuyor şeytan akla. belki de hiç alakası yok. bilemiyorum. her olayda bir bit yeniği var, artık her olayda bir bit yeniği arıyorum. biraz da ihtimalleri bu şekilde genişletmek mesleğin getirdiği alışkanlık. zira ülkede hiç bir kurum ve kuruluşa güven kalmadı. hatır gönül ilişkileri dürüst olmayan şeyler yaptırıyor insanlara.
özellikle başakşehir'in arda'ya verdiği cezanın gerekçesine dikkat etmek lazım. çünkü arda turan'ın iddiası taciz konusunun tamamen iftira olduğu, berkay'ın eşiyle kesinlikle konuşmadığı yönünde. atıyorum başakşehir söz konusu cezanın 2 milyonunu taciz iddiasından, 250.000 tl'sini burun kırmaktan, 250.000 tl'sini de hastanede yaşananlardan dolayı verse, arda kamera görüntüleriyle berkay'ın eşi ile konuşmadığını ispat edebilirse, iftira sebebiyle 2 milyon lira ceza yemiş olur. bu maddi zararıdır. lehine güzel bir baskı unsuru yaratmış olur.
hakkında bir de iddianame düzenlenmiş. madem olay yargıya yansıdı, işin bu kısmı hakkında konuşmak doğru olmaz. ama şu iki bakınızı buraya bırakmakta sakınca yok.
(bkz: hükmün açıklanmasının geriye bırakılması)
(bkz: cezanın ertelenmesi)
arda'yı sevmem. bir dönem düştüğü duruma da oh olsun diyordum. ama bu kadar değil. şu an hakikaten durumuna üzülüyorum. gerçekten birini taciz eder mi arda? bence etmez. tüm ön yargıma ve nefretime rağmen söylüyorum. benim izlenimim bu adamın sorunu şöhreti kaldıramaması, şımarıklık, kendini beğenmişlik. fakat taciz edecek kadar çirkinleşeceğini hiç sanmıyorum. ahlaki zaafiyetlerini yazıp çizmek bana düşmez. ama hissiyatım bir kadını taciz edecek ahlaki zaafiyetinin bulunmadığı yönünde.
kadınlar bolca cinsel saldırıya uğruyor ülkemizde. bu konuda mağduriyetler gerçekten büyük. ama öte yandan cinsel saldırı davaları hukukun kanayan yaralarından biri. kimi zaman cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen aleyhine de müthiş mağduriyetler doğabiliyor. çünkü ortada hiç bir delil yoksa kadının samimi beyanını esas alabiliyor mahkemeler. ha bu kadar büyük olayda berkay'ın eşinin beyanı samimi kabul edilir mi? orası mahkemenin taktiri. zaten o kadar kalabalık mekanda taciz varsa illa tanık da çıkacaktır. kimler nasıl tanıklık yapacak, bu tanıklıklar ne kadar dürüst olacak göreceğiz.
bir teoriye göre belki caner'le berkay meselesinden, belki de başka bir meseleden dolayı aralarındaki husumetin sonucu doğmuş olayda taraflar haklı çıkmak için taciz dahil türlü türlü iddialarda bulunmuş olabilirler. neyin doğru olduğunu bilemeyiz. fakat arda'nın iddiaları doğru olsa bile arkadaş sen niye adama kafa atıyosun? sen niye hastaneye silahla gidip oraya buraya silah fırlatıyosun? sen niye silahı allah korusun birinin ölümüne sebebiyet verecek şekilde ateşliyorsun? senin ruhsatsız silahla ne işin var?
ne olursa olsun bu olayda arda'nın hatası var.
fakat benim arda'ya olan en büyük öfkem "galatasaray'ın teklifi komikti" açıklamasıdır.
içimdeki öfke, düştüğü bu hale sevinecek kadar büyük değil.
berkay da ilginç adam. korumalarla falan geziyor. gören rockstar sanacak. yine iddialara göre mekanı tarayın, arda'yı bacağından vurun demiş. doğru mudur allah bilir. bunlar hep büyük beyanlar. kimsenin takmadığı ama korumalarla gezen bir şarkıcı bunları öfke anında der mi? diyebilir. niye korumalarla geziyor sorusunun cevabını bilsek daha iyi fikir üretebiliriz. ama öte yandan karşılıklı medya ve yargı önünde çarpışmaların yaşandığı bir olayda bu tarz asılsız iddialar ve hatta iftiralar da olası. belki de adam kafayı yedi, kuzu kuzu hastaneye gitti.
son tahlilde tahminim bir süre bu konu gündem olur. olay soğuduktan bir süre sonra taraflar uzlaşır. uzlaştırılır. başakşehir verdiği cezayı sembolik bir rakama indirir. şikayetler geri alındığından sadece kamu davası açılan konularda minimum cezalar verilip lehe olan tüm indirim sebepleri uygulanır.
günlerdir bu olaya maruz kalıyorum.
gelişmeleri hiç merak etmiyorum. bir an önce unutulup bitse de kurtulsak.
galatasaray'ı, ozan kabak'ı falan konuşalım. sonu gelmeyen belhanda atışmalarından kusalım. bunlar beni sıkmıyor. ama arda olayı biraz da ülkemin yaşadığı dramı yansıtıyor. ruhumu daraltıyor. bir an önce spor gündeminden düşmesini istiyorum.
yaşanan taciz, silah çekme, burun kırma olayı nedeniyle berkay'a türkiye cumhuriyeti'nin gördüğü en büyük tazminat davasını açacakmış.
daha olayın üzerinden gün geçmeden hatırlanacağı gibi başakşehir kulübü arda turan'a 2,5 milyon tl ceza vermişti. bu iki bilgiyi birleştirince arda'nın açacağı davanın maddi tazminata ilişkin olduğunu kestirmek zor değil. bir miktar da manevi tazminat talep edecektir elbet.
dolayısıyla başakşehir ile arda arasındaki olay belki de danışıklı dövüş mü diye fikirler sokuyor şeytan akla. belki de hiç alakası yok. bilemiyorum. her olayda bir bit yeniği var, artık her olayda bir bit yeniği arıyorum. biraz da ihtimalleri bu şekilde genişletmek mesleğin getirdiği alışkanlık. zira ülkede hiç bir kurum ve kuruluşa güven kalmadı. hatır gönül ilişkileri dürüst olmayan şeyler yaptırıyor insanlara.
özellikle başakşehir'in arda'ya verdiği cezanın gerekçesine dikkat etmek lazım. çünkü arda turan'ın iddiası taciz konusunun tamamen iftira olduğu, berkay'ın eşiyle kesinlikle konuşmadığı yönünde. atıyorum başakşehir söz konusu cezanın 2 milyonunu taciz iddiasından, 250.000 tl'sini burun kırmaktan, 250.000 tl'sini de hastanede yaşananlardan dolayı verse, arda kamera görüntüleriyle berkay'ın eşi ile konuşmadığını ispat edebilirse, iftira sebebiyle 2 milyon lira ceza yemiş olur. bu maddi zararıdır. lehine güzel bir baskı unsuru yaratmış olur.
hakkında bir de iddianame düzenlenmiş. madem olay yargıya yansıdı, işin bu kısmı hakkında konuşmak doğru olmaz. ama şu iki bakınızı buraya bırakmakta sakınca yok.
(bkz: hükmün açıklanmasının geriye bırakılması)
(bkz: cezanın ertelenmesi)
arda'yı sevmem. bir dönem düştüğü duruma da oh olsun diyordum. ama bu kadar değil. şu an hakikaten durumuna üzülüyorum. gerçekten birini taciz eder mi arda? bence etmez. tüm ön yargıma ve nefretime rağmen söylüyorum. benim izlenimim bu adamın sorunu şöhreti kaldıramaması, şımarıklık, kendini beğenmişlik. fakat taciz edecek kadar çirkinleşeceğini hiç sanmıyorum. ahlaki zaafiyetlerini yazıp çizmek bana düşmez. ama hissiyatım bir kadını taciz edecek ahlaki zaafiyetinin bulunmadığı yönünde.
kadınlar bolca cinsel saldırıya uğruyor ülkemizde. bu konuda mağduriyetler gerçekten büyük. ama öte yandan cinsel saldırı davaları hukukun kanayan yaralarından biri. kimi zaman cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilen aleyhine de müthiş mağduriyetler doğabiliyor. çünkü ortada hiç bir delil yoksa kadının samimi beyanını esas alabiliyor mahkemeler. ha bu kadar büyük olayda berkay'ın eşinin beyanı samimi kabul edilir mi? orası mahkemenin taktiri. zaten o kadar kalabalık mekanda taciz varsa illa tanık da çıkacaktır. kimler nasıl tanıklık yapacak, bu tanıklıklar ne kadar dürüst olacak göreceğiz.
bir teoriye göre belki caner'le berkay meselesinden, belki de başka bir meseleden dolayı aralarındaki husumetin sonucu doğmuş olayda taraflar haklı çıkmak için taciz dahil türlü türlü iddialarda bulunmuş olabilirler. neyin doğru olduğunu bilemeyiz. fakat arda'nın iddiaları doğru olsa bile arkadaş sen niye adama kafa atıyosun? sen niye hastaneye silahla gidip oraya buraya silah fırlatıyosun? sen niye silahı allah korusun birinin ölümüne sebebiyet verecek şekilde ateşliyorsun? senin ruhsatsız silahla ne işin var?
ne olursa olsun bu olayda arda'nın hatası var.
fakat benim arda'ya olan en büyük öfkem "galatasaray'ın teklifi komikti" açıklamasıdır.
içimdeki öfke, düştüğü bu hale sevinecek kadar büyük değil.
berkay da ilginç adam. korumalarla falan geziyor. gören rockstar sanacak. yine iddialara göre mekanı tarayın, arda'yı bacağından vurun demiş. doğru mudur allah bilir. bunlar hep büyük beyanlar. kimsenin takmadığı ama korumalarla gezen bir şarkıcı bunları öfke anında der mi? diyebilir. niye korumalarla geziyor sorusunun cevabını bilsek daha iyi fikir üretebiliriz. ama öte yandan karşılıklı medya ve yargı önünde çarpışmaların yaşandığı bir olayda bu tarz asılsız iddialar ve hatta iftiralar da olası. belki de adam kafayı yedi, kuzu kuzu hastaneye gitti.
son tahlilde tahminim bir süre bu konu gündem olur. olay soğuduktan bir süre sonra taraflar uzlaşır. uzlaştırılır. başakşehir verdiği cezayı sembolik bir rakama indirir. şikayetler geri alındığından sadece kamu davası açılan konularda minimum cezalar verilip lehe olan tüm indirim sebepleri uygulanır.
günlerdir bu olaya maruz kalıyorum.
gelişmeleri hiç merak etmiyorum. bir an önce unutulup bitse de kurtulsak.
galatasaray'ı, ozan kabak'ı falan konuşalım. sonu gelmeyen belhanda atışmalarından kusalım. bunlar beni sıkmıyor. ama arda olayı biraz da ülkemin yaşadığı dramı yansıtıyor. ruhumu daraltıyor. bir an önce spor gündeminden düşmesini istiyorum.