resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:Al-Shabab
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 16772
    kime karşı, nerede, nasıl aldığı önemsiz, ligde ilk üç maçta üç galibiyet almış hocaya trabzon maçı nedeniyle formsuz demek doğru değildir.

    fatih terim, en az bu sözlükteki yazarlar kadar galatasaray taraftarıdır; hırslı bir adam ve teknik direktör olduğunu zaten hepimiz biliyoruz.

    vizyonu ve misyonunu, geçen sene şampiyonluk kutlamalarına çıktığında çaldırdığı şarkı ile net bir şekilde göstermişti; allah da, forlan aracılığı ile hem kendisine hem de galatasaray’a “yürü ya kulum” dedi vizyonu doğrultusunda.

    bizim orada burada yazmaktan başka elimizden bir şey gelmiyor; ancak fatih terim, hem bilgi hem birikim olarak vizyon ve misyonunu gerçekleştirebilecek göreve ve kapasiteye sahip.

    bütün bunlar ortada iken; başkan ve asbaşkanımız, kendisinin alenen dile getirdiği ve misyonunu tamamlamak için belli ki ihtiyaç duyduğu forvet transferini gerçekleştirmek yerine, kafa kafaya vererek high five reyizler olarak ucl tarihine geçmeyi ve olası her başarısızlıkta rakiplerimize kullanmak üzere bir caps vermeyi tercih etmiştir.

    bugün milyonlarca taraftar forvet transferi yapılmamış ve takım adeta çolak bırakılmış iken “fatih terim var” diyerek kendini telkin etmekte ise de, kendisinin bu lüksü yoktur; zira kendisi, meşhur cem yılmaz esprisindeki herkesi güldüren ama psikoloğa giden palyaçodur.

    yukarıda saydığım ve tanrının taşları hocanın istediği gibi dizdiği bu düzende, 31 ağustos gecesi kendi yaşadığınız, bizlerin yaşadığı travmayı düşünün ve kendinizi hocanın yerine koyun. biz forvet transferini beş istediysek kendisi 25 istedi; 250 hak etti ve bu isteği gerçekleştiril(e)meyerek resmen yarı yolda bırakıldı.

    bu koşullarda ertesi gün çıkılan maça psikolojik olarak hazırlanmak mümkün müdür? kendisini yarı yolda bırakan başkan ve yönetim dahil milyonlarca kişi kendisinden medet umuyor, herkes onun yüzüne, sözüne bakıyor. en basitinden, trabzon maçı sonrası kadro tercihleri sorgulandığı gibi, “başarı gelirse fatih terim’in, başarıszlık yönetimindir” gibi muazzam rasyonel bir düşünce bile eleştirildi.

    hiçbir insan evladı, sırtında bu yük varken, bu moral bozukluğu ile 20 saat sonra maça konsantre olamaz; kusura bakmayın.

    ben trabzon maçı nedeniyle kendisini eleştirenleri, futbol kariyerleri halı saha dışına taşmamış insanlar olarak görüyorum. hayatının bir noktasında altyapı, profesyonel veya amatör olarak sporla uğraşan kimse, kişisel günlük modun performansa etkilerini bilir ve bu kapsamda eleştirilerini yapmaktan imtina eder; çünkü kimse robot değil.

    ndiaye varken belhanda’yı niye oynattın diye eleştirenler, biz belhanda’ya “topçu değil” dediğimizde bizi seri ofsaytlıyor, alanya maçı sonrası “of efsane oynadı eleştirenler inine kaçtı”’diyorlardı; ndiaye oynasa ve yenilse “neden belhanda oynamadı aq”; donk - serdar oynasa ve yenilsek, “2 maçtır şahane oynayan maicon vardı donk neden stopere devşirildi; sakatlıktan yeni çıkmış adam neden bu tempodaki maça sürüldü” denecekti.

    bu ülkede, bağnaz gibi bir taraf tutup (dursun’dan kurtardı gerekçesi ile mustafa cengiz) kaybedeni eleştirmek kadar popüler bir olay yok. hoca maçı kaybetmek ister mi? neden istesin maçı kaybetmek?

    belli ki yukarıda yazdığım basiretsizlikler ve yarı yolda bırakma nedeniyle hocanın morali bitik. oyuncuların yüzlerine baktığınız zaman anlıyorsunuz ki hoca dün özelinde muhtemelen 11’i tahtaya yazmış ve sakin bir şekilde “çıkın oynayın bildiğiniz gibi” demiş. olabilir; hocanın kredisi sonsuzdur bu kulüpte; o kadar ki, kredisinden kazandığı bonus puanlar bile mustafa cengiz ve yönetimin kredisinden fazladır.

    hocamı salın; tek umudumuz kendisi.

    edit: imla.
App Store'dan indirin Google Play'den alın