2509
penaltı kaçırması, formsuzluğu futbolun içinde olan şeylerdir. maç esnasında taraftar olarak sövsek saysak da, sakinleşince aklı selim yorumlar yapılır, olay tatlıya bağlanır. 6 mayıs 2018 akhisarspor galatasaray maçında kaçırdığı penaltı ve goller sonrası gol de yiyebilirdik, rastlanan şeyler bunlar. çok daha ağır eleştiriler yerdi o zaman, kimse de garipsemez sanırım bunu. kaç gol atarsa atsın, eleştiri olacaktır. dünyanın en büyük futbolcuları bile takımlarını yaktı zaman zaman, gerrard şampiyonluk haftalarında kayıp düştü chelsea maçında, veya aynı maç içinde 2-3 penaltı kaçıran oyuncular gördük izledik. ilk defa yaşanmıyor bunlar. kaldı ki sezonu en erken açan takım olarak, gomis de kampın en başından beri çalışmalarda vardı, bu tarz bitkinlikler doğal aslında. sadece gomis'de değil, diğer oyuncularımızda da. gomis hatta en fazla maça çıkan oyuncumuz olabilir, sakatlık ceza da çok yaşamadı.
gelelim benim asıl kafama takılan meseleye. futbolun içindeki konular olarak maç esnasında kızsam da, canı sağolsun diyebiliyorum şu anda. ama koskoca bir adam, nasıl olur da daha maç da oynanırken bu kadar demoralize olur, ağlar bunu kabul edemiyorum. işte bu pek rastlanan bir olay değil, hırstan ağlamak da değil bunun adı. kusura bakmayın ama zayıflık göstergesidir hatta ve hiç hoş değil. 16 yaşında oyuncuyu a takıma çıkarmadık biz, bu adam çeşitli ülkelerde, en üst seviyede ve milli takımda yıllardır oynayan, hatta kariyerinin sonunda bir adam. o gözyaşları bana bu bakımdan sempatik gelmedi. futbolda bunun yeri yok, hatta hiç bir sporda yok. yıllar önce kadın basketbolda kayseri eurocup finali oynamıştı, son saniyelerde üçlüğü yiyince oturup ağladı kayserili oyuncular. daha 10 saniye olmasına rağmen maçı bıraktılar ağlamaktan ve hücum edemediler. gözlerime inanamamıştım, dün de aynısını yaşadım. adam daha maç oynanırken ağladı resmen. bu sezon deplasman performansımıza şaşmamalıyız bu sebepten, duygusal yönü çok zayıf olan bir oyuncu kadromuz var, ve hem bu sert ve zaman zaman adil olmayan lige, hem de duygusuz aygır benzeri oyuncuları olan rakiplerimize karşı bu iş büyük dezavantaj. yakışmadı gomis...
gelelim benim asıl kafama takılan meseleye. futbolun içindeki konular olarak maç esnasında kızsam da, canı sağolsun diyebiliyorum şu anda. ama koskoca bir adam, nasıl olur da daha maç da oynanırken bu kadar demoralize olur, ağlar bunu kabul edemiyorum. işte bu pek rastlanan bir olay değil, hırstan ağlamak da değil bunun adı. kusura bakmayın ama zayıflık göstergesidir hatta ve hiç hoş değil. 16 yaşında oyuncuyu a takıma çıkarmadık biz, bu adam çeşitli ülkelerde, en üst seviyede ve milli takımda yıllardır oynayan, hatta kariyerinin sonunda bir adam. o gözyaşları bana bu bakımdan sempatik gelmedi. futbolda bunun yeri yok, hatta hiç bir sporda yok. yıllar önce kadın basketbolda kayseri eurocup finali oynamıştı, son saniyelerde üçlüğü yiyince oturup ağladı kayserili oyuncular. daha 10 saniye olmasına rağmen maçı bıraktılar ağlamaktan ve hücum edemediler. gözlerime inanamamıştım, dün de aynısını yaşadım. adam daha maç oynanırken ağladı resmen. bu sezon deplasman performansımıza şaşmamalıyız bu sebepten, duygusal yönü çok zayıf olan bir oyuncu kadromuz var, ve hem bu sert ve zaman zaman adil olmayan lige, hem de duygusuz aygır benzeri oyuncuları olan rakiplerimize karşı bu iş büyük dezavantaj. yakışmadı gomis...