1243
maaş, performans, fayda, optimizasyon, alçak gönüllülük, maç seçmeme, saha seçmeme, küsmeme, nereden bakarsak bakalım yılan gibi oyuncudur.
biz rahmetli cavcav'ın gençlerbirliği değiliz. porto da değiliz. "onu alalım, bunu satalım, her mal alınır, satılır" yorumlarına artık bir dur deme vakti geldi...
biz galatasaray'ız. bazı oyuncular gelir geçer, bazıları senin benim gibi ait olur, aidiyeti ile oynar, şampiyonluklar getirir. bu tip aidiyeti olabilecek adamlara "değerini bulunca her oyuncu gibi satılır" demek kadir kıymet bilmemektir. uzun vadeli stratejiden uzak yaşamak demektir. alıp satılabilecek oyuncular vardır. tutmadığı için elden çıkarılacak oyuncular vardır fakat garry gibi adamları nasıl tutacağımızı planlamak zorundayız. zamanında hakan ünsal, hakan şükür, ergün penbe, popescu, ne bileyim hakan balta için böyle davransak o şampiyonluklar, kupalar gelir miydi? takımda tutmamız gereken aidiyeti yüksek futbolcuları iyi belirlemek durumundayız. herkese, herhangi biri gibi muamele yaparsak türkiye'deki sıradan özel sektör kuruluşlarındaki şımarık patronlar ve ik direktörlerine döneriz. takıma ait, buranın bir parçası, mütevazı adamlar başarı getirecektir.
garry mendes rodriguez ahlaklı, pırıl pırıl bir adamdır. göz boyayan şımarık bir yıldız değildir. gerçek bir takım oyuncusudur. adı garry değil x bir yıldız olsa, maaşı şimdikinin 2 katı olsa herkes kendisi için çıldırırdı. önemli olan böyle iken onun çok iyi oynadığını görmek ve kıymetini bilmektir. galatasaray'da 2-3 yıl daha oynamalı ve kupalar almalıdır.
ffp baskısı ve global futbol piyasası düşünülüyorsa bu tip adamlar satılarak değil, çok daha mantıklı ve akılcı projeler üretilerek para kazanılmalıdır. yöneticilerin görevi de budur. sen cenk tosun'u satıp, yerini dolduramayıp şampiyonluk ve şampiyonlar liginden olursan en az 25 milyon euro'dan olmuşsun demektir ki senin o ffp çözümüne tüküreyim ben.
biz rahmetli cavcav'ın gençlerbirliği değiliz. porto da değiliz. "onu alalım, bunu satalım, her mal alınır, satılır" yorumlarına artık bir dur deme vakti geldi...
biz galatasaray'ız. bazı oyuncular gelir geçer, bazıları senin benim gibi ait olur, aidiyeti ile oynar, şampiyonluklar getirir. bu tip aidiyeti olabilecek adamlara "değerini bulunca her oyuncu gibi satılır" demek kadir kıymet bilmemektir. uzun vadeli stratejiden uzak yaşamak demektir. alıp satılabilecek oyuncular vardır. tutmadığı için elden çıkarılacak oyuncular vardır fakat garry gibi adamları nasıl tutacağımızı planlamak zorundayız. zamanında hakan ünsal, hakan şükür, ergün penbe, popescu, ne bileyim hakan balta için böyle davransak o şampiyonluklar, kupalar gelir miydi? takımda tutmamız gereken aidiyeti yüksek futbolcuları iyi belirlemek durumundayız. herkese, herhangi biri gibi muamele yaparsak türkiye'deki sıradan özel sektör kuruluşlarındaki şımarık patronlar ve ik direktörlerine döneriz. takıma ait, buranın bir parçası, mütevazı adamlar başarı getirecektir.
garry mendes rodriguez ahlaklı, pırıl pırıl bir adamdır. göz boyayan şımarık bir yıldız değildir. gerçek bir takım oyuncusudur. adı garry değil x bir yıldız olsa, maaşı şimdikinin 2 katı olsa herkes kendisi için çıldırırdı. önemli olan böyle iken onun çok iyi oynadığını görmek ve kıymetini bilmektir. galatasaray'da 2-3 yıl daha oynamalı ve kupalar almalıdır.
ffp baskısı ve global futbol piyasası düşünülüyorsa bu tip adamlar satılarak değil, çok daha mantıklı ve akılcı projeler üretilerek para kazanılmalıdır. yöneticilerin görevi de budur. sen cenk tosun'u satıp, yerini dolduramayıp şampiyonluk ve şampiyonlar liginden olursan en az 25 milyon euro'dan olmuşsun demektir ki senin o ffp çözümüne tüküreyim ben.
