14641
özellikle bu sözlükte, gelmesine karşı olan ve bunu açıkça söyleyen çok galatasaraylı vardı. hatta sıkça ismi anıldığı zamanlarda sert cevaplar da veriyorlardı, kimisi hakaret etmekten çekinmeyen. lakin hocanın tekrar gelmesiyle beraber, ben de olumlu anlamda şaşırdım, gayet iyi bir hava oluştu ve bu arkadaşların çoğunluğundan ''gün destek günü, hocamızı özlemişiz'' reaksiyonu geldi. böyle düşünmeyenler de en azından sessiz kaldı, havayı bozmamak adına. kendi adıma teşekkür ediyorum, büyükçe bir davranıştır bu. fakat sanki zaman geçtikçe, kulüpteki kaos kıvamındaki olaylarla beraber bir karamsarlık çökmeye başladı ve hoca üzerinden de çatlak sesler görmeye duymaya başladık. üstelik sportif olarak, tabi ki daha çok az maça çıkıldı ama, tökezlememe yaşamamışken. illa ki yaşanacak kötü bir skor, kötü bir periyot. bu süreçte neler yazılacağını öngörmek de zor değil bu bağlamda...
şimdi, bunlar yaşanmadan önce unutan arkadaşlara hatırlatma anlamında şunu yazmak istiyorum : bu hoca futbol takımı olarak enkaz almadı. yani 3. dönemindeki gibi bir durumun üstüne gelmedi. kulüp enkaz haldeydi dursun ve yönetimi sayesinde, buna kabul. zaten onların açtığı yaralar hemen daha ilk 1-2 ayında uğraştırmaya başladı hepimizi, ki temizlemesi belki seneler alacak cidden. yine de futbol takımı üzerinden gidersek, tudor'u yollarken bu takım şampiyonluk yarışının içindeydi, devrenin büyük bölümünü lider götürmüştü. peki tudor'un yollanma sebeplerinden büyüğü neydi? büyük maçlardaki, kritik maçlardaki aciziyeti ve uzun vadede şampiyonluk yarışından kopacağı ihtimali. kağıt üstünde bakınca tudor , ''çok başarılıyken yollandım'' diye düşünüyor, lakin bunun asıl özeti, ''yaklaşan bir kaza var, ve kazanın gerçekleşmesini beklemeden aksayan parçayı değiştirmek''tir. zira o kazayı yaşadıktan sonra, bu seneyi de kaybedecekti kulüp, bu bakımdan benim açımdan %100 doğru bir değişim olmuştur. bu demek değildir ki, o kazayı kesin engelledik, ama ihtimali elimizden geldiğince düşürdük.
tekrar dönecek olursak, büyük maçlar haricinde iyi oynayabilen ve sürpriz puan kaybını minimumda tutan bir takım vardı. kadro derinliği kötüydü ama ilk 11 olarak eksikleri azdı. fatih terim'in etkisinin burada devreye girmesini bekliyoruz zaten. tecrübesiyle, kulüp dinamiğine hakimiyetiyle, camiaya verdiği enerjiyle ve oyuncu iletişimiyle, o eksikleri kapatacak. malesef oyuncu eklemesiyle yapamıyoruz, o da isterdi ekleme yapmak, söylüyor bunu, lakin imkanlar bu şekilde ve bu hocanın dışında bir durum. baktığımızda transfer döneminde sol bek takviyesi iyi kötü yaptık, n'diaye'yi kaybettik. ama geri kalan kadro, ligde şampiyonluk yarışı veren kadro zaten, öldük bittik tavrını anlayamıyorum. çekincelerinizde haklısınız, ama zaten hocayı getirme sebebimiz o çekindiğiniz şeyleri engelleme kabiliyeti. biraz inanmak, güvenmek, sakin kalmak lazım. çekindiğiniz şey kadro derinliğiyse, sene başından beri vardı bu tehlike, n'diaye'nin çapraz bağları kopsa da yerine selçuk-tolga geçecekti. ama bu noktaya gelebildiysek eldekilerle, devam da ettirebiliriz.
şimdi, bunlar yaşanmadan önce unutan arkadaşlara hatırlatma anlamında şunu yazmak istiyorum : bu hoca futbol takımı olarak enkaz almadı. yani 3. dönemindeki gibi bir durumun üstüne gelmedi. kulüp enkaz haldeydi dursun ve yönetimi sayesinde, buna kabul. zaten onların açtığı yaralar hemen daha ilk 1-2 ayında uğraştırmaya başladı hepimizi, ki temizlemesi belki seneler alacak cidden. yine de futbol takımı üzerinden gidersek, tudor'u yollarken bu takım şampiyonluk yarışının içindeydi, devrenin büyük bölümünü lider götürmüştü. peki tudor'un yollanma sebeplerinden büyüğü neydi? büyük maçlardaki, kritik maçlardaki aciziyeti ve uzun vadede şampiyonluk yarışından kopacağı ihtimali. kağıt üstünde bakınca tudor , ''çok başarılıyken yollandım'' diye düşünüyor, lakin bunun asıl özeti, ''yaklaşan bir kaza var, ve kazanın gerçekleşmesini beklemeden aksayan parçayı değiştirmek''tir. zira o kazayı yaşadıktan sonra, bu seneyi de kaybedecekti kulüp, bu bakımdan benim açımdan %100 doğru bir değişim olmuştur. bu demek değildir ki, o kazayı kesin engelledik, ama ihtimali elimizden geldiğince düşürdük.
tekrar dönecek olursak, büyük maçlar haricinde iyi oynayabilen ve sürpriz puan kaybını minimumda tutan bir takım vardı. kadro derinliği kötüydü ama ilk 11 olarak eksikleri azdı. fatih terim'in etkisinin burada devreye girmesini bekliyoruz zaten. tecrübesiyle, kulüp dinamiğine hakimiyetiyle, camiaya verdiği enerjiyle ve oyuncu iletişimiyle, o eksikleri kapatacak. malesef oyuncu eklemesiyle yapamıyoruz, o da isterdi ekleme yapmak, söylüyor bunu, lakin imkanlar bu şekilde ve bu hocanın dışında bir durum. baktığımızda transfer döneminde sol bek takviyesi iyi kötü yaptık, n'diaye'yi kaybettik. ama geri kalan kadro, ligde şampiyonluk yarışı veren kadro zaten, öldük bittik tavrını anlayamıyorum. çekincelerinizde haklısınız, ama zaten hocayı getirme sebebimiz o çekindiğiniz şeyleri engelleme kabiliyeti. biraz inanmak, güvenmek, sakin kalmak lazım. çekindiğiniz şey kadro derinliğiyse, sene başından beri vardı bu tehlike, n'diaye'nin çapraz bağları kopsa da yerine selçuk-tolga geçecekti. ama bu noktaya gelebildiysek eldekilerle, devam da ettirebiliriz.