56
öncelikle cumhurbaşkanının yabancı sınırı hakkındaki sözlerine yer verelim:
''bunu tabii aslında kulüplerimizle konuşarak bir yere vardırmamız lazım. özellikle futbolda yabancı oyuncu sayısının aşırı oluşu bize bazı dezavantajlar getiriyor. en önemli dezavantajı milli takım'a yansıması. milli takım'a yansımada oyun noktasındaki performansı az olduğu için yerli futbolcularımızın milli takım'a gidişte de bir defa o sayıyı, gücü yakalayamıyoruz. şu anda kulüplerimiz hiç mi yabancı oynatmasın? hayır, oynatsın ama bu kadar fazla değil. sayı 6'ya, 7'ye çıktığı zaman bu durumda hakikaten neredeyse sahada yerli futbolcu yok. bunu doğru bulmuyorum. belli bir sayıda tutulabilir, o da hem tribünlere farklı bir heyecan getirebilir hem de yerli futbolcularımız arasında rekabete vesile olabilir ama işi bitmiş futbolcuları almanın da doğru olduğuna inanmıyorum.''
şimdi,
bir defa adamın düşünce şekli baştan falso. milli takımın başarılı olması için kulüp takımlarının başarısızlığını kabul edebiliriz mantığı var adamda ve bunun gibi düşünen herkeste. böyle bir şey olabilir mi? hangi ülkede görülmüş, aman benim milli takımım başarı sağlasın da kulüp takımlarım ne halt yerse yesin mantığı? merkel çıkıp diyor mu acaba, bayern münih ne halt yerse yesin önemli olan milli takım diye? elizabeth hiç ingiliz futbolu hakkında konuşup ''senelerdir milli takımımız bitik durumda, gelin şu futbola yabancı sınırı getirelim'' diyor mudur? ben size söyleyeyim demiyor hiç kimse.
neden bizimkiler sürekli bir şeyler söylüyor peki, çünkü milli takım çoğu dönem akp hükümetinin oy kaynağı oldu da ondan. bütün ekonomik kriz dönemlerinde, yolsuzluk operasyonları esnasında, darbede, bilmem nede hep ''ay- yıldızlı forma, tek vatan tek millet tek bayrak tek takım'' gibi falanca edebiyatlar yaptılar. maçları konya'ya alıp her milli maçımızı siyasi propaganda haline getirdiler. maçlardan önce recep tayyip erdoğan posterleri açıldı, maç esnasında tekbirler getirildi, akp hükümeti lehine maçın içinde sloganlar atıldı. ülkenin diğer siyasi kesimlerinin milli maçlara girişine imkan vermeyip tamamiyle akp ile özdeşleştirdiler milli takımı. euro 2016'ya gidilince bunu parti açıklamalarına meze ettiler, sanki kendilerinin başarısıymış gibi gösterip oy çalmaya pardon toplamaya çalıştılar. futbol federasyonu başkanı ''yeni türkiye'nin milli takımı'' saçmalıklarını çıkarttı ağzından. dediğim gibi tamamiyle her şeyi soyutlayıp akp hükümeti- milli takım bağlantısını milletin kafasına sokmaya çabaladılar ki bu yüzden de milli takımın başarısızlığı gibi bir durum onları yeterince korkutuyor.
kulüp takımlarının kazandığı başarıların(avrupada başarı) akp hükümetine mal edilmeyeceğini çok iyi biliyorlar. kulüp takımlarının maçlarından önce recep tayyip erdoğan posterleri sallandıramayacaklarını, kulüp takım tribünlerinde tekbir getirilemeyeceğini, akp hükümeti adına sloganlar atılamayacağını, bu başarıları siyasi rant meselesi haline sokamayacaklarını çok iyi biliyorlar. işte tam da bu noktada devreye yabancı sınırı giriyor. o mantıksız beyinlerince türkler daha çok şans bulursa milli takım daha başarılı olur fikri oluşuyor ki hakikaten salakların düşünebileceği bir şey. bir defa buradan kaybediyorlar en başta.
içlerinde aklı başında, eğitimli bir insan dahi olmadığından ''ya arkadaş biz böyle diyoruz ama yabancı sınırı getireceğimize alt yapıya neden destek olmuyoruz'' demiyor. ''altınordu modeli hepimizin önünde, onlarca milyon avroluk oyuncu satışı sağladılar, oyuncularımızı yurt dışına göndererek ülkemizin reklamını yaptılar. neden bu modeli tüm kulüülerimize de uygulatmıyoruz?'' demiyor. daha da vahimi,
bir tane vatandaş
hükümetin spor konusunda, futbol konusunda fikir belirtip karar almasına,
''ya size ne siz işinize bakın, siyasetin sporda işi ne?'' demiyor. bir tane seçmenleri yabancı sınırı getirilirse size oy vermem demiyor.
şaka gibi bir ülke değil mi? başta yabancı sınırı gibi ırkçı bir uygulamanın olması bile epeyce yanlışken üstüne başbakan/cumhurbaşkanı direktifleriyle futboldaki düzen tamamen değişiyor. bu yanlışın da üstüne vatandaşların sessizliği daha büyük skandal. kar topu gibi büyüyerek gidiyor yanlışlar ve bir allah kulu da ne oluyor demiyor.
kollanmadan bir şeye derman olamayan, bir baltaya sap olamayan yerlilerinizi ayrı, adam kollamak uğruna menfaat uğruna ırkçılığa başvuracak kadar bitmiş insanlığınızı ayrı seveyim sizin. defolun gidin lan!
''bunu tabii aslında kulüplerimizle konuşarak bir yere vardırmamız lazım. özellikle futbolda yabancı oyuncu sayısının aşırı oluşu bize bazı dezavantajlar getiriyor. en önemli dezavantajı milli takım'a yansıması. milli takım'a yansımada oyun noktasındaki performansı az olduğu için yerli futbolcularımızın milli takım'a gidişte de bir defa o sayıyı, gücü yakalayamıyoruz. şu anda kulüplerimiz hiç mi yabancı oynatmasın? hayır, oynatsın ama bu kadar fazla değil. sayı 6'ya, 7'ye çıktığı zaman bu durumda hakikaten neredeyse sahada yerli futbolcu yok. bunu doğru bulmuyorum. belli bir sayıda tutulabilir, o da hem tribünlere farklı bir heyecan getirebilir hem de yerli futbolcularımız arasında rekabete vesile olabilir ama işi bitmiş futbolcuları almanın da doğru olduğuna inanmıyorum.''
şimdi,
bir defa adamın düşünce şekli baştan falso. milli takımın başarılı olması için kulüp takımlarının başarısızlığını kabul edebiliriz mantığı var adamda ve bunun gibi düşünen herkeste. böyle bir şey olabilir mi? hangi ülkede görülmüş, aman benim milli takımım başarı sağlasın da kulüp takımlarım ne halt yerse yesin mantığı? merkel çıkıp diyor mu acaba, bayern münih ne halt yerse yesin önemli olan milli takım diye? elizabeth hiç ingiliz futbolu hakkında konuşup ''senelerdir milli takımımız bitik durumda, gelin şu futbola yabancı sınırı getirelim'' diyor mudur? ben size söyleyeyim demiyor hiç kimse.
neden bizimkiler sürekli bir şeyler söylüyor peki, çünkü milli takım çoğu dönem akp hükümetinin oy kaynağı oldu da ondan. bütün ekonomik kriz dönemlerinde, yolsuzluk operasyonları esnasında, darbede, bilmem nede hep ''ay- yıldızlı forma, tek vatan tek millet tek bayrak tek takım'' gibi falanca edebiyatlar yaptılar. maçları konya'ya alıp her milli maçımızı siyasi propaganda haline getirdiler. maçlardan önce recep tayyip erdoğan posterleri açıldı, maç esnasında tekbirler getirildi, akp hükümeti lehine maçın içinde sloganlar atıldı. ülkenin diğer siyasi kesimlerinin milli maçlara girişine imkan vermeyip tamamiyle akp ile özdeşleştirdiler milli takımı. euro 2016'ya gidilince bunu parti açıklamalarına meze ettiler, sanki kendilerinin başarısıymış gibi gösterip oy çalmaya pardon toplamaya çalıştılar. futbol federasyonu başkanı ''yeni türkiye'nin milli takımı'' saçmalıklarını çıkarttı ağzından. dediğim gibi tamamiyle her şeyi soyutlayıp akp hükümeti- milli takım bağlantısını milletin kafasına sokmaya çabaladılar ki bu yüzden de milli takımın başarısızlığı gibi bir durum onları yeterince korkutuyor.
kulüp takımlarının kazandığı başarıların(avrupada başarı) akp hükümetine mal edilmeyeceğini çok iyi biliyorlar. kulüp takımlarının maçlarından önce recep tayyip erdoğan posterleri sallandıramayacaklarını, kulüp takım tribünlerinde tekbir getirilemeyeceğini, akp hükümeti adına sloganlar atılamayacağını, bu başarıları siyasi rant meselesi haline sokamayacaklarını çok iyi biliyorlar. işte tam da bu noktada devreye yabancı sınırı giriyor. o mantıksız beyinlerince türkler daha çok şans bulursa milli takım daha başarılı olur fikri oluşuyor ki hakikaten salakların düşünebileceği bir şey. bir defa buradan kaybediyorlar en başta.
içlerinde aklı başında, eğitimli bir insan dahi olmadığından ''ya arkadaş biz böyle diyoruz ama yabancı sınırı getireceğimize alt yapıya neden destek olmuyoruz'' demiyor. ''altınordu modeli hepimizin önünde, onlarca milyon avroluk oyuncu satışı sağladılar, oyuncularımızı yurt dışına göndererek ülkemizin reklamını yaptılar. neden bu modeli tüm kulüülerimize de uygulatmıyoruz?'' demiyor. daha da vahimi,
bir tane vatandaş
hükümetin spor konusunda, futbol konusunda fikir belirtip karar almasına,
''ya size ne siz işinize bakın, siyasetin sporda işi ne?'' demiyor. bir tane seçmenleri yabancı sınırı getirilirse size oy vermem demiyor.
şaka gibi bir ülke değil mi? başta yabancı sınırı gibi ırkçı bir uygulamanın olması bile epeyce yanlışken üstüne başbakan/cumhurbaşkanı direktifleriyle futboldaki düzen tamamen değişiyor. bu yanlışın da üstüne vatandaşların sessizliği daha büyük skandal. kar topu gibi büyüyerek gidiyor yanlışlar ve bir allah kulu da ne oluyor demiyor.
kollanmadan bir şeye derman olamayan, bir baltaya sap olamayan yerlilerinizi ayrı, adam kollamak uğruna menfaat uğruna ırkçılığa başvuracak kadar bitmiş insanlığınızı ayrı seveyim sizin. defolun gidin lan!