50
kendisinin şu an başına gelen durumun benzerini bir kaç sene önce oynadığım football manager kariyerimde yaşamıştım. adetimdir, her zaman ikinci yada üçüncü ligden bir takım alarak başlarım oyuna. yine bir fm serisinde uzun süredir süper lig'e çıkamayan göztepe'yi almıştım. yanlış hatırlamıyorsam ilk sene 2.lig'den 1.lig'e yükselme çabası ile geçmişti. akabninde göz göz ile 1.lig'e yükseldiğim ilk sene bir mucize gerçekleştirerek ite kaka play offlara kalmayı başarmıştım. play offların ilk turunu geçmiş, lan hazır buraya kadar gelmişken bari süper lige kapak atayım da bir sene daha oyalanmayayım 1.lig'de diyerek kaydet-tekrar et taktiği ile final maçını kazanıp süper lig'e çıkmıştım.
aslında bu tarz hileleri sevmem, sezon planlamam da ilk sene süper lig'de yoktu ama kulüp harbiden borç içinde yüzüyor usta, transfer yapmak şöyle dursun 37 yaşında boşta gezen adamlar sözleşme imzalamıyordu. kiralık futbolcu aramaktan canım çıkmıştı ki, büyük takımların işe yaramayan futbolcuları dahi kiralık gelmek istemiyorlardı. transfer bütçesi ise hak getire. neyse süper lig'e çıkınca kulüp az da olsa paralanmış bende galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş, trabzon, bursa vs gibi güçlü ve kalburüstü kulüplerin sattığı, serbest bıraktığı futbolculardan bir ekip kurmuştum. abartısız söylüyorum ilk 8 yada 10 maç 0 puan ile ilerliyorum ligde. kulüp kaynıyor, çok kötü durumdayız yaptığım transferlerin kimyası mı uymadı nedir saçma sapan bir futbol oynuyorduk. baskılara vs daha fazla dayanamayarak istifa ettim. nasılsa iki senede süper lig'e çıkarmış hocayım rahat kulüp bulurum diyordum ki süper lig'den kime iş başvurusunda bulunsam reddedildim. türkiye 1.lig'ini geçtim arada sırada iddiasız 2.lig ve 3.lig takımlarından bazıları dışında teklif almıyordum.
yaklaşık 1,5 sezonum boşa geçmişti ki birden bire sebepsiz yere büyük ligleri gezip, oyuna tekrar başlamayı düşünürken dortmund'un teknik direktörsüz kaldığını gördüm. öylesine bir iş başvurusunda bulundum ki biraz sonra dortmund'tan teklif geldi ve kariyerime dortmund ile devam etmeye başladım. sivasspor'un, kayseri'nin hatta yeni çıkmış tavşanlı linyit'in bile kabul etmediği beni, dortmund kabul etmişti. velhasılı kelam tayfun'un leverkusen transferini görünce demek gerçek hayatta da böyle şeyler olabiliyormuş diyor insan.
aslında bu tarz hileleri sevmem, sezon planlamam da ilk sene süper lig'de yoktu ama kulüp harbiden borç içinde yüzüyor usta, transfer yapmak şöyle dursun 37 yaşında boşta gezen adamlar sözleşme imzalamıyordu. kiralık futbolcu aramaktan canım çıkmıştı ki, büyük takımların işe yaramayan futbolcuları dahi kiralık gelmek istemiyorlardı. transfer bütçesi ise hak getire. neyse süper lig'e çıkınca kulüp az da olsa paralanmış bende galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş, trabzon, bursa vs gibi güçlü ve kalburüstü kulüplerin sattığı, serbest bıraktığı futbolculardan bir ekip kurmuştum. abartısız söylüyorum ilk 8 yada 10 maç 0 puan ile ilerliyorum ligde. kulüp kaynıyor, çok kötü durumdayız yaptığım transferlerin kimyası mı uymadı nedir saçma sapan bir futbol oynuyorduk. baskılara vs daha fazla dayanamayarak istifa ettim. nasılsa iki senede süper lig'e çıkarmış hocayım rahat kulüp bulurum diyordum ki süper lig'den kime iş başvurusunda bulunsam reddedildim. türkiye 1.lig'ini geçtim arada sırada iddiasız 2.lig ve 3.lig takımlarından bazıları dışında teklif almıyordum.
yaklaşık 1,5 sezonum boşa geçmişti ki birden bire sebepsiz yere büyük ligleri gezip, oyuna tekrar başlamayı düşünürken dortmund'un teknik direktörsüz kaldığını gördüm. öylesine bir iş başvurusunda bulundum ki biraz sonra dortmund'tan teklif geldi ve kariyerime dortmund ile devam etmeye başladım. sivasspor'un, kayseri'nin hatta yeni çıkmış tavşanlı linyit'in bile kabul etmediği beni, dortmund kabul etmişti. velhasılı kelam tayfun'un leverkusen transferini görünce demek gerçek hayatta da böyle şeyler olabiliyormuş diyor insan.
