46
yalan yok normalde arap sermayesine karşı her zaman ön yargılıyımdır fakat bein sports'un gelişiyle ilk izlenimlerim gayet olumlu. günümüzde tahmin edebileceğiniz gibi sponsorlar veya yayıncı kuruluşlar ligler ve takımlar üzerinde federasyonlardan daha fazla söz sahibi konumdalar. lig tv'nin 4 büyükleri övelim biz oradan ekmek yiyelim anlayışı, pasolig'in de insanları futboldan iyice soğutmasıyla beraber, yavaş yavaş türk futbolunu çekilmez hale getirmeye başlamıştı. bein sports'ın ligi izlenebilir kılmak adına elinden geleni yapacağına çoğunlukla hem fikiriz. bu noktada ligi izlenebilir kılmak adına bein sports'un izleyeceği politika takdir edersiniz ki çok önemli. ilk izlenimlerime göre ligtv tarzı 4 büyükleri övelim mantığının yavaş yavaş kırılacağını, herkesin mücadelenin içinde olduğu bir lig ortamına geçileceğini düşünüyorum. tıpkı premier ligdeki gibi. izleyenler bilirler hull city'e de liverpool'a da koftiden değil gerçekten eşit mesafede yaklaşır yayıncı kuruluş. 16-17 sezonunun 2. yarısının ilk maçlarında bu sinyalleri özellikle hakemlerden aldım. hakemler kötü performans sergilemiş olsalar bile niyet olarak herkese eşit şekilde hata yaptılar. mesela ilk aklıma gelen örnek mete kalkavan. normal şartlarda mete kalkavan'ın konya'nın göbeğinde konya kaptanını itirazdan atması mümkün değil. sadece karar açısından bakmıyorum olaya. mete'yi artık her maçımızı yönettiği için çok iyi tanıdığımı düşünüyorum. yüz mimiklerinden tüm maç boyunca ne kadar kendine güvenli ve sağlam durduğunu hissetmişsinizdir. fener maçında fener lehine verilmeyen kararları da gözünüzün önüne getirebilirsiniz. ben artık hatasıyla sevabıyla daha eşit bir mücadelenin yaşandığı bir lig bekliyorum ve umuyorum. ayrıca ligimizin önümüzdeki yıllarda başakşehir dışında farklı liderler ve şampiyonlara da gebe olduğunu düşünüyorum.
