• 2219
    günlerden pazardı, belki de kpss öncesi artık son rahat günlerimdi. bir gece önce dişim çok ağrıdığı için ertesi güne biraz mayhoş uyanmış, hafif baş ağrıma bir yudum kahve, nutella ekmek ve ağrı kesici ile müdahale etmiştim. valide hanım memlekete akrabalarını ziyarete gittiğinden ötürü ev boştu. evin boş olmasının en avantajlı yanlarını yaşadığım saatlerdeydim. dırdır yok, ortalık dağınık, burnumdan çıkardığım tataklarımı odanın giriş kapısında 'annem görecek mi?' endişesiyle erketeye yatmama gerek kalmadan şuursuzca pencereden dışarı boş tarlaya mancırnıklıyordum. ağabeyim'den bir kaç dal sigara aldıktan sonra salonda 45inc. hd televizyonuma laptopumu bağlamış adeta bu yıl yine yaşayacağım zorlu kpss sürecine inat fm oynuyordum.

    çok sevdiğim, yapmak için bir yılımı feda ettiğim, evden dışarı bile çıkmadığım öğretmenlik mesleğini geçen yıl ucu ucuna kaybetmem, bu yıl bir kez daha hazırlanmaya karar vermem gibi hayatımda ki bir sürü 'can damar' problemi halının altına süpürmüş, m.city ile girmiş olduğum şampiyonlar ligi mücadelesindeydim. hayat benim için durmuştu. 2027 yılına geldiğim kariyerimde en yüksek zevk derecesine geldiğim anlardan biriydi. taktiklerimi yaparken sahip olduğum genç yeteneklerin 6-7 ay gibi sakatlanma risklerini önlemek amacıyla her zaman yaptığım gibi maçtan önce save almaya karar verdim. beynim sinirlerim aracılığı ile parmak kaslarıma hükmettiğinde sanırım kariyerimi tehlikeye atacak, sonlandıracak bir hamle olduğunun farkında değildim. hiç tereddütsüz ctrl+s kombinasyonuna büyük bir ustalıkla aynı anda bastım. oyunun save almasını iştahla beklerken 2027 yılına gelen kariyerimi düşünüyor 'lan ne attı be zaman' oyunun en güzel olduğu dönem diye düşünüyordum. sonrasında dışarıdan gelen gürültüler dikkatimi çekti ve balkondan bakmak için ayağa kalktım. tıpkı hatalı sollama yapan ve ölüme direksiyon kıran bir şöförün bilmemişliği, öngörememişliği vardı yüreğimde... ellerim ayağa kalkarken kabloya çarptığında aklım başıma gelmiş ama iş işten geçmişti. çünkü elektrik hızı dünyanın çevresini bir saniyede 7 kez dolaşabiliyordu. allah bize o hızı nasip etmemiş olduğu için save alırken kopan güç kablosunu laptopa takmaya çalışma girişimin, o çaresizliğim, oldukça yavaş kalmıştı ve acınası bir hal katıyordu beni görenlere... hayatımın tüm sorunlarının uyuşturucusu artık yoktu... hayatımda olmayışı beni belirsizliklerle dolu o yorucu, yıldırıcı, hatta öldürücü kpss yılına bir kaç gün daha erken sokmama sebep olmuştu. ben onu bırakamamıştım o beni bırakmıştı ve belki de şu ahir yüreğime en çok bu dokunuyordu. erkekliğime sığdıramadım, ağlayamadım... şimdi yalnızlığımla, bu yıl ne yapacağım düşüncelerimle, kaygılarımla balkonumda gölgemle bakışıyoruz... yine de teşekkür ediyorum çünkü giderken ardında bana bir takım farkındalıklar bıraktı.

    dostlarım;
    hayat verdiğimiz kararlardan ibarettir. önemli olan bu kararları zorunluluktan alabilmek değil, doğruların uğruna alabilmektir. en önemlisi bir hamle yaparken sonuçlarını, sana ne getirip neler götürebileceğini iyi düşünmek gerekir. kararlarınız sizin olduğu sürece yaşamınız sizindir.

    esen kalın.
App Store'dan indirin Google Play'den alın