465
herhangi bir şeyin kati suretle iyiye gitmediği ülke. geçmiş zamanın birinde türkiye için bu yazıda ülkemiz de diyebilirdim ama artık içimden gelmiyor. haksızlık edemem, sadece türkiye değil dünyada da hiçbir şey iyiye gitmiyor, 15 sene öncesine göre daha iyi konuma gelmiş, daha içselleştirilmiş insani bir his yok. her şey zamanla daha kötüye giderken türkiye nasıl iyiye gidebilir? o da doğru. ama hiç değilse bu ülkenin neredeyse yarısının, şu son yaşanan olaylara karşı şunu demesini dilerdim : "gidişatın iyi olmadığının farkındayız, ama bizim de elimizden bir şey gelmiyor."
yok amına koyayım yok. bu ülkenin ciddi bölümü ya gerizekalı ya gerizekalı taklidi yapıyor. ülkenin başkentinde genelkurmay'ın neredeyse sokağında bomba patlıyor, dış güçler, dış mihraklar, istanbul'un kalbi istiklal'de bomba patlıyor, ölenler zaten ecnebiydi, atatürk havalimanında bomba patlıyor, belçikada da patladı devletimizin ne suçu var, belçikayı konuştunuz mu? anayasa yetersizliğinden bomba patladı, ne diyorsunuz oğlum siz? yetti lan artık. insanların zekalarıyla bu kadar da alay edilir mi?
artık türkiye üzerinde oynanan büyük oyunları görmeyin, büyük resmi de görmeyin, bomba patlamış, adamın teki canlı yayında anayasa yetersiz diyor, lan oğlum bu ülkenin yönetiminde hiç mi kötü bir şey olmuyor? hani en ufak da olsa bi eksiklik yok mu? azıcık da olsa öz eleştiri duysam nefretim biraz soğuyacak. belki biraz daha ümitleneceğim yarınlar için, hiç değilse hatalarının farkındalar, ders alınabilir diyeceğim. yok, yok, yok. bu döngü, belirsizlik sorumsuzluk beni deli ediyor artık, kötü şeyler oluyor ve kimse bu işlerin sorumlusu değil. kimse kötü şeyler olduğunu da kabul etmiyor. bazen düşünüyorum, bir canlı bomba saldırısında ölsem, sadece bir kere ölür giderim. ama şöyle bir ülkede her gün yaşamak inanın daha zor. hayatta kaldığım sürece geleceğin daha iyiye gideceğine inanmak istiyorum, olmuyor. öyle bir ülke düşünün ki geleceğin daha iyi olacağına inanmamızı sağlayacak tek bir insan, parti, kurum, kuruluş, anonim şirket, limited şirket yok. kimse yok. bir tünelin içindeyiz, yolun sonunda en ufak ışık dahi gözükmüyor.
üzülüyorum ama türkiyedeki insanların yaklaşık %50siyle şu olayda bile aynı üzgünlük hissiyatını yaşamadığımızın farkındayım. bir zamanlar bu kesimle beraber üzülmek ve sevinmek de benim için keyif verici bir şeydi. artık değil, her şey gibi ben de kötüye gidiyorum. bütün güzel hissiyatlarımı kaybediyorum ve görünüş o ki bu ülkede yaşadıkça daha da kötü bir insan olacağım. sizden nefret ediyorum ve nefretim giderek artacak ama dertlenmeyin, siz ile bizi bu kadar kutuplaştıran ve türk milleti üzerinde tamiri mümkünsüz yaralar açan insanlara sizin yerinize de lanet okuyacağım bugün.
yok amına koyayım yok. bu ülkenin ciddi bölümü ya gerizekalı ya gerizekalı taklidi yapıyor. ülkenin başkentinde genelkurmay'ın neredeyse sokağında bomba patlıyor, dış güçler, dış mihraklar, istanbul'un kalbi istiklal'de bomba patlıyor, ölenler zaten ecnebiydi, atatürk havalimanında bomba patlıyor, belçikada da patladı devletimizin ne suçu var, belçikayı konuştunuz mu? anayasa yetersizliğinden bomba patladı, ne diyorsunuz oğlum siz? yetti lan artık. insanların zekalarıyla bu kadar da alay edilir mi?
artık türkiye üzerinde oynanan büyük oyunları görmeyin, büyük resmi de görmeyin, bomba patlamış, adamın teki canlı yayında anayasa yetersiz diyor, lan oğlum bu ülkenin yönetiminde hiç mi kötü bir şey olmuyor? hani en ufak da olsa bi eksiklik yok mu? azıcık da olsa öz eleştiri duysam nefretim biraz soğuyacak. belki biraz daha ümitleneceğim yarınlar için, hiç değilse hatalarının farkındalar, ders alınabilir diyeceğim. yok, yok, yok. bu döngü, belirsizlik sorumsuzluk beni deli ediyor artık, kötü şeyler oluyor ve kimse bu işlerin sorumlusu değil. kimse kötü şeyler olduğunu da kabul etmiyor. bazen düşünüyorum, bir canlı bomba saldırısında ölsem, sadece bir kere ölür giderim. ama şöyle bir ülkede her gün yaşamak inanın daha zor. hayatta kaldığım sürece geleceğin daha iyiye gideceğine inanmak istiyorum, olmuyor. öyle bir ülke düşünün ki geleceğin daha iyi olacağına inanmamızı sağlayacak tek bir insan, parti, kurum, kuruluş, anonim şirket, limited şirket yok. kimse yok. bir tünelin içindeyiz, yolun sonunda en ufak ışık dahi gözükmüyor.
üzülüyorum ama türkiyedeki insanların yaklaşık %50siyle şu olayda bile aynı üzgünlük hissiyatını yaşamadığımızın farkındayım. bir zamanlar bu kesimle beraber üzülmek ve sevinmek de benim için keyif verici bir şeydi. artık değil, her şey gibi ben de kötüye gidiyorum. bütün güzel hissiyatlarımı kaybediyorum ve görünüş o ki bu ülkede yaşadıkça daha da kötü bir insan olacağım. sizden nefret ediyorum ve nefretim giderek artacak ama dertlenmeyin, siz ile bizi bu kadar kutuplaştıran ve türk milleti üzerinde tamiri mümkünsüz yaralar açan insanlara sizin yerinize de lanet okuyacağım bugün.