8404
sunu anlamak lazim: selcuk pozisyonu icin oldukca agir, fiziksel kalitesi ve temposu dusuk bir oyuncu. galatasaray'da bu ozelliklerde oyuncu bolca var. sneijder, hakan balta, podolski, emre colak, bilal, jose...
boyle oyunculardan verim alabilmek icin takim seklini iyi korumak ve sahaya iyi yayilmak gerekir. yani hucumda pas opsiyonlarini acik tutacak kadar iyi genislemek, savunmada preste yardimlasacak kadar yakinlasmak. savunmanin kuruldugu cizgiyi koruyabilecek kadar pozisyon bilgisine sahip olmasi ve arkayi toparlayacak kadar hizli olmasi. hucumun da hem ileride top tutarak hucumlari etkin bicimde sekillendirip bitirebilmesi, hem de top rakipteyken top arkasina gecip alan kapatmasi.
2011/2012'de galatasaray en kaliteli stoper ikilisine sahip degildi, ancak en dogru ve uyumlu ikiliye sahipti. ujfa ve semih dengeli ve hamleli savunma yapiyordu. ilerde elmander ve necati orta sahaya ve takim oyununa inanilmaz katki sagliyordu. tum dokuyu muthis bek performanslari ve kanat oyuncularini merkeze itip cogalmalari tamamliyordu. fakat galatasaray 2012'de kadikoy'de kupayi kaldirdiktan beri hucum ve savunma hattinda problem yasiyor.
burak-umut transferleriyle birlikte galatasaray cift forvetten tek etkisiz forvete dondu. drogba'nin oynadigi maclar disinda elde "tamam iste budur" denen bir hucum hatti performansi asla cikmadi. savunmada chedjou geleli ve ujfa sakatlanip ayrilali beri dogru duzen kurulamadi. ek olarak sneijder'in aradigi kanat ve bek oyuncularini takima katip duzeni oturtmak yerine neredeyse 10 farkli bekle oynadi galatasaray. sagda eboue, sabri, salih, veysel, tarik, denayer, grosskreutz, linnes, solda hakan, riera, telles, carole, olcan...
tum bu sartlar icinde galatasaray'da futbol olarak ileri giden tek bir oyuncu olmadi, herkes geriledi. cunku duzen yok, oynanan oyun belli degil. bir futbol akli yok. semih milli takimin 10-15 yillik degisilmez stoperi olacakken simdi yok. burak-umut geldikleri gunden sonra her gun daha da geriye gittiler. sampiyonlukta ilk 11 oyuncusu olan emre colak artik kadro disinda. melo ayrilmadan once galatasaray kariyerinin en vasat performanslarina gerilemisti. bu sezon muslera dahi en az 5-6 tane kendi hatasiyla gol yedirdi. koskoca sneijder dahi bu yuzden hicbir zaman gercek potansiyelini oynayamadi galatasaray'da.
selcuk da 2012'den beri surekli alcalan cizgisiyle bundan nasibini aldi. o sampiyonlugun melo'yla birlikte mimari olan adam, artik ortalama, hatta vasat bir orta saha oyuncusundan fazlasi degil. ancak bu selcuk'un degil, galatasaray'da futbolu yoneten aklin sucu.
boyle oyunculardan verim alabilmek icin takim seklini iyi korumak ve sahaya iyi yayilmak gerekir. yani hucumda pas opsiyonlarini acik tutacak kadar iyi genislemek, savunmada preste yardimlasacak kadar yakinlasmak. savunmanin kuruldugu cizgiyi koruyabilecek kadar pozisyon bilgisine sahip olmasi ve arkayi toparlayacak kadar hizli olmasi. hucumun da hem ileride top tutarak hucumlari etkin bicimde sekillendirip bitirebilmesi, hem de top rakipteyken top arkasina gecip alan kapatmasi.
2011/2012'de galatasaray en kaliteli stoper ikilisine sahip degildi, ancak en dogru ve uyumlu ikiliye sahipti. ujfa ve semih dengeli ve hamleli savunma yapiyordu. ilerde elmander ve necati orta sahaya ve takim oyununa inanilmaz katki sagliyordu. tum dokuyu muthis bek performanslari ve kanat oyuncularini merkeze itip cogalmalari tamamliyordu. fakat galatasaray 2012'de kadikoy'de kupayi kaldirdiktan beri hucum ve savunma hattinda problem yasiyor.
burak-umut transferleriyle birlikte galatasaray cift forvetten tek etkisiz forvete dondu. drogba'nin oynadigi maclar disinda elde "tamam iste budur" denen bir hucum hatti performansi asla cikmadi. savunmada chedjou geleli ve ujfa sakatlanip ayrilali beri dogru duzen kurulamadi. ek olarak sneijder'in aradigi kanat ve bek oyuncularini takima katip duzeni oturtmak yerine neredeyse 10 farkli bekle oynadi galatasaray. sagda eboue, sabri, salih, veysel, tarik, denayer, grosskreutz, linnes, solda hakan, riera, telles, carole, olcan...
tum bu sartlar icinde galatasaray'da futbol olarak ileri giden tek bir oyuncu olmadi, herkes geriledi. cunku duzen yok, oynanan oyun belli degil. bir futbol akli yok. semih milli takimin 10-15 yillik degisilmez stoperi olacakken simdi yok. burak-umut geldikleri gunden sonra her gun daha da geriye gittiler. sampiyonlukta ilk 11 oyuncusu olan emre colak artik kadro disinda. melo ayrilmadan once galatasaray kariyerinin en vasat performanslarina gerilemisti. bu sezon muslera dahi en az 5-6 tane kendi hatasiyla gol yedirdi. koskoca sneijder dahi bu yuzden hicbir zaman gercek potansiyelini oynayamadi galatasaray'da.
selcuk da 2012'den beri surekli alcalan cizgisiyle bundan nasibini aldi. o sampiyonlugun melo'yla birlikte mimari olan adam, artik ortalama, hatta vasat bir orta saha oyuncusundan fazlasi degil. ancak bu selcuk'un degil, galatasaray'da futbolu yoneten aklin sucu.