77
benim inancıma göre, stadyumlarda söylenmesi, spordan ya da diğer seyircilerden önce kendi içinde barındırdığı kutsal kelimelere saygısızlıktır.
dünya üzerinde takımlar ve taraftarların dini öğeler kullandığı ve hatta bu sebepten rekabetin oluştuğu durumlar oluşmuştur.
(bkz: inter'in haçlı forması) * *
(bkz: celtic glasgow rangers rekabeti)
(bkz: brezilya milli takımının sahada topluca dua etmesi)
(bkz: müslüman oyuncuların gol sevinci olarak secdeye yatması)
(bkz: fado fiesta futbol)
örnekler çoğaltılabilir ancak hepsinin varacağı sonuç aynı olacak. bağlılık duygusunun tatminini sağlayan futbol, din ve siyasetin ,insan faktörü göz önüne alındığında, derişik bir yapıda olması kaçınılmaz. zira mantık çerçevesinde değil, duygusal ve bir o kadar derin bağlılıklar bunlar. toplu halde insanların aynı şeyi bağırması gibi bir topluluğun içinde kendini kabul edilmiş hissetmesi coşku yaratıp bunları tetikleyebiliyor. normal hayatında bey/hanım/sayın kelimelerini ağzından düşürmeyen, birine ismiyle hitap etmenin saygısızlık olduğunu düşünen insanlar, o ortamda 90 dakika boyunca nağmeli bir şekilde küfür edebiliyor.
ancak devletler/kurumlar/federasyonlar tarafından yasaklar ve kurallarla bu ortamın fazlaca coşması, amacından çıkması engellenmeye çalışılıyor. doğru da yapılıyor. tabiki sınırında ve amacında uygulanırsa. aktifbank'a rant yaratma projesini savunmam mümkün değil
sonuçta olay ve olguları onlara dahil olan bütün değişkenleri düşünerek değerlendirmemiz gerekir. adana demirspor - livorno romantikliğiyle, osmanlıspor romantikliğinin çok farkı yok. "her yer taksim her yer direniş" ile "ya allah bismillah allahuekber"in ve "şehitler ölmez vatan bölünmez" in çok farkı yok. hepsi insan faktörünün sonucunda ortaya çıkan durumlar.
haklılığın veyahut "sen teröristsin", "sen yobazsın", "sen ayyaş dinsizsin", "sen gericisin", "sen cahilsin" söylemlerinin aynı bokun laciverti olmaktan öteye gitmemesinin sebebi de bu. aşağıladığınız, hakaret ettiğiniz ya da öteki haline getirdiğiniz insanlardan farklı değilsiniz. (u: bu "siz"in içinde ben de varım)
bana kalırsa siyasetin de dini öğelerin de futbol stadyumlarında olmaması gerekli, ancak gerekenle gerçek olan aynı şeyler değil. ideal düzene de tamamen ulaşamayacak olsak da en azından yasa koyucuların ve uygulayıcılarının sorumlu ve amaca yönelik hamleleriyle yaklaşabiliriz, slogan sahiplerini belirli kalıplara oturtarak, ötekileştirerek değil.
not: yazar bu entry de futbol - siyaset - din üçlüsünü stadyumdaki taraftar özelinde değerlendirmiştir. taraftar dışı, yöneticiler seviyesindeki siyaset-futbol-din ilişkisi kirlidir, bilinçlidir, kabul edilemez.
dünya üzerinde takımlar ve taraftarların dini öğeler kullandığı ve hatta bu sebepten rekabetin oluştuğu durumlar oluşmuştur.
(bkz: inter'in haçlı forması) * *
(bkz: celtic glasgow rangers rekabeti)
(bkz: brezilya milli takımının sahada topluca dua etmesi)
(bkz: müslüman oyuncuların gol sevinci olarak secdeye yatması)
(bkz: fado fiesta futbol)
örnekler çoğaltılabilir ancak hepsinin varacağı sonuç aynı olacak. bağlılık duygusunun tatminini sağlayan futbol, din ve siyasetin ,insan faktörü göz önüne alındığında, derişik bir yapıda olması kaçınılmaz. zira mantık çerçevesinde değil, duygusal ve bir o kadar derin bağlılıklar bunlar. toplu halde insanların aynı şeyi bağırması gibi bir topluluğun içinde kendini kabul edilmiş hissetmesi coşku yaratıp bunları tetikleyebiliyor. normal hayatında bey/hanım/sayın kelimelerini ağzından düşürmeyen, birine ismiyle hitap etmenin saygısızlık olduğunu düşünen insanlar, o ortamda 90 dakika boyunca nağmeli bir şekilde küfür edebiliyor.
ancak devletler/kurumlar/federasyonlar tarafından yasaklar ve kurallarla bu ortamın fazlaca coşması, amacından çıkması engellenmeye çalışılıyor. doğru da yapılıyor. tabiki sınırında ve amacında uygulanırsa. aktifbank'a rant yaratma projesini savunmam mümkün değil
sonuçta olay ve olguları onlara dahil olan bütün değişkenleri düşünerek değerlendirmemiz gerekir. adana demirspor - livorno romantikliğiyle, osmanlıspor romantikliğinin çok farkı yok. "her yer taksim her yer direniş" ile "ya allah bismillah allahuekber"in ve "şehitler ölmez vatan bölünmez" in çok farkı yok. hepsi insan faktörünün sonucunda ortaya çıkan durumlar.
haklılığın veyahut "sen teröristsin", "sen yobazsın", "sen ayyaş dinsizsin", "sen gericisin", "sen cahilsin" söylemlerinin aynı bokun laciverti olmaktan öteye gitmemesinin sebebi de bu. aşağıladığınız, hakaret ettiğiniz ya da öteki haline getirdiğiniz insanlardan farklı değilsiniz. (u: bu "siz"in içinde ben de varım)
bana kalırsa siyasetin de dini öğelerin de futbol stadyumlarında olmaması gerekli, ancak gerekenle gerçek olan aynı şeyler değil. ideal düzene de tamamen ulaşamayacak olsak da en azından yasa koyucuların ve uygulayıcılarının sorumlu ve amaca yönelik hamleleriyle yaklaşabiliriz, slogan sahiplerini belirli kalıplara oturtarak, ötekileştirerek değil.
not: yazar bu entry de futbol - siyaset - din üçlüsünü stadyumdaki taraftar özelinde değerlendirmiştir. taraftar dışı, yöneticiler seviyesindeki siyaset-futbol-din ilişkisi kirlidir, bilinçlidir, kabul edilemez.