125
kendisi hep söylüyorum dzeko ve negredo gittiğine göre şu an bizim için en alınabilecek forvettir.
morata'nın performansı ile yedeğe düştü, tam tevez gitti la acaba derken dybala ve mandzukic alındı. hadi dybala 2 li hattın hızlı forveti, tek o alınsa neyse ama mandzukic transferi bir anlamda "bu sene benim uzunlarım mandzukic ve morata olacak" demek. bir başka ifade ile morata'nın yükselen formu ile paralel azalan dakika sayısı bu sene çok daha az olacak.
yönetimden kimsenin kendisini tanımaması ihtimali bizzat biliyorum ki yoktur; öte yandan yönetimin çoğunluğunun kendisini tanımaması kuvvetle muhtemeldir. bununla birliktyr yönetim kurulu scout ekibi veya teknik heyet olmadığından tanımalarına da gerek yoktur. zira referans verilen carole ve jose de teknik ekip/scout ekibi tarafından bulunmuştur. teknik olarak bu adamların alınması yönetim kurulunun fm başında saatler geçirmesinin bir sonucu değildir. basketbol takımımızın transferlerinde dr net şekilde görülmüştür ki hoca ismi verir, yönetim kurulu pazarlık yapıp şartlar uygunsa alır. bu dünyanın her yerinde böyledir, böyle de olması gerekir. yoksa florentino perez yönetim kurulu toplantısında "hacılar ben hafta sonu norveçe kaçıp 15-16 yaşında oyuncular keşfedicem" demez.
neyse llorente özeline dönersek yaşına çok takılmamak lazım ki bazı kesimler tarafından "yaşı fazla" olarak lanse edilen llorente burak yılmazdan sadece 4, yazıyla dört ay büyüktür. öte yandan net pivot forvet olduğu için yaşın da oyun kalitesinde dramatik bir etkisi yoktur. tanıdık yerden örnek vereyim. drogba reyiz. özellik itibariyle ona da pivot diyebiliriz ama onu diğer pivotlardan ayıran en büyük özellik, muazzam atletik yetenekleri olmuştur. o oynarken pivot forvetler, pivot forvetler ve drogba diye ikiye ayrılmıştır. bize geldiği dönemde atletik yapısını kaybetmeye başladığından chelsea deki kadar fantastik işler yapmamıştır belki ama kafa toplarını indirme ve ceza sahasını domine edebilme özelliklerini korumuş ve büyük başgan olmuştur.
işte llorente kariyeri boyunca öyle alıp gitmeler yapmadığından, 26 yaşında ne veriyorduysa (defansı sırtına alma, rakip ceza sahasını domine etme, takım arkadaşlarına pozisyon hazırlama) 30 yaşında da bana mısın demeden aynı şeyleri verir.
özellikle selçuk, şıno ve poldi gibi şutu olan adamlara sahip bir takımın duvar olarak bu adamlara şut şansı tanıyabilecek, rasgele açılan ortalara lööööönk diye kafa vurabilecek bu arkadaşa gerçekten çok çok çok ihtiyacı vardır.
morata'nın performansı ile yedeğe düştü, tam tevez gitti la acaba derken dybala ve mandzukic alındı. hadi dybala 2 li hattın hızlı forveti, tek o alınsa neyse ama mandzukic transferi bir anlamda "bu sene benim uzunlarım mandzukic ve morata olacak" demek. bir başka ifade ile morata'nın yükselen formu ile paralel azalan dakika sayısı bu sene çok daha az olacak.
yönetimden kimsenin kendisini tanımaması ihtimali bizzat biliyorum ki yoktur; öte yandan yönetimin çoğunluğunun kendisini tanımaması kuvvetle muhtemeldir. bununla birliktyr yönetim kurulu scout ekibi veya teknik heyet olmadığından tanımalarına da gerek yoktur. zira referans verilen carole ve jose de teknik ekip/scout ekibi tarafından bulunmuştur. teknik olarak bu adamların alınması yönetim kurulunun fm başında saatler geçirmesinin bir sonucu değildir. basketbol takımımızın transferlerinde dr net şekilde görülmüştür ki hoca ismi verir, yönetim kurulu pazarlık yapıp şartlar uygunsa alır. bu dünyanın her yerinde böyledir, böyle de olması gerekir. yoksa florentino perez yönetim kurulu toplantısında "hacılar ben hafta sonu norveçe kaçıp 15-16 yaşında oyuncular keşfedicem" demez.
neyse llorente özeline dönersek yaşına çok takılmamak lazım ki bazı kesimler tarafından "yaşı fazla" olarak lanse edilen llorente burak yılmazdan sadece 4, yazıyla dört ay büyüktür. öte yandan net pivot forvet olduğu için yaşın da oyun kalitesinde dramatik bir etkisi yoktur. tanıdık yerden örnek vereyim. drogba reyiz. özellik itibariyle ona da pivot diyebiliriz ama onu diğer pivotlardan ayıran en büyük özellik, muazzam atletik yetenekleri olmuştur. o oynarken pivot forvetler, pivot forvetler ve drogba diye ikiye ayrılmıştır. bize geldiği dönemde atletik yapısını kaybetmeye başladığından chelsea deki kadar fantastik işler yapmamıştır belki ama kafa toplarını indirme ve ceza sahasını domine edebilme özelliklerini korumuş ve büyük başgan olmuştur.
işte llorente kariyeri boyunca öyle alıp gitmeler yapmadığından, 26 yaşında ne veriyorduysa (defansı sırtına alma, rakip ceza sahasını domine etme, takım arkadaşlarına pozisyon hazırlama) 30 yaşında da bana mısın demeden aynı şeyleri verir.
özellikle selçuk, şıno ve poldi gibi şutu olan adamlara sahip bir takımın duvar olarak bu adamlara şut şansı tanıyabilecek, rasgele açılan ortalara lööööönk diye kafa vurabilecek bu arkadaşa gerçekten çok çok çok ihtiyacı vardır.